Şiddetli baş ağrıları, bulantı-kusma atakları, epileptik (sara) nöbetler, ani ya da yavaş gelişen görme-işitme kaybı gibi durumlar beyin tümörüne işaret ediyor olabilir.
Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü'nden Op. Dr. Okan Cinemre, beyin tümörleri ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi verdi. Kalıtsal hastalıklar beyin tümörlerine neden olabiliyor Vinilklorid (PVC) ve iyonize radyasyonun beyin tümörlerinin oluşumunda etkisi olduğu düşünülmektedir. Genetik yapıda mutasyon, delasyon adı verilen değişikliklerin olması bazı beyin tümörlerinin gelişmesinde ana etkenler olabilir. Von Hippel-Lindau Sendromu, Multiple Endokrin Neoplazileri, Nörofibromatozis tip II gibi kalıtsal hastalıklarda beyin tümörü eşlik sıklığı artmaktadır. Son zamanlarda artan cep telefonlarının beyin tümörü görülme sıklığını artırdığına ilişkin yayınlar bulunmaktadır ancak henüz bu konuda kesin kanıtlar yoktur. Genel olarak beyin tümörleri asıl ve metastatik olarak ayrılır. Bunlar iyi ya da kötü huylu olabilir.
Asıl beyin tümörleri çoğunlukla kötü huylu kanserler arasında sayılmaktadır. Ancak beyinde iyi huylu tümörler de vardır. Yalnız kafatası kapalı bir kutu olduğundan iç hacminin sabit olması nedeniyle, burada büyüyen bir tümör iyi huylu olsa dahi, beyin ve diğer yaşamsal dokulara yaptığı bası sonucu ölümcül ve sakatlık yaratıcı sonuçlar doğurabilir. Hasta sayısı olarak metastatik beyin tümörleri, asıl tümörlere göre daha sıklıkla görülmektedir. Beyin tümörü belirtileri kimi zaman yavaş yavaş artan bir bozukluk, bazen de aniden gelişen ve tanı koyduran bir durum olabilir.
Uzun süreli ve şiddetli baş ağrıları Bulantı-kusma atakları Epileptik (sara) nöbetler Ani ya da yavaş gelişen görme-işitme kaybı Denge ve yürüme bozuklukları Modern görüntüleme yöntemleri ile kesin tanı konuluyor
Beyin tümörü tanısı günümüzde en sık olarak bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans (MR) yöntemleriyle konulmaktadır. MR görüntüleme ile tümörün cinsinin tahmin edilmesi konusunda da yararlıdır. Yine de bazen mevcut görüntüleme yöntemleriyle anormalliğin gerçekten tümör olup olmadığı belirlenemeyebilir. Bu durumda biyopsiye başvurulur. Kesin doku tanısı, tümörün tamamı veya bir kısmı çıkarıldıktan sonra patologlar tarafından kesinleştirilir. Bu; ek tedavinin yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa nasıl yapılacağı konusunda belirleyici olur.
Cerrahide amaç tümörün tamamının çıkarılmasıdır Beyin tümörlerinin tedavisinde cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi olmak üzere üç yöntemden söz edilebilir. Bu tedavilerden biri veya birkaçı tümörün tipine, yerleşim yerine, hastanın özelliklerine göre uygulanabilir. Cerrahi tedavide amaç hastaya olabildiğince zarar vermeden, mümkünse tümörün tamamını çıkarmaktır. Ancak bu her zaman gerçekleştirilemeyebilir. Tümörün yeri, hastanın genel durumu tümörün tam olarak çıkarılmasına elvermezse o zaman bir kısmı çıkarılır. Kafatası içinden çıkarılacak görece küçük bir parçanın bile beyin tümörünün tanı ve tedavisinde büyük yeri olabilir. Radyoterapi tümörün etrafındaki sağlam beyin dokusu korunarak uygulanır Radyoterapi, radyasyon onkolojisi uzmanlarınca yapılır. Uygulanacak tedavi öncesinde tümörün doku tipinin bilinmesi tedavi biçiminin belirlenmesinde önemlidir. Bu olanak yoksa bazen doğrudan radyoterapi uygulaması yapılabilir. Radyoterapi esnasında tümörün etrafındaki sağlam beyin dokusunu korumak önemlidir. Kemoterapi beyin tümörü tedavisinde başka organların kötü huylu tümörlerine nazaran daha az başarılıdır. Genelde diğer iki tedaviyi desteklemek üzere uygulanır. Kemoterapi ilaçlarının zaman içerisinde gelişmesi ile beyin tümörü tedavisinde daha fazla yerleri olacağı düşünülmektedir.