Astım atağını spreysiz nakavt eden formüller! Uzmanlar tam mevsimi diyor: İlaçsız tedavi mümkün

Yaşamla bağlantımız ciğerlerimizden geçiyor. Hayatına değer veren oksijenin merkezi ciğerlerini de korur. Ancak astım hastalığı akciğerlerimizde daralma hissetmemize neden oluyor. Rahat solunumun önüne geçiyor. Değişen havalar da astım hastaları için zorlayıcı olabiliyor. Kronik astım ve alerjik astım hastaları geceleri sıklaşan öksürük krizlerinden oldukça muzdarip. Peki astım tedavisinde sıklıkla kullanılan spreylerin yan etkileri mevcut mu? Astım hastaları tetikleyicilerden uzak durarak iyileşebilir mi? Sena Parlar sordu Prof. Dr. Sinem İliaz cevapladı…

Uyutmayan öksürükler, parfüm veya esansiyel kokularda daralan nefesler, kapalı alanda oluşan tedirginlikler... Astım hastalarının korkulu rüyası mevsime girmiş bulunmaktayız: Sonbahar. Birçok astım hastası ise bir ömür inhaler denilen spreylere bağımlı kalmaktan endişe duyuyor. Peki astımın tek ilacı spreyler mi? Astımla mücadele edilebilir mi? Sena Parlar sizler için Prof. Dr. Sinem İliaz'a sorular sordu.

Astımdan korunma yollarına ve akciğerleri muhafaza etmenin önerilerine değinen Prof. Dr. Sinem İliaz şu tavsiyelerde bulundu:

"Sigara içmeme veya hemen bu alışkanlıktan vazgeçme, çalışılan ortamların iyi havalandırılması, koruyucu maskelerin kullanılması, enfeksiyondan korunmak için aşı yaptırılması, salgın hastalık dönemlerinde el yıkama, kişisel mesafe gibi önlemlere dikkat etme, bilinen bir akciğer hastalığımız varsa ilaçları düzenli kullanma ve düzenli doktor kontrolüne gitme, alerjimiz olan veya duyarlandığımız kedi, köpek gibi canlılar veya toz, polen gibi alerjenler varsa bunlardan uzak durma korunma için alınabilecek tedbirler olarak sayılabilir."

Astım sadece spreyle mi iyileşir?

Astım kronik bir havayolu hastalığıdır. Bronş ve bronşiol olarak adlandırılan alt havayollarının mikropsuz bir iltihabı olarak tarif edilebilir. Bazı kişilerde alerjik nedenli olurken bazı kişilerde de çeşitli çevresel, kişisel veya genetik nedenlerle bu iltihabi bronşit tetiklenebilir. Astım hastalığını tetikleyen sebepler ortan kaldırıldığında şikayetler de azalır. Yani tedavinin ilk aşaması tetikleyicilerden uzak durmaktır. Sık şikayeti olan kişilere ise daha çevrede sprey olarak adlandırılan ve nefes yoluyla çekilerek kullanılan ilaçları önermekteyiz. Spreyleri tıbbi olarak, inhaler tedavi diye andığımız için bu şekilde devam edeceğim. İnhaler tedaviler astımın vazgeçilmez tedavi yöntemidir.

İnhalerlerin içinde iki çeşit ilaç bulunabilir: Birisi rahatlatıcı ve havayolu gevşetici etkisi olan ilaçlar ve bir de iltihabı azaltıcı etkisi olan kortizon. Astım tedavisinde bize esas gerekli olan ve tedavi edici veya iyileştirici etkisi olan kortizon isimli ilaçtır. Kortizonu inhaler olarak verdiğimizde, astım için aynı faydayı sağlamak için iğne veya tablet olarak verirken gerekenden çok daha düşük doz kullanmış oluyoruz. Böylece çok daha düşük yan etki potansiyelini olan bir tedavi vermiş oluruz. Astım için verdiğimiz inhalerlerin içindeki kortizon miktarı çok çok az miktarda kana geçtiğinden, bilinen kortizon yan etkilerini inhaler form ile görmüyoruz. Bu nedenle uzun süreli kullanım için çok uygun bir yöntemdir.

Bazen astımı kontrol altına almak için inhaler dışı tedavi yöntemleri gerekebiliyor. Örneğin hasta astım atağındaysa kortizon tedavisini damar yoluyla veya ağız yoluyla vermek gerekir, havayolu gevşetici ilaçları da arttırmak gerekir. Hastanın alerjik yakınmaları varsa ve şikayetlerinin kaynağı alerji ise alerjiye yönelik tedaviler önerilebilir. Bunun dışında; tedavi ile hastada şikayetin olmadığı bir dönem sağlanamıyorsa, hastanın kullanması gereken kortizon dozu çok yüksekse ve azaltılamıyorsa, hastanın ağır/zor astım olarak değerlendirilmesi ve buna yönelik enjeksiyon/iğne tedavilerine geçmek gerekebilir. Bu tedavilerin amacı inhaler kortizon dozunu azaltmak ve bunun yanında hastanın şikayetlerini azaltmaktır. Bu tedaviye başlama kararı, göğüs hastalıkları ve alerji uzmanlarının ortak kararı ile alınır.

Ciğerlerimizi nasıl koruruz?

Öncelikle kirli hava, sigara dumanına maruz kalma, kötü havalandırılan ortamlarda çalışma veya kimyasal, yüksek miktarda partikül, duman maruziyeti akciğerlerimize zarar verebilir. Yine hassas olunan alerjene uzun süreli maruziyetin devam etmesi yani kaçınamama ve sık alt solunum yolu enfeksiyonları da akciğerlerde hastalığa neden olabilmektedir. Sigara içmeme veya hemen bu alışkanlıktan vazgeçme, çalışılan ortamların iyi havalandırılması, koruyucu maskelerin kullanılması, enfeksiyondan korunmak için aşı yaptırılması, salgın hastalık dönemlerinde el yıkama, kişisel mesafe gibi önlemlere dikkat etme, bilinen bir akciğer hastalığımız varsa ilaçları düzenli kullanma ve düzenli doktor kontrolüne gitme, alerjimiz olan veya duyarlandığımız kedi, köpek gibi canlılar veya toz, polen gibi alerjenler varsa bunlardan uzak durma korunma için alınabilecek tedbirler olarak sayılabilir.

Bağışıklığı nasıl kuvvetlendiririz?

Bağışıklığımızı kuvvetlendirmek için dengeli beslenmeli, taze sebze, meyve yemeli ve proteinden zengin beslenmeli, bol su içmeli, düzenli egzersiz yapmalıyız. Düzenli ve dengeli beslenen kişiler ihtiyaçları olan koruyucu vitamin ve minerallerin çoğunluğunu diyetleriyle alabilirler ve bu sayede ek bir takviyeye gerek duyulmaz. Ancak diyette bu anlamda eksiklikler varsa vitamin ve mineral takviyeleri kullanılabilir. Bunun dışında aşılanma bağışıklık sistemine yapılacak büyük bir destek olarak sayılabilir.

İyileşmesi mümkün mü?

Astımın iyileşmesi yani ilaç ihtiyacı kalmaması mümkündür. Düzenli tedavi olan hastalar, eğer kendilerini tetikleyicilerden de uzak tutabilirlerse zaman içinde astımın şiddeti azalabilir. Bu şekilde yavaş yavaş inhaler ilaç dozları azaltılıp kesilebilir. Ancak bu hastalar için tedavi kesildikten sonra da enfeksiyon veya alerjen maruziyeti ile birlikte yakınmaların geri gelebileceği unutulmamalıdır.