Aşkın gözü gerçekten kör mü? Bilim insanları açıkladı

Aşık olunca hem duygularımız hem de düşüncelerimizde büyük değişimler yaşayabiliriz. Aşk bize yapmam dediklerimizi yaptırabilir, söylemem dediklerimizi söyletebilir. O halde gerçekten aşkın gözü kör mü? “Aşkın gözü kördür” sözü, aşık olan insanların mantıklı düşünmekte zorlanabileceğini ifade eder. Peki aşkın gözü gerçekten kör mü? İşte bilimsel araştırmaların ortaya koyduğu şaşırtıcı sonuçlar…

ELİF ÇARMAN

Aşık olduğumuzda tüm yaşantımız bir anda değişebilir. Aşık olmak duygularımızdan düşüncelerimize kadar birçok alanda bizi değiştirebilir. Peki aşkın gözü gerçekten kör mü? İşte detaylar...

AŞKIN GÖZÜ GERÇEKTEN KÖR MÜ?

Bilim insanları, aşkın beyin üzerindeki etkilerini mercek altına aldı. Bilimsel ve psikolojik araştırmalar aşkın nasıl bir güç haline geldiğini gözler önüne seriyor. Aşk bazı durumlarda mantıklı hatta tamamen düşünmeyi dahi engelleyebiliyor. Asla yapmam dediklerini yaptırabiliyor, söylemem dediklerinizi söyletebiliyor. O halde gerçekten aşkın gözü kör mü? İşte bilimsel araştırmaların ortaya koyduğu şaşırtıcı sonuçlar...

AŞKIN BEYİN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: BİLİM NE DİYOR?

Aşk, sadece duygusal bir durum değil, beyindeki kimyasal ve hormonal değişimlerle tetiklenen bir süreçtir. İşte aşkın insan beynini nasıl etkilediğini gösteren bilimsel bulgular...

AŞK, MANTIKLI DÜŞÜNMEYİ ENGELLEYEBİLİR

Beyin taramalarına göre aşk, beynin mantıklı düşünmeden sorumlu bölümlerini baskılar. Bu nedenle, aşık olduğumuzda karşımızdaki kişinin kusurlarını görmezden gelebiliriz.

2011'de yapılan bir fMRI (fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme) araştırması, aşık olan bireylerde bilişsel kontrol, eleştirel düşünme ve olumsuzlukları fark etme yetisinin azaldığını ortaya koymuştur.

DOPAMİN: AŞKIN "BAĞIMLILIK" ETKİSİ

Dopamin, aşkın erken evrelerinde yoğun olarak salgılanan bir nörotransmitterdir ve bağımlılık yapan maddelerin beyin üzerindeki etkilerine benzer bir etki oluşturur. Bu da aşık olduğumuzda mutluluk, haz ve bağımlılık hissi yaşamamıza neden olur.

2005 yılında Dr. Helen Fisher ve ekibi tarafından yapılan bir araştırma, aşkın beyindeki ödül merkezi olan "ventral tegmental alanı" aktive ettiğini göstermiştir.

OKSİTOSİN VE VAZOPRESSİN: BAĞLILIK HORMONLARI

Aşkın ilerleyen evrelerinde oksitosin ("sevgi hormonu") ve vazopressin seviyeleri artar. Oksitosin, bağlanma ve güven duygularını güçlendirir, bu yüzden aşık insanlar genellikle partnerlerine derin bir bağlılık hisseder. Vazopressin ise uzun süreli ilişkilerde sadakatle ilişkilidir.

AŞK, STRESİ VE KAYGIYI AZALTIR MI?

Aşk, stres hormonu olan kortizol seviyesini geçici olarak düşürebilir. 2010'da yapılan bir araştırma, sevdiğimiz kişiye sarılmanın bile stres seviyesini azalttığını göstermiştir. Ancak aşkın getirdiği tutkulu dönemlerde, duygusal iniş çıkışlar da yaşanabilir, bu da bazı insanlarda kaygıyı artırabilir.

Sonuç olarak, aşkın gözü gerçekten "kör" olabilir ama bu, onun insan hayatındaki en güçlü ve anlamlı duygulardan biri olduğu gerçeğini değiştirmez!