Arkadaşlık ve sevgililik arasındaki ince çizgi! Sınırı korumanın yolları

Karşı cinsler arkadaş olmaz diye bir toplumsal norm var. Bu durumu aşmak ise oldukça zordur. Çünkü neredeyse bütün samimi arkadaşlıklarda bir beraberlik ortaya çıkıyor. Arkadaşlık ve sevgililik arasındaki ince çizgi var. Bu çizgi korunduğu sürece iki ilişkiden biri uzun süre devam eder.

Karşı cins olduğundan arkadaşlıkta gösterilen yakınlık bazen duyusal durumları harekete geçirir. Ancak olgun kişiler bunun çok farkındadır ki arkadaşlıkta gösterilen ilgi ile sevgililikteki ilgi oldukça farklıdır.

İŞTE ARKADAŞLIK VE SEVGİLİLİK ARASINDAKİ İNCE ÇİZGİ

Uzun yıllar süren bir arkadaşlığın evliliğe dönüşmesindeki en temel neden kişilerin birbirini tanımasıdır. Bu kişilerde sevgililik olmadan direk evlenirler. Ancak arkadaşken ilgi duymaya başlamak işleri değiştirir.

Arkadaşlıkta karşı cinslerin düştüğü duyusal boşluklar sonrası ortaya çıkma riski olan sevgililiğin önüne geçilmesi gerek. Çünkü uzun yıllar arkadaş olarak baktığınız bir insana geçen nazınız ile sevgiliyken geçen naz aynı değildir.

Aristo ve Platon gibi ünlü düşünürler arkadaşlıktaki bağın insanı güvende hissetmesinin altını çizer. Aştaki duyguların arkadaşlıktan daha tutkulu olduğunu belirten bu filozoflar ince çizginin TUTKU olduğunu belirtir.

Arkadaşlıkta bu tutku söz konusu değildir. Ancak sevgililikte tensel bir temasta oluşan hormonal aktivitenin arkadaşlıktaki gibi düz ve doğal olmadığını söyler.

İnce çizginin tutku kelimesinin altına yattığını yenileyen düşünürler bu yüzden sevgili olmayı istemeden arkadaşına karşı bu tutkuya sahip olup olmadığını sormasını ister.

Bunun cevabını almadan kendini güvende hissettiği yeri terk etmemesini yani arkadaşlığı seçmesinin ve bunun sınırlarında hareket edilmesi tavsiye edilir.