Güçlü hafıza için birçoğumuz elimizden geleni yaparız. Fakat yine de ne istenen başarı olur ne de performans... Aslında güçlü hafıza için yapılması gereken kısa bir süre hiçbir şey yapmamaktır.
BBC'de yer alan habere göre bir şey öğrendikten sonra bir kenarda oturup 10-15 dakika kafa dinleme hâlinde yeni öğrendiğiniz bilgiyi çok daha iyi hatırladığınızı göreceksiniz.
HER ŞEYE ARA VERİN
Öğrenme sırasında düzenli ara vermek ve bu aralarda hafıza oluşumunu sekteye uğratmamak için beyni meşgul edecek herhangi bir şey yapmamak gerekir. E-postalara, akıllı telefona, internete bakmadan, hiçbir şey yapmadan beyni dinlendirmek...
GÜÇLÜ HAFIZA İÇİN 4 ÖNERİ
1. Kendinizi test edin. Öğrendiğiniz bilgiyi hatırlamak için kendinizi zorlamak pasif okumadan çok daha etkilidir.
2. Çalışmanızı aralıklarla yapın. Bugün öğrendiğiniz bir bilgiyi birkaç hafta sonra, unutmaya yüz tutacakken yeniden gözden geçirin.
3. Öğrenirken kendi kendinize anlatın. Böylece öğrendiğiniz şeyin hafızada pekişmesini sağlarsınız.
4. Çeşit katın. Farklı konuları bir arada öğrenmek bazen tek bir konuyu ayrıntılı ve uzun süre çalışmaktan daha etkili olabilir.
YAPILAN DENEYLER FAYDALI DİYOR
Bu sadece öğrenciler için değil, hafıza kaybı, demans gibi hastalıklar için de önerilen bir yöntem. Yapılan deneyler, daha önce farkına varılmayan bu yöntemle öğrenme ve hatırlama kapasitesinin artırıldığını gösteriyor.
Beynin hiçbir şekilde meşgul edilmeden dinlenmesi yoluyla hafızanın güçlendirilebileceğine dair ilk veriler 1900'de Alman doktor Georg Elias Muller tarafından ortaya konmuştu. Yaptığı deneylerden birinde, katılımcılardan anlamsız bazı heceleri ezberlemeleri istenmiş, kısa bir süre sonra grup ikiye ayrılarak yarısına hemen, diğer yarısına ise altı dakikalık bir aradan sonra öğrenmeleri için yeni bir liste verilmişti.
Bir buçuk saat sonra test yapıldığında, ara alan gruptakilerin listenin yüzde 50'sini, ara almayanların ise ortalama yüzde 28'ini öğrendiği görüldü. Bu bulgu, hafızanın özellikle yeni bir bilgiyi öğrendikten sonra hassas olduğunu ve anında üzerine yeni bir şey öğrenmeye çalışmanın olumsuz etkisi olacağını gösteriyordu.
2000'lere gelinceye dek bu bulgular üzerinde fazla durulmadı. Ta ki Edinburgh Üniversitesi'nden Sergio Della Sala ile Missouri Üniversitesi'nden Nelson Cowan'ın bu alandaki önemli araştırmaları yapılana dek...
DİNLENEN KİŞİLER DAHA İYİ HATIRLIYOR
Bu araştırmacılar, özellikle inme gibi nörolojik bir hasara uğramış kişilerde beyni dinlendirme yoluyla hafızayı geliştirmenin ne derece mümkün olduğunu inceliyordu. Deneklere öğrenmeleri için 15 kelimeden oluşan bir liste vermiş, 10 dakika sonra da onlara test uygulamışlardı. Bazı deneylerde denekler standart bilişsel testlere yoğunlaşmaya devam etmiş, diğerlerinde ise karanlık bir odada uyumadan kısa süre dinlenmeye çekilmişlerdi.
Dinlenen hastaların, ezberlemeye çalıştıkları kelimeleri hatırlama oranı yüzde 14'ten yüzde 49'a çıkmıştı. Durumlarında hiçbir ilerleme olmayanlar ise ağır hafıza kaybı olan iki hastaydı. Diğer hastalarda gözlenen gelişme ise onları nörolojik hasara uğramamış sağlıklı insanlarla aynı kategoriye yerleştirmişti.
Daha sonraki sonuçlar daha da etkileyiciydi. Katılımcılardan bazı hikâyeleri dinlemeleri, bir saat sonra da onlarla ilgili soruları yanıtlamaları istendi. Dinlenme şansı olmayanlar hikâyedeki bilgilerin sadece yüzde 7'sini, dinlenenlerin ise yüzde 79'unu hatırladığı görüldü.
Daha sonra yapılan araştırmalarda ise sağlıklı deneklerde bu dinlenme sürelerinin uzamsal hafızayı da geliştirdiği görüldü. Bu gelişmişlik hali, ilk öğrenilen zaman üzerinden bir hafta geçtikten sonra da devam ediyor, gençleri de yaşlıları da aynı şekilde etkiliyordu. İnme hastalarının yanı sıra Alzheimer hastalığının ilk aşamalarında olanlarda da dinlenmenin benzer etkide bulunduğu görüldü.
Deneklerden, telefon veya başka bir dikkat dağıtıcı cihazı yanlarına almaksızın, sessiz ve az ışıklı bir odada oturup dinlenmeleri istenmişti. Bu sırada özel bir konuya yoğunlaşmamaları halinde daha iyi sonuç alındığı görüldü.
Başka bir araştırmada, dinlenme sırasında deneklerden geçmiş veya geleceğe yönelik bir olayı hatırlamaları istenmiş, sonra yapılan testlerde hatırlama oranları aynı verimlilikte olmamıştı.