Dedikodu hiçbir toplumda sevilmiyor. Fakat her toplumda hem kadınlar hem de erkekler arasında dedikodu eksik olmuyor. Peki, kadınlar mı erkekler mi daha çok dedikodu yapar? İşte dedikodu araştırmalarının detayları...
NTV'de yer alan habere göre kadınlarla erkekler aynı oranda dedikodu yapıyor.
KADINLAR MI ERKEKLER Mİ DAHA ÇOK DEDİKODU YAPAR?
Dedikodu, ahlaki açıdan her ne kadar uygun görülmeyen bir davranış olsa da dünyanın işleyişi açısından önemli bir konuma sahip.
Tarih boyunca kadınlar, dedikodunun asıl kaynağı olarak görüldüler. Yapılan bir çalışmada 'dedikodu' kelimesi için yapılan Google aramalarının yüzde 67'sinde kadın, yüzde 7'sinde erkek ve yalnızca yüzde 31'inde hem kadın hem erkek görsellerinin çıktığı tespit edildi. Bu da erkeklerin dedikodu yapmadığına dair imajı pekiştirse de araştırmalar kadın ve erkeklerin aynı oranda dedikodu yaptığını ortaya koydu.
DEDİKODU YARARLI BİLGİNİN AKTARILMASINI SAĞLADI
Dedikodunun, dilin kökenine kadar uzandığı biliniyor. Evrimsel Psikolog Robin Dunbar, dilin insanların dedikodu yapabilmesini sağlamak için evrimleştiğini bile savunuyor. Dedikodu, geçmişten günümüze kime güvenebileceğiniz veya güvenemeyeceğiz konusunda sosyal olarak yararlı bilgiler aktarmanın bir yolu olmuştur.
KELİMENİN ANLAMI DEĞİŞTİ
Dedikodunun geçmişte sosyal çevrede uyum ortamı yarattığı ve çatışmayı hafiflettiği biliniyor. Orta Çağ boyunca, dedikodu kelimesi (eski İngilizcede 'vaftiz baba' anlamına gelen godsibb), doğum sırasındaki kadınları destekleyen kadınları tanımlamak için kullanıldı.
Zamanla, dedikodu terimi bir tanıdık, bir arkadaş ve daha sonra 'tanıdık veya boş konuşma yapan herkes' anlamını kazandı. Bugün, bu terim dedikodu davranışında bulunan belirli bir kişiye ve yapılan eyleme verilen isim oldu.
'KADIN KONUŞMASI' DENİLDİ
16-18. yüzyıllara Avrupa'daki cadı avlarına kadar dedikodunun olumsuz bir anlamı yoktu. Sonrasında dedikodu, büyücülük ve büyücülük suçlamaları için kullanılan bir terim haline geldi, bu da kelimenin 'kadın konuşması' olarak olumsuz bir şekilde klişe haline gelmesine sebep oldu.
Ancak, 17. ve 18. yüzyılda 'dedikodu' kelimesi İngiliz kafelerinde (coffee house) erkeklerin konuşması olarak da tanımlandı. Eğitimli ve zengin erkeklerin buluşma noktası olan bu kafelerde erkekler entelektüel sohbetler yaptı. Bu da kadınların söylenti yayarken erkeklerin ciddi konuşmalar yaptığı algısını güçlendirdi.
ERKEKLER DEDİKODU YAPMAZ MI?
Westminster Üniversitesi'den Kathryn Waddington yaptığı araştırmada dedikodunun genelde önemsiz ve tehlikeli bir kadın konuşması olarak görülmesini yıkan bazı kanıtlara ulaştı. Sonuçlara göre erkekler, iş yerinde dedikodu deneyimleri hakkında konuşurken genellikle "Ben dedikodu yapan biri değilim ama..." diyerek başlarlar ve daha sonra dedikoduyu stratejik ve politik olarak nasıl kullandıkları hakkında konuşmaya devam ederler.
ERKEKLER BU TERİMİ DAHA RAHAT KULLANIYOR
Dedikodu anlamını farklı bir yöne çekmek için 'dükkân konuşması', 'toplantı sonrası bilgi alma' ve 'koridor sohbetleri' gibi alternatif ifadeler kullanılıyor. Erkekler bu terimleri kullanırken daha rahat hissediyor gibi görünüyor. "Hiç yeni dedikodu var mı?" demek yerine "Her şey nasıl gidiyor?" diye sormayı tercih ediyorlar. Sorular farklı olsa da niyet temelinde aynı.
İŞ YERİNDE DEDİKODU YAPMAK ETİK Mİ?
İş yerinde yapılan dedikodu ise bambaşka bir kategoride yer alıyor. İş arkadaşlarını çekiştirmek veya arkasından konuşmak ortaya olumsuz yargıların çıkmasına sebep olur. Ancak dedikodu yapmak hem olumlu hem de olumsuz duyguları ifade etmenin bir yolu ve sosyal adaletsizliğe yöneltilen duygusal bir tepkidir.
DEDİKODU 'ERKEN UYARI SİNYALİ' OLABİLİR
Dedikodu aynı zamanda etik olmayan veya profesyonel olmayan davranışlarla ilgili bir endişenin tartışılmasına olanak sağlayabilir. Örneğin cinsel istismarla ilgili konuşmak hiç kimse için kolay değildir ama 'dedikodu' başlığı altında bu bilgiyi paylaşmak daha kolay olabilir. Dedikodu yapmak, göz ardı edilmemesi gereken konular olduğunda 'erken uyarı sinyali' görevi görebilir.
Elbette dedikodunun önemli bilgileri ortaya çıkarması 'iyi' bir davranış olduğunu göstermez. Dedikodu, insanların veya kurumların saygınlığına zarar verebilir. Biri hakkında dedikodu çıkarmak ve yalan yanlış bilgi yaymak bir çeşit zorbalık olabilir.