Anal Kanal (makat) kanseri tedavisi nasıl olur? İşte risk altında olanlar!

“Anal Kanal Kanseri belirtileri ve tedavileri nelerdir?” sorusunun cevabı vatandaşlar tarafından oldukça merak edilmektedir. Çok sık rastlanmayan bir sindirim sistemi kanseri türüdür. Anal kanser tam olarak önlenememektedir ancak risk oranı azaltılabilir. Anal kanal kanserinde, makatta kanama, makatta şişlik, makatta ağrı, bağırsak alışkanlıklarında değişme, makattan akıntı semptomları gözlenebilir.

Anal kanal kanserinde risk faktörleri; çok eşlilik, sigara, aids hastalığı ve benzer nedenlerle bağışıklık sisteminin baskılanması gibi durumlardır. Her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da erken tanı çok önemlidir. Düzenli doktor kontrolünden geçilmesi tavsiye edilir. Muayene sırasında doktor kanser şüphesine düşerse parça alır ve kanserli hücre bulunup bulunmadığına bakar. Anal kanal kanserine 3 tip tedavi uygulanır. Radyoterapi, kemoterapi, cerrahi bu tedaviler arasındadır. Cerrahi müdahale çok nadir görülmektedir.    ANAL KANSER (MAKAT KANSERİ) NEDİR?   Vücudumuzda bulunan tüm organ ve dokular bir düzen içinde çalışır. Bunları oluşturan hücreler, belirli bir düzen içinde büyür, bölünür, çoğalır ve ölür. Vücudumuzdaki normal hücrelerin çoğalması sırasındaki kontrol mekanizmalarının değişmesi anormal hücrelerin oluşmasına neden olur. Devamlı çoğalan ve büyüyen bu kontrol dışı anormal hücre topluluklarına kanser denir.   ANAL MAKAT KANSERİ - KANSER NEDİR?   Anal kanser makatın dış kenarı ve makatın 2-3 cm içindeki hücrelerden gelişir. Çoğu anal kanser vakaları, makatın kenarındaki deriden kaynaklanır. Deri hücrelerinden kaynaklanan kötü huylu tümörlere "yassı hücreli kanser" denir. Bazı makat kanserleri de makat içini örten tabakadan gelişirler bunlara da "kloakojenik kanser" denir. Bu bölgede daha başka kanser tipleri de olmasına karşın en sık bu iki tip anal kanser görülür. Bunların gelişme şekli aynı olması nedeni ile aynı şekilde tedavi edilirler.   Bazı kanserleşen hücreler makatı örten tabakanın yüzeyinde kalırlar. Alttaki dokulara geçmezler. Bu tip oluşumlara kanser öncesi lezyonlar (prekanseröz lezyonlar) veya Bowen Hastalığı denir.   ANAL KANSER (MAKAT KANSERİ) NE SIKLIKTA GÖZLENİR?   Oldukça enderdir. Tüm mide-bağırsak kanalı kanserlerinin %1-2 kadarını anal kanserler oluşturur. Kalın bağırsak kanserine oranla yaklaşık 40 kat daha az gözlenir.   ANAL KANSER (MAKAT KANSERİ) İÇİN KİMLER RİSK ALTINDADIR?   Anal kanserin neden geliştiği tam bilinmemektedir. Fakat bazı risk faktörleri (hastalığın gelişme olasılığını artıran nedenler) anal kanserin gelişimine neden olur. Risk faktörleri aşağıdaki gibi sıralanabilir; Yaş (50 yaş üzerinde daha sıktır) Sigara Bağışıklık sisteminin baskılanması (devamlı ilaç kullanmak zorunda olan transplant (organ nakli) hastaları ve HIV (AIDS hastalığı) virüsü olanlar) Kronik lokal iltihap (uzun süreli fistül hastalığı olanlar) Pelvik radyasyon (leğen kemiği içindeki organların hastalıkları için ışın tedavisi görenler) Anal siğiller (insan papilloma virüsü ile oluşan anal siğiller anal kanser oluşumuna neden olur)   ANAL KANSER (MAKAT KANSERİ) ÖNLENEBİLİR Mİ?   Kalın bağırsak kanserinden farklı olarak anal kanser tam olarak önlenemez fakat risk oranı azaltılabilir. Yukarıdaki risk faktörlerinden korunmak önemlidir. Herhangi bir tip cinsel ilişki sırasında kondom kullanılmalıdır. Kondom (prezervatif), tamamen önlemese de riski azaltır.   ANAL KANSER (MAKAT KANSERİ) BELİRTİLERİ NELERDİR?   Erken bulgu verir. Bu nedenle makattan olan kanamalarda erkenden doktora gidilmesi gerekir. Anal kanserin belirtileri aşağıda sıralanmıştır;   Makattan kanama Makatta kitle, şişlik hissedilmesi Makatta ağrı Devamlı veya tekrarlayan makat kaşıntısı Bağırsak alışkanlıklarında değişme (sık veya daha az dışkılama) Zorlu dışkılama, ıkınma Dışkının kalem gibi incelmesi Makattan akıntı Kasık ve makat bölgesindeki lenf bezlerinin şişmesi   ANAL KANSER (MAKAT KANSERİ) BELİRTİLERİ NELERDİR?   Bu şikayetler hemoroid (basur) hastalığında da olduğundan hiçbir zaman ihmal edilmemeli ve gecikmeden doktora başvurulmalıdır.   ANAL KANSER (MAKAT KANSERİ) TANISI NASIL KONUR?   Erken tanı hastalığın tamamen tedavisi (kür) için gereklidir. Düzenli aralıklarla yapılacak parmakla makat muayenesi önemlidir. Kalın bağırsak kanseri için yapılan tarama testleri anal kanseri de taramaktadır. Bu tarama testleri herhangi bir şikayeti olmayan bireylere yapılır. 50 yaşından başlayarak yapılan dışkıda kan arama testleri ve endoskopik incelemeler erken tanı için önemlidir.   ANAL KANSER (MAKAT KANSERİ) TANISI İÇİN KOLONOSKOPİ İŞLEMİ   Muayene sırasında doktor anal kanserden şüphelenirse tanı için parça alır. Eğer anal kanser tanısı kesinleşirse hastalığın yayılımını saptamak için ek tetkiklere gerek duyulur.   ANAL KANSER (MAKAT KANSERİ) NASIL TEDAVİ EDİLİR?   Çoğu anal kanser hastası tedaviye iyi yanıt verir. Üç tip tedavi şeklinden yararlanılır;   Radyoterapi: Işın tedavisi ile kanser hücreleri öldürülür. Kemoterapi: İlaç tedavisi ile kanser hücreleri öldürülür. Cerrahi: Ameliyat ile kanser olan bölge çıkarılır. Günümüzde makat kanseri olan hastaların büyük bir bölümünde ameliyattan önce ışın ve kemoterapi kombinasyonu ile tedaviye başlanır. Bu kombinasyon genelde standart tedavi haline gelmiştir. Ender olarak çok küçük makat (anal) kanseri olan hastalarda ameliyat (lokal eksizyon) ile makatı kontrol eden kaslara (sfinkterlere) zarar vermeden çıkarılabilir.   ANAL KANSER (MAKAT KANSERİ) TEDAVİSİ SIRASINDA BAĞIRSAK TORBAYA BAĞLANIR MI? KOLOSTOMİYE İHTİYAÇ DUYULUR MU?   Bazı hastalarda kanserin tedavisi için bu tip bir ameliyat gerekebilir. Eğer makat kanseri (anal kanser) ışın ve kemoterapiye cevap vermezse veya tedaviden sonra tekrarlarsa veya farklı bir tümör ise o zaman, kalın bağırsağın son kısmı ve makatın çıkarılması gerekir. Buna abdomino-perineal rezeksiyon denir. Bu ameliyat sonrasında bağırsak karın duvarına, bir torbaya bağlanır. (kolostomi)   ANAL KANSER (MAKAT KANSERİ) TEDAVİSİNDEN SONRA TAKİP NASIL OLMALIDIR?   Tedavinin sonuçlarını takip etmek için veya hastalığın tekrarlamasını erken yakalamak için dikkatli ve düzenli aralıklarla kontrol gerekir. Her türlü şikayetin doktora iletilmesi gerekmektedir.