Teknolojinin estetik dermatoloji alanında hızla ilerlemesi ile ameliyatsız çözümler tercih edilir bir hale geldi. Bunlardan biri olan altın mikro iğneli radyofrekans, cildin kolajen ve elastik lif üretimini arttırarak 3 seansta yüzde yarattığı germe etkisi ile son dönemde adından sıkça söz ettiriyor.
Yüz germe ameliyatına göre çok daha ekonomik olan bu yöntemle yüz sarkmasının yanı sıra boyun toparlama, leke tedavisi, ince kırışıklıkları giderme, akne tedavisi, yara izi iyileştirme gibi pek çok cilt problemi sorun olmaktan çıktı. 0,5 – 3,5 mm‘ye kadar cilt altına altın mikro iğnelerle tek seferde inebilen bu sistem, geçtiği bölgenin tamamına radyofrekans enerjisi verir. Hastanın ihtiyacına göre 20 ila 40 dakika süren uygulamanın sonrasında kanama, morarma olmaz, iğne izi kalmaz. Bazı özel durumlarda 5 seanslık bir kür gerekse de, başarılı bir sonuç için aylık periyodlarla toplam 3 seans yeterlidir. Ertesi yıl 1 ya da 2 seans uygulama sonucun kalıcı olmasını sağlar. Her yaş grubuna güvenle uygulanabilen altın mikro iğneli radyofrekans, PRP ile kombine edildiğinde mükemmel sonuçlar verir. Üstelik işlemden hemen sonra hasta günlük hayatına kaldığı yerden devam edebilir. Cellest Klinik`ten Dr. Betül Şengör bu konuda, hem işlem bitiminde sürülecek olan kremlerin, hem de aynı gece ve takip eden günlerde sürülmesi gereken kremlerin önemli olduğunu vurguluyor. Dr. Şengör, cildin vücudun aynası olduğunu, yapılacak her uygulamanın bütünsel yaklaşıma gerek duyduğunu ve bu nedenle kişinin ihtiyacının doğru belirlenmesi gerektiğini söylüyor. İstenirse ilave edilecek diğer uygulamaların yapılması ile beraber altın iğneli radyofrekans tedavisinden alınan sonucun başarısı artacağı gibi, uygulamanın tekrar edilme gerekliliğinin de azalacağını sözlerine ekliyor.