Kısa süreli ilişkiler çok popüler. Bunun bir nedeni de seçeneğin çok tahammülün az olması. Peki yılları birlikte devirmenin sırrı ne? İşte yanıtı...
UZUN ÖMÜRLÜ İLİŞKİNİN SIRRI...
50 yılda 40 binden fazla çift üzerinde çalışan psikolog ikili, mutlu bir ilişkinin anahtarını açıkladı. 35 yıldır mutlu bir evlilik sürdürdüklerini de belirten psikolog çift, partnerinize "Yüzünüzü çevirmeyin", bunun yerine "Yüzünüzü dönün" dedi.
Julie ve John Schartz Gottman, çiftlerin bu hareketle "bağlanma arzusu" dedikleri davranışı sergilediğini söyledi. Uzmanlar bunun, "partnerinin adını anarak dikkat çekmeye çalışmak" ve "bir sorunu masaya yatırmak" gibi davranışlar olabileceğini söyledi.
"En mutlu çiftler, partneri bağlanma arzusu gösterdiğinde bunu fark edecek ve gerekirse ilgilenmek için meşgul olduğu işi bırakacak kadar anlayışlıdır" diyen ikili, şu örneği verdi:
Partneriniz telefonuna bakarken 'Ah, bu ilginç bir makale' derse bu bir bağlanma arzusudur.
Scharz Gottman çifti, bu örneğe verilebilecek üç yanıtı şöyle açıkladı:
Yüzünüzü dönerek: Bağlanma arzusunu kabul edip ilgilenmek.
Öyle mi? Ne hakkında?
Yüzünüzü çevirerek: Bağlanma girişimini görmezden gelmek.
Ekranınıza bakmaya devam edip üzerinde çalıştığınız epostayı yazmayı sürdürebilirsiniz.
Karşı gelerek: Sinirli bir şekilde bağlantı kurma girişimini durdurmak.
İş yapmaya çalıştığımı görmüyor musun?
Psikologlar, partnerinizle ilgilenerek ilişkinin temelini güçlendireceğinizi, sevgi ve ekip çalışması duygusu oluşturulacağını vurguladı.
Her zaman partnerinizle ilgilenmeniz elbette imkansızdır" diyen ikili şöyle yazdı:
Laboratuvar çalışmamızda, en az 6 yıldır birlikte olan çiftler zamanın yüzde 86'sında birbirlerine yüzlerini döndü. Boşananlar bunu zamanın sadece yüzde 33'ünüzde yaptı.
Uzmanlar, ilişkide bağları güçlendirmek için "yüze dönme" pratiği yapılabileceğini belirtti. Bunun üç yolu şöyle açıklandı:
10 dakikalık kontrol
Sabah işe gitmeden önce gibi dinlemeye zamanınızın olduğu bir saat seçin. Partnerinize "Bugün benden istediğin bir şey var mı?" gibi basit bir soru sorun. Psikologlar bu sorunun, partnerinizin ihtiyaçları üzerinde düşünmesini sağlayacağını ve onun yanında olmak istediğinizi gösterdiğini belirtti.
Küçük anları değerlendirin
Potansiyel bağ kurma veya etkileşim anlarını küçük olsa bile değerli görün. Bunlar arasında şu örnekler var:
Göz teması
Gülümseme
İç çekme
Yardım istemek
"Günaydın" veya "iyi geceler" demek
İyilik istemek
Yüksek sesle bir şey okumak
Hemen pes etmeyin
Çiftlerin duygusal uygunluğu birbiriyle denk gelmeyebilir. Uzmanlar bu soruna dair şu önerileri verdi:
Partneriniz bağlanma arzusu gösterdiğinde ancak siz istemediğinizde: İsteği görmezden gelmeyin. Neden uygun olmadığınızı kısaca açıklayın.
Bağlanma arzusu gösterdiğinizde ancak cevap alamadığınızda: Bu durum birkaç sefer yaşanırsa denemeye devam edin. Ancak devam ederse şöyle diyebilirsiniz:
Eleştirmek istemiyorum ama sana ulaşmaya çalışıyorum. Şu an bana cevap vermeni ne engelliyor?
Olumsuz bir durum için etkileşim kurmak istendiğinde: Partneriniz "Bir kez de 'Bu akşam yemeği ben hazırlayayım' desen ne olur?" gibi ifadeler kullanıp tartışma başlatmak istiyormuş gibi gelebilir. Olumsuzluğu görmezden gelmesini tavsiye eden psikologlar, şu yanıtı önerdi:
Anlıyorum, kızgın ve yorgunsun. Akşam yemeğini hazırlamaktan ve sana biraz dinlenecek zaman tanımaktan mutlu olurum.