HİLAL ÇAKIR
Çocuk gelişiminin en zorlu ama en kritik dönemlerinden biri olan 3 yaş sendromu, birçok ebeveynin karşılaştığı ortak bir sınav haline geldi. Bu dönemde çocuklar her şeye "hayır" demeye, kendi isteklerini dayatmaya ve inatlaşmaya başlayabilir. Aslında bu davranışlar, çocuğun bağımsızlık kazanma, benlik algısı oluşturma ve sınırları test etme sürecinin doğal bir parçasıdır. Ancak ebeveynler için oldukça yorucu ve sabır gerektiren bir süreçtir.
Uzmanlara göre, bu dönemde çocuklarla doğru iletişim kurmak ve krizleri büyümeden yönetebilmek için bazı etkili stratejiler büyük önem taşıyor. Peki 3 yaşındaki bir çocuğu ağlamadan, inatlaşmadan, sağlıklı bir şekilde ikna etmenin yolları nelerdir? İşte çocuk psikolojisi uzmanlarının önerdiği, 3 yaş sendromuyla başa çıkmak isteyen anne babalar için altın değerinde olan 5 ikna etme kuralı...
"Mavi tişörtünü mü giymek istersin yoksa kırmızıyı mı?"
Çocuklar bu dönemde kontrol etme isteği içindedir. Onlara küçük seçenekler sunmak, hem karar verdiklerini hissettirir hem de iş birliği yapmalarını kolaylaştırır.
"Hayır, dışarı çıkamazsın." yerine "Yemeğimizi bitirelim, sonra birlikte dışarı çıkarız."
Sürekli "hayır" duymak çocukta direnç oluşturur. Yasaklamak yerine yönlendirmek daha ikna edici olur. Cümlelerini pozitif kur, ne yapamayacağını değil, ne yapabileceğini söyle.
"Kızgınsın çünkü oyuncağın kırıldı, seni anlıyorum."
Çocuk anlaşıldığını hissettiğinde öfke veya inat davranışları azalır. Duygusunu reddetmek yerine isimlendir, böylece hem bağ kurarsın hem de kriz büyümez.
Yorgun, aç ya da uykusuzken çocukla ikna temelli konuşmalar yapmak verimsizdir. Çocuklar ihtiyaçları karşılanmadığında çok daha inatçı olur. İkna etmeye çalışmadan önce bu temel durumları kontrol et.
"Haydi pijama giyme yarışması yapalım, bakalım kim kazanacak!"
3 yaş çocuğu için oyun, en güçlü iletişim aracıdır. Ciddi, diretici konuşmalar yerine oyunlaştırma, işleri kolaylaştırır. Hayali karakterler, kuklalar ya da "yarış" şeklinde sunulan görevler, çocuğu iş birliğine ikna eder.