Tasarım hayatına babaannesinin ojeleri ile midye kabuklarını boyayarak başladığını belirten Gülşah Sürel Erdem, yeni koleksiyonu 'Tılsımlı Gömlekler'i özel bir davetle tanıttı.
Elif DEMİRTAŞ BİLİR
elif.bilir@aksam.com.tr
Mimar Gülşah Sürel Erdem... Doğaya ve sanat tarihine aşık, sembollerin ve felsefenin gizemli dünyasında yolculuk yapmayı seven bir tasarımcı o. House Of Div markasının kurucusu. Geçtiğimiz ay yeni koleksiyonu 'Tılsımlı Gömlekler'i cemiyet ve iş dünyası ile özel bir davetle tanıştırdı. Tasarımlarını ışığın kaynağı anlamına gelen House of DIV markası altında toplayan Gülşah Sürel Erdem'le koleksiyonuna dair güzel bir söyleşi gerçekleştirdik:
House of DIV nasıl ortaya çıktı?
House of DIV bir tasarım markası. Mimarlık da temelinde tasarım yatan bir meslek. Ancak hayata geçirilme sürecinde bir çok farklı disiplin ile birlikte geçirilen uzun bir süreç var. Daha özgür, sadece ilham aldığım konudan yola çıkarak anlatmak istediğim hikayeler tasarladığım objeler House of DIV’i doğurdu.
Nelerden ilham alırsınız mesela?
Bende heyecan, içimde kıpırtı yaratan her şey ilham kaynağım olabiliyor. Bazen teknedeki bir düğüm, bazen müzedeki bir kaftan, bazen bir sis manzarası... Yeter ki ruhuma dokunup, o anda içimde bir ışık yaksın.
Tılsımlı Gömlekler by House of DIV'in hikayesinden bahseder misiniz, nasıl ortaya çıktı?
2014 yılının Eylül ayında oğlum Ali’ye Topkapı Sarayı’nı gezdirirken padişah elbiselerinin sergilendiği bölümde, Kanuni Sultan Süleyman’ın Şehzadesi Selim için hazırlanan gömleğin üzerindeki grafiklere vuruldum. İki gün içinde konuyla ilgili bulabildiğim herşeyi okumuş ve desenleri hazırlamıştım. Sonrasında modelleri tasarladım, konunun özünü ve tılsımını koruyarak bu koleksiyonu hazırladım.
Tılsımlı Gömlekler koleksiyonunda kaç parça var, kullandığınız materyaller neler?
Koleksiyonda 48 parça var. Bahsettiğim gömleğin yaka motifini yorumlayıp içinde gömleklerde kullanılan kırmızı astar kumaşı kullandığım kolye ve şifa getirmesi için içinden su içilen tılsımlı tasları yorumlayarak yaptığım yüzük bu koleksiyonun baş yapıtları. Ayrıca gömlek gibi giyilebilen zincirler, yaka gibi takılan kolyeler gibi sıradışı mücevherler var. Koleksiyonda altın kullandım. Motiflerin üzerlerinde tılsımı çözülemeyen her yerde pırlantalar ve hanedanın kudretini simgeleyen yakutlar var.
Beğendiğiniz mücevher tasarımcıları kimler?
Carlo Palmiero’nun ilham kaynaklarını yorumlamasına ve hayata geçiriş şekline bayılıyorum.