1
Yavuz Bingöl, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı duyduğu sevgiyi ve Öykü Gürman’la biten evliliğiyle ilgili Günaydın'a çarpıcı açıklamalarda bulundu:
Bingöl, 'Erdoğan'ı sevmek suç mu? Ben seviyorum' diyor
Bizi Yavuz Bingöl Sanat Merkezi'nde (YBSM), Yavuz Bingöl'ün kızı Türkü Bingöl karşılıyor. O sırada devam etmekte olan at yarışlarını izleyen Bingöl, yarışlar bitince aramıza katılıyor. Bu vesileyle, Bingöl'ün üç tane yarış atı olduğunu ve kızı Türkü'nün de atlara çok düşkün olduğunu öğreniyoruz...
Türkü Bingöl, keman ve piyano çalıyor. YBSM'nin başında da kendisi var. Şu an 30 kişiye eğitim veren YBSM'de amaç; bu sayıyı yıl sonuna kadar 100'e çıkarmak. Bağlamadan gitara, piyanodan duduğa kadar çeşitli enstrümanların eğitiminin verildiği sanat merkezinde; halk müziği korosu için seçmeler yapılıyor. Yaz okulu için kayıtların başladığını söyleyen Türkü Bingöl; yaratıcı drama, resim, heykel, dans, müzik gibi dallarda, özellikle 7-13 yaş grubunu beklediklerini, yetişkinlere özel workshoplar da yapacaklarını anlatıyor. 'Ben ve Benim Dışındakiler' başlığı altında felsefe seminerleri düzenlemeye başladıklarını da belirtiyor.
'ERDOĞAN BİZE SAHİP ÇIKTI'
Bingöl'ü bulup da siyasetten konuşmamak olmaz. İki yıl önce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili demeçlerinden dolayı hedef haline getirilmişti kendisi. Kızı Türkü Bingöl, o günleri gözleri dolarak anlatıyor. Twitter'da 'Mekanın cennet olsun Yavuz Bingöl' etiketini görünce babasının başına bir şey geldiğini sanmış. İşin aslının düşündüğü gibi olmadığını öğrenince rahatlamış ama edilen küfür ve hakaretler sebebiyle çok ağlamış. Bingöl, devreye girerek "Kızım ve annemin döktüğü gözyaşı benim için çok önemlidir" diyor. Sanatçı "Atlattık o dönemleri" diyerek yıllardır değişmeyen değerlerini yineliyor: "Barış ve kardeşliği vurgulamadığım hiçbir konserim yoktur. Kutuplaşmanın hiçbir faydası yok. Sanatın birleştirici gücünden faydalanmalıyız." Bingöl; türkülerin ve sanatın, şiddeti ve savaşı yeneceğine inanıyor.
Sanatçı, "Erdoğan'la olan yakınlığım bazılarının ağrına gitti. Erdoğan'ı sevmek suç mu? Ben kendisinin duruşunu seviyorum. Erdoğan, herkesin saldırdığı bir dönemde bize sahip çıktı" diyerek kendisine vefa borcu olduğunu, ölene kadar da Erdoğan'ın arkasında olacağını belirtiyor. Cumhurbaşkanının kültür-sanat projeleriyle yakından ilgilendiğini anlatan Bingöl, sözlerine şöyle devam ediyor: "Sayın Cumhurbaşkanına, Ahmet Yesevi müzikalinden bahsettiğimde, hemen hayata geçirmemizi, kendisinin de gereken desteği vereceğini ifade etti. Yabancılarla birlikte Mevlana'nın da etkilendiği Ahmet Yesevi'yi tanıtmak için uluslararası bir müzikal hazırlıyoruz."
Öykü Gürman'la olan evliliğini dokuz ayda sonlandıran Bingöl'e; "Pişman mısınız?" diye soruyorum; duraklıyor. Ağzından 'Pişmanım' kelimesi çıkmıyor ama "Güzel şeyler yaşadık, ama evlilik başka bir şey. Hâlâ ona saygı duyuyorum. Benim için söyledikleri hoşuma gitti" diyor.
Yavuz Bingöl'den kısa bir nota dersi aldıktan sonra elimize enstrümanları alıp amatör bir müzik çalışması gerçekleştirelim dedik. Fakat Bingöl piyanosunun başını geçince, hepimiz enstrümanlarımızı bırakıp hayranlıkla onu dinlemeye başladık.
Türkü, babasının evlilikte başarısız olduğunu düşünüyor
Bingöl, sanat merkezini kızına teslim etmiş. Okulda çok sıcak bir ortam var, aile gibi olmuşlar. Türkü Bingöl, çok kısa sürede birçok öğrenciye ulaştıklarını, babası sayesinde birçok gencin bağlamayı sevdiğini ve okula eğitim almak için geldiğini anlatıyor.
KIZI DA ÇOK YETENEKLİ
Tabii Yavuz Bingöl'ü bulmuşken, geçtiğimiz aylarda Öykü Gürman ile biten evliliği hakkında da konuşuyoruz... Samimi bir şekilde şunları anlatıyor: "İnsan aşık olup evlendikten sonra boşansa bile, duyguları bir anda tersine dönemez. Benim ona olan saygım ve sevgim bakidir. Ama evlilik başka bir kurum. İlişki yürütmek başka bir sanat.. Kendisi benim için çok değerlidir ve hâlâ çok iyi arkadaşım. Kötü gününde hep yanında olurum."
Öykü Gürman'la çok iyi arkadaş olan Türkü de bu süreçte neler yaşadığını şu cümlelerle anlatıyor: "Çok mutlulardı ama ben babamın evlilikle ilgili düşüncelerini bildiğim için düğün öncesinde kendisiyle 'Emin misin?' diye bir konuşma yapmak istedim. Ama o dönem kendisi çok yoğundu. Öykü Abla'yı çok severim. Bu düşüncem asla onunla ilgili değildi. Biz onunla hiç sıkıntı yaşamadık." Bunun üzerine Yavuz Bingöl de gülerek "Baba sen bu konularda beceriksizsin. İyi düşündün mü?' diye konuşacakmış ama fırsatı olmamış" diye espri yapıyor.
Otobüse, gemiye binen halkın içinden biri
30 yılı aşkın süredir sanata hizmet veren Yavuz Bingöl ve kızı Türkü Bingöl'le 'Yavuz Bingöl Sanat Merkezi'nde buluştuğumuzda; önce kısa bir nota dersi aldık, sonra enstrümanlarımızı alıp amatör bir müzik çalışması gerçekleştirdik. Her Kafadan Bir Ses'teki ekip arkadaşlarımla bu çalışmanın altından pek kalkamasak da, baba-kız misafirperver ve eğitimci tavırları ile motivasyonumuzu kaybetmememizi sağladı.
Piyanist Şantör Özlem Besen (Avcı), Darbukatör İlker (Gezici) ve Ankaralı Merve'den (Yurtyapan) oluşan müzik grubumuza, ben de, 'Akdeniz Akşamları'ndan başka parça çalamayan gitarist Ömer (Karahan) olarak dahil olmaya çalıştım. Fakat ortaya çıkan tablo o kadar vahimdi ki; Yavuz Bingöl elindeki bağlamayı bırakıp bize bambaşka bir yanını gösterdi. Bingöl, piyanonun başına geçip mini bir resital sunmaya başladığında; ekipteki arkadaşlarımla artık enstrümanları bırakmamamız, fazla zorlamamamız gerektiğini anladık.
ERDOĞAN DÜNYA LİDERİ
Bingöl'le, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a olan yakınlığı nedeniyle belli bir kesim tarafından eleştirilmesiyle ilgili konuşmak istedim... Duruşu ve samimiyeti ile tanınan Bingöl, düşüncelerini şu cümlelerle anlattı: "Sayın Erdoğan ile ilk kez yan yana gelmiyorum ki ben. Başbakan olduğu yıllarda da, sanatçıların düşüncelerini dikkate alan ve onlara itibar eden bir lider olan Cumhurbaşkanımızla, sürekli yan yana gelmişimdir. Bir ülkenin sanatçısı; siyasetçisi ile de oturur kalkar, vatandaş ile de sohbet eder. Ben otobüsle seyahat eden, gemiyle karşıya geçen, halkın içinde olan biriyim. Bazılarının içlerindeki Erdoğan düşmanlığını doğru bulmuyorum. Erdoğan, siyaset döneminde oyunu sürekli artıran, halkın seçtiği bir lider. Doğal olarak dostu da, düşmanı da, çekemeyeni de olacaktır. Benim kendisine çok büyük saygım ve sevgim var. Kendisi çok büyük bir dünya lideri. Ben onu seviyorum, siyasetini seviyorum."
Babaannesinin türküsünde kızıyla düet yapacak
Sanat okulunun açılında yaptığımız bir röportajda bir araya gelmiştik Yavuz Bingöl'le. Şimdilerde okul daha da şahane olmuş, pırıl pırıl gençleri okulunda ağırlıyor.
30 yıldır binden fazla konsere imza attığından ve sanatın gücünden bahseden Bingöl, "Sanat bize köklerimizi hatırlatır. Savaşın yaşandığı bu coğrafyada, sanatın gücü büyük. Sanat, insanları kutuplaştırmaktan kurtaracak tek silahtır" diyor.
Yavuz Bingöl, kendisine yapılan haksız saldırılardan sonra her şeyden elini eteğini çektiğini belirterek "Artık bana yapılan saldırıları çok önemsemiyorum, rahatsız da olmuyorum" diye konuşuyor. Bingöl, Erdoğan'a duyduğu vefayı da şu sözlerle anlatıyor: "Bana küfürler edilirken, bana samimiyetle yaklaşıp beni koruyan kişi kendisi oldu. Cumhurbaşkanımıza olan düşmanlığı haksız buluyorum. Kendisi bir dünya lideridir ve liderler hep hedeftedir. Dostu kadar, düşmanı da olur."
'BUTİK BİR İŞ YAPIYORUZ'
Yavuz Bingöl, uzun uzun projelerinden bahsederken bunlara nasıl yetiştiğini düşündüm... Ahmet Yesevi müzikali için heyecanlı olan sanatçı; 'Yavuz Bingöl ile Bin Yılın Ozanları' projesinden de bahsediyor. Sanatçı, Karacaoğlan ve Pir Sultan Abdal konserlerinin ardından, Oda Orkestrası'yla birlikte, 26 Mayıs'ta Aşık Sümmani eserlerini seslendireceklerini söylüyor.
"Kimin ne çaldığının belli olmadığı gürültülü konserlerden sıkıldım. Daha butik, soft bir iş yapıyoruz" dediği yeni müzik grubu Efsun'dan bahsediyor. Yakın zamanda da 'Annem ve Ben' adlı, 20 eserlik bir türkü albümü çıkaracağını müjdeliyor. Yazın çıkaracağı bu albümde; kızı Türkü Bingöl de, babaannesinin bir türküsünde babasına eşlik edecekmiş.
Bingöl, 'Sevda Kuşun Kanadında' adlı dizide, derin devletle bağlantıları olan eski Nato komutanı 'Zafer Erbay'ı canlandırıyor. Bingöl dizisinden "Sağ-sol davasında olaylar hep tek taraflı anlatıldı. İlk kez farklı bir bakışla anlatılıyor" diye söz ediyor.