Yaprak Dökümü romana bağlı gitseydi sonu nasıl bitecekti?

Gökçe Bahadır, Fahriye Evcen gibi pek çok isme şöhreti kazandıran ve halen tekrarları ilgiyle takip edilen Yaprak Dökümü, Reşat Nuri Güntekin'in aynı adlı eserinden uyarlanmıştı. Bir sezon olarak planlanan ancak reytingleri zirvede olunca romandan çıkıp tam 5 sezon süren Yaprak Dökümü, aslında romanına uygun ilerleseydi kaç sezon sürerdi ve finali nasıl olurdu hiç merak ettiniz mi? İşte Yaprak Dökümü'nün aslında olması gereken final hikayesi.

AKŞAM/Life

Hüsna Köşger

Yaprak Dökümü yazar Reşat Nuri Güntekin tarafından kaleme alınmış bir romandı. Döneminin toplumsal sosyolojik etkilerini seyirciye yansıtan Yaprak Dökümü'nde; büyük şehre göç eden, değerlerine bağlı bir emekli kaymakamın yaşadıkları ve çocuklarını hataları yüzünden çöken ailesi, kaybettiği değer yargıları konu ediliyordu. Roman tam 4 kez uyarlanmıştı. İki kez sinema filmi, iki kez de dizi olan bu eserle alakalı en akılda kalan; 2006 yılında yapılan ve yüksek reytinglerinden dolayı 5 sezon sürüp romandan tamamen kopan uyarlaması olmuştu.

Yaprak Dökümü uyarlamaları üzerine

Romanın ilk uyarlaması 1957 yılında yapılmıştı. Bu ilk uyarlamanın maalesef ki kaydına ve tamamen romana bağlı kalıp kalmadığı bilgisine ulaşılamıyor. Ancak 1967 uyarlamasına rahatlıkla erişilebiliyor. Cüneyt Gökçer, Ediz Hun, Fatma Girik, Semiramis Pekkan ve Dinçer Çekmez gibi isimlerin rol aldıkları bu uyarlamada; romana birebir bağlı kalınmamış, Necla'nın hikayesi değiştirilmişti.

İlk dizi uyarlaması ise TRT'den gelmişti. Tam 8 bölüm süren 1988 uyarlamasında; Kerim Afşar, Ayda Aksel, Tarık Tarcan, Zafer Ergin gibi isimler rol almış ve birebir romana bağlı kalınmıştı.

2006 yılı uyarlamasındaysa; Halil Ergün, Güven Hokna, Gökçe Bahadır, Deniz Çakır, Caner Kurtaran, Fahriye Evcen, Bennu Yıldırımlar ve Ahmet Saraçoğlu gibi isimler rol almıştı. Ancak romana bağlı kalınmamıştı.

Yaprak Dökümü romana bağlı kalsaydı nasıl biterdi?

Eğer romana bağlı kalınsaydı, sadece 2 sezonda bitecek bir temel örgü yapısına sahipti. Karakter olarak sırayla incelersek;

Şevket ve Ferhunde'nin evlilikleri, Şevket'in banka hırsızlığı yapıp hapse düşmesiyle bitmiş olacaktı. Çünkü Ferhunde evden kaçacaktı. Şevket ise hapisten çıktıktan sonra ailesinin yanına yerleşecekti.

Leyla, Necla ve nişanlısının (romanda Leyla herhangi bir evlilik gerçekleştirmiyor) kendisine karşı ihanetlerine şahit olup üzerine bir de Necla'nın kendisine pembe mont fırlatmasıyla depresyona girecekti. Ancak bu dönemde tanıştığı avukat, (dizide bu Leyla'nın boşanma avukatı olarak gösterilmişti) Leyla'nın sevgilisi olacaktı. Necla ise ablasının nişanlısıyla yurt dışına kaçacak, ancak aslında bu adamın evine adeta bir hizmetçi olacağını ve kuma olarak geldiğini artık iş işten geçtikten sonra öğrenecekti. Babasına, kendisini affetmesi için bir mektup yazsa da, buna karşılık bulamayacaktı.

Fikret tüm bu yaşananlara dayanamayarak komşusu Neyyir Hanım'ın uzaktan bir akrabası olan Tahsin Bey'le evlenip Adapazarı'na yerleşir. Ancak dizide olduğu gibi Tahsin, ne uyumlu ve Fikret yaşlarda ne de genç bir kızı var. Fikret, oldukça katı ve sert disiplinli birisiyle evlenir. Ayrıca Neyyir Hanım'ın da Sedef adında bir kızı yoktur.

Ve Ali Rıza Bey... O tüm bu yaşananları kaldıramaz ve felç geçirir. Hikayenin sonunda; artık ailesinden ayrı bir hayat sürdüren Leyla, babası-annesi ve kız kardeşi Ayşe'yi yanına alır. Şevket de hapisten çıktıktan sonra onların yanına yerleşir.