İşte Arda Kural’ın açıklamalarından satır başları…
Oyunculuk çok kolay görünen bir şey gibi ama değil. Psikolojik olarak insanı çok etkileyen, yönlendiren taşıyan bir meslek. Ben ya ‘çok iyi yalancıyım’ demem gerekiyor oyuncu olmam için ya da ‘çok gerçekçi biriyim’ demem gerekiyor. İkisi arasında kalınca bocalamaya düştüm gerçek ve sahte arasında.
'BİR DÖNEM İÇİME GÖMÜLDÜM'
Düşünmeye başladıkça kafam biraz karıştı. İnsanlara biraz faklı bakmaya başladım. Geri çektim kendimi, içime gömüldüm. Ondan sonra da hayatı biraz erteledim, umursamadım. Televizyondan uzaklaştım, doğaya yöneldim çok fazla düşünmeye başladım.
‘Tutunamayanlar’ dizisi de öyle yeteneksiz ve başarısız oldukları için değil, doğru ve dürüst oldukları için hayatın gerçekleri onların üstüne çıktığı için tutunamayan insanları hikayesini anlatıyor. Benim hikayem de böyle bir şeydi.
'BENİM DE ÇOK HATAM VAR'
Ben zeki biriyim, aptal değilim kendimi biliyorum. Saygısız, ahlaksız değilim. ‘Neden ortam bu, neden bunun alıcısı yok?’ Benim de çok hatalarım var, onları çok düşündüm. ‘Nasıl değiştiririm, neler yapabilir’ diye…
Ben şöhreti kaldıramamış biri değilim sadece şöhretin mecbur bıraktığı şeyler var onları kaldıramadım. İnsanları seven, kardeş gibi gören biriyim. Kimseye küskünlüğü, kırgınlığım yok. Öfkem vardı. Kendimde aşamadığım şeyler vardı, insan hataları önce kendinde aramalı ben de öyle yaptım ve sorunları aştım.
'ESKİSİ GİBİ OLACAĞIM'
Sağlık sorunu gibi oldu, sosyal hayata karşı bir tavır alınca o bir sağlık sorunu gibi oldu. Herkes her şeyi söyleyebilir, bir şeyin aslı neyse o her zaman ortaya çıkar. Kaygım da yok korkum da… Önemli olan benim kendimi bilmem. Artık 38 yaşıma geldim. İnsanların gözünün önünde büyüdüğümü biliyorum, gençken her şey çok daha farklı tabi… Bakıyorum arada gençlik fotoğraflarıma hoşuma gidiyor. Çok sevimli, tatlıymışım onları görüyorum, şimdi biraz daha olgunluk var. Olabilirsem eskisi gibi olacağım ben de istiyorum.