AA
Pancaroğlu, AK Parti Kadın Kollarınca Dokumapark Modern Sanatlar Galerisi'nde düzenlenen "Kadınlarla Büyük Türkiye Yolunda Programı"nda verdiği konserde, "İntisap" isimli bestesini icra etti.
Yunus Emre'nin "Gel Gör Beni Aşk Neyledi", Neşet Ertaş'ın "Yolcu" ve Aşık Veysel'in "Uzun İnce Bir Yoldayım" eserlerini de ilhamını Anadolu'dan alan "çeng" ile seslendiren Pancaroğlu, büyük beğeni topladı.
"BU ÇALGIYI TASVİRLERDEN YOLA ÇIKARAK TEKRAR YAPTIK"
Sanatçı Şirin Pancaroğlu, konser öncesi yaptığı konuşmada, 2000 yılında yurt dışındaki eğitimini tamamlayarak Türkiye'ye döndüğünü ve müzik çalışmaları yaptığını anlattı.
Bu süreçte albümlerinin çıktığını belirten Pancaroğlu, verdiği röportajlarda "Siz, bir Batı çalgısı çalıyorsunuz. Bu kadar marjinal bir çalgıyla Türkiye'de kime seslenebileceğinizi düşünüyorsunuz?" sorularıyla karşılaştığını aktardı.
Pancaroğlu, bu sorunun kendisinde rahatsızlık yarattığını ve bir cevap vermek istediğini vurgulayarak, şunları ifade etti:
"Çünkü bu çalgı, bir Batı çalgısı değil. Bizim kendi kültürümüzde de var olmuş, insanlık kadar eski bir çalgı. Avlanmaktan gelen bir çalgı. Bizim coğrafyamızda da 'çeng' adı altında çok daha küçük bir versiyonu var ve Ortaçağ'da el üstünde tutulmuş bir çalgı. Kaybolmuş bir çalgı. Çalacak bir şey yok, gösterecek hiçbir şey yok. Bu Batı çalgısına mahkum gibi hissediyordum kendimi. En sonunda elime bir 'çeng' almayı arzu ettim. Bu çalgıyı tasvirlerden yola çıkarak tekrar yaptık. Çalışmalar yaptım, konserler verdim yurt dışında. Basına en azından 'Bu gördüğünüz çalgı ya da herhangi bir çalgının aslında kültürel aidiyetleri olabilir ama bütün insanlığa seslenebilir. Bizde de bir versiyonu vardı ve ben de bunun devamını çalıyorum. İşte bu da çeng' diyebildim."
"ARP SANATÇILARI TÜRK MÜZİĞİ ÇALABİLECEK"
Eğitimini yurt dışında almış bir insan olarak, Türkiye'ye döndükten sonra mesleki gelişimini buradaki müzik kaynaklarından beslenerek yaptığını anlatan Pancaroğlu, "Çünkü çok inanılmaz bir musiki geleneğine sahibiz. Çok zorlu süreçlerden geçen bir musiki geleneği bu. Çünkü 20. yüzyılda inanılmaz sosyolojik kırılmalar yaşanmış. Bu müziğin üzerinde çok fazlasıyla tahribat ve yük var hem icra edenler hem de kurumlar nezdinde." dedi.
Pancaroğlu, bu engebeli yolda düşe kalka yürürken, çok mutlu olduğunu dile getirerek, bilgisinin genişlediğini, her biri usta olan müzisyen arkadaşlarıyla yeni şeyler yapmaya başladıklarını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle 2 ay önce Türk müziğinden bir dağarcığı kendi çalgısı için yazıp, yurt dışında yayınladığını belirten Pancaroğlu, "Niye yayınladım? Çünkü yurt dışında çok merak ediyorlar bizim müziğimizi. En azından kendi meslek alanımdaki arp sanatçıları artık bundan sonra Türk müziği çalabilecekler." ifadelerini kullandı.