AA
Suna Selen tiyatro ve resim sanatında büyük emekler vermiş bir isim. Bir dönem, kendisi gibi sanatçı olan Münir Özkul ile evlilik yaşayan Suna Selen Anadolu Ajansı'na verdiği röportajda; hem eski eşi Münir Özkul'u hem de beraber çalışma fırsatı bulduğu Burcu Biricik, Uraz Kaygılaroğlu ve Ekin Koç'u anlattı. Usta sanatçı, Burcu Biricik, Uraz Kaygılaroğlu ve Ekin Koç hakkında övgü dolu cümleler kullandı.
Suna Selen eski eşi için, "Kimseyi kırmak istemeyen bir insandı. Geçenlerde eski eşinden olan kızı ve damadıyla buluştuk. Nasıl mutlu olduk, onlar da ben de. Bu belki de Münir'in sayesinde. Münir kimseyi kırmak istemedi. Yani benden evvel ayrıldığı eşini de kırmak istemedi. Hatta bana geldi, dedi ki; 'Şadan diyor ki, çocuğun adını Şadan koyalım.' 'Olur.' dedim. Dosttuk çünkü. Yani onu da anladım. Oradan da çocukları var, ortalık kırılsın istemiyor. Benim kızımın adı Şadan Güner. Evet, göbek adı Şadan. Anlatabiliyor muyum? Yani çok ılımlı, herkesle iyi geçinmek isteyen, çok sevecen bir insandı." dedi.
"BURCU BİRİCİK'İN OYUNCULUĞUNA ÇARPILDIM, ÇOK BEĞENDİM"
Burcu Biricik hakkında konuşan sanatçı, "Doğrusunu söyleyeyim, bir kişiyi biliyorum. Çok beğendim, çarpıldım oyuncu olarak Burcu Biricik. Onun herhangi bir şeyi olduğu zaman izliyorum. Ama onun haricinde bütün dizileri oturup izlemeye kalkışsam hiçbir iş yapamam ki. Yani ancak kendi oynadığım diziyi izleme sebebim, ne yapmışım ben burada? Hatalarım nedir? Nasıl daha iyi yapabilirdim? Onun için izliyorum. Başka bir şey için değil." ifadelerini kullandı.
"ÜÇ KURUŞ'TA URAZ KAYGILAROĞLU İLE ÇALIŞTIM. MUHTEŞEM BİR OYUNCU VE PSİKOLOG"
Uraz Kaygılaroğlu ve Ekin Koç hakkında da konuşan Selen, şunları söyledi:
"Kendini yetiştiren oyuncu harikulade oluyor. Mesela ben 'Üç Kuruş'ta' Uraz Kaygılaroğlu ile çalıştım. Muhteşem bir oyuncu, aynı zamanda muhteşem bir psikolog. Mesela şöyle bir şey yaşadık. Sette her şey, inanın her şey var. Yani bu kadar özenli bir set az bulunur, psikolog var, pedagog var. Çünkü 2,5-3 yaşlarında bir çocuk da oynuyor. Fakat çocuk bir ara akşamın bir saati yaklaştığı zaman 'Ben oynamak istemiyorum.' dedi. Çocuğu annesiyle babasının arasında yatağa yatıracaklar. Hayır, çocuk ağlıyor. Yatmak, oynamak istemiyor. Pedagog geldi, konuştu. Daha beter ağladı. Sonra psikolog koştu, çocuk daha beter ağladı. Annesi geldi, kulağına dua okumaya başladı. Çocuk hiç susmadı. Fakat biz sabaha kadar orada oturuyoruz, çocuğun keyfi gelene kadar bekleyeceğiz."
"Uraz, hiç de karışan bir oyuncu değil. Ne denirse onu yapan bir oyuncu. 'Acaba bu sahnenin yerini değiştirsek, çocuğu yatağa yatıracak yerde kanepede aramıza oturtsak gene aynı sahneyi çeksek ne dersiniz?' dedi. Dinleyelim dedi çocuklar. Çok güzel, anne babanın arasına oturdu çocuk kanepede, aynı sahne çekildi. Sayesinde biz de kurtulduk hep birlikte sabahlamaktan. Oyunculuğunun yanı sıra aynı zamanda çok iyi bir insan sarrafı diyeceğim nerdeyse. Yahut çocuklara nasıl davranılacağını biliyor. Çok zeki ve çok iyi bir oyuncu."
"Ekin Koç da öyle. Onu mesela 'Bizim İçin Şampiyon' filminde çok beğenmiştim. Harikaydı. Yani bu arkadaşlar hem her türlü akrobasiyi hem her şeyi çok mükemmel bir şekilde yapıyor."