Çarpıcı açıklamalarda bulunan Serenay Sarıkaya karantina günlerinin nasıl geçtiğini anlattı...
“Sabah ilk uyandığımda ballı su içerim. Asla pırasayı ağzıma sürmem. Salgın bitince çok sevdiğim bir lokantaya yumurtalı karnabahar yemeye gidip kendime ziyafet çekeceğim.”
“Öyle klişe bir güzellik sırrım yok. Kendime iyi bakıyorum, sağlıklı besleniyorum, spor yapıyorum. Neşeli olmak da yüzüme ışık veriyor.”
“Stilimde rahatlık ön plandadır. Karantina günlerindeki ev modu tam bana göre. Tüm kombinleri denedim. Dışarıda giyeceklerimi de evde harcadım. Giyinip kuşanmayı, makyaj yapmayı, en çok da topuklu ayakkabı giymeyi özledim. Haftalardır terlikle dolaşıyorum.”
“Çok küçük yaşlarda hayata atılıp para kazanmaya başladım. Hep paylaşımcı oldum. Bugüne gelene kadar kariyer yolculuğumda motivasyonumu kaybettiğim, yorgun düştüğüm, pes etme noktasına geldiğim zamanlar çok oldu. O anlarda annem (Ümran Sarıkaya) hep yanımdaydı, büyük destek verdi. Sayesinde her seferinde ayağa kalktım, pes etmemeyi öğrendim.”
“Karantina bitince ilk iş; denize koşacağım. İlk seyahatim de tabii ki, suyu güzel olan, istediğim gibi yüzebileceğim bir yer olacak. Bu arada İtalya en sevdiğim ülke.”
“Halide Edip Adıvar’ın ‘Handan’ kitabınının ilk baskısını annem sahaflardan almıştı. Çok etkilenmiştim. Şu sıralar Umberto Eco’nun ‘Gülün Adı’nı keyifle okuyorum.”
‘Bergen filmi için yapımcının kararını bekliyoruz. Uzun bir süre önce hazırlığa başladık ama karantina sürecinde her şey durdu. Full bir enerjiyle, hiç şikayet etmeden, günlerce çalışmaya hazırım. İşime geri dönmek için çok heyecanlıyım.”
Serenay Sarıkaya 1989’da öldürülen Bergen’in hayatını oynayacak.