Parayı kazanabilirsiniz ya sevgiyi? Deha ve seyirciye sordurduğu üç temel soru

Aras Bulut İynemli'nin başrolünde yer aldığı Deha dizisi, sezonun en farklı işi olarak dikkati çekiyor. Her ne kadar klasik bir intikam hikayesi gibi dursa da, aslında Deha'nın beğeni toplamasında daha farklı sebepler yatıyor.

Hüsna Köşger

Deha dizisinin Ezel dizisine olan temel benzerliklerini, 4 madde halinde daha önce incelemiştik. Birebir kopyası diyemesek de, olay örgüsünün şekilleniş biçimi ve karakterlerin birbirleriyle olan bağlantı dizilimi benzerlik gösteriyordu. Peki Deha'yı bu sezon içerisine izlenir kılan ne? Projenin, sezon içerisindeki rakiplerinden öne çıkmasını sağlayan kilit bazı noktalar duruyor ve bazı sorular sordurtuyor.

Deha dizisinde Ezel etkisi

Bir insan hiç kimseyi sevemez mi?

Uğur Polat'ın başarılı karakter oyunculuğu ile seyrettiğimiz İskender karakteri bize, bir insan hiç mi kimseyi sevemez sorusunu sordurtuyor. Eşini ve çocuklarını terk edip giden, yıllar sonra karşısına çıkan oğlunu dahi çıkarları için kullanabilen bir insan, ileride değişip yepyeni bir kimliğe sahip olabilir mi? İskender'le birlikte; sevginin çıkar ilişkisi boyutuna yakından bakıyoruz.

Aile için her şeyden vazgeçilebilir mi?

Devran, oldukça zeki hatta Amerika Birleşik Devletleri'nden hocalık teklifi dahi almış bir deha. Ancak o, ailesi için tüm bu kariyerden vazgeçen ve sahip olduğu bu dehayı, intikam uğruna kullanan bir karakter. Peki böyle bir yeteneğin getirilerinden, bu kadar kolay vazgeçilebilir mi?

Zaaflar, en büyük tehlike midir?

Devran'ın önündeki en büyük engel; kendisiyle içten içe bir rekabet içerisinde olan erkek kardeşinin, ben de başardım deme hissi uğruna her şeyi yapabilecek güçte oluşu ve diğer kardeşlerinin, insan kandırmak konusunda oldukça yetenekli olan babalarına karşı gelemeyip güce kapılmaları. Devran için zaaflardan önce aile vardır, peki kardeşleri için de durum mu böyle mi?