Savcılık dosyasındaki fotoğraflarda olaya ilişkin şiddet gözler önüne serildi. Güven’in uyguladığı şiddete ilişkin fotoğraflarda Bulutsuz’un gözünde morluk, kanlanma ve şişlik, kolunda morarma ve çenesinde derin yara olduğu görüldü.
Fotoğraflarda Ozan Güven’in de kafasında, burnunda, yanağında ve kolunda çok sayıda sıyrık ve burnunda şişlik olduğu gözlemlendi.
Deniz Bulutsuz, avukatı aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na verdiği şikâyet dilekçesinde, Ozan Güven’in ‘kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘hürriyetten yoksun bırakma’ ve ‘hakaret’ suçlarından yargılanmasını istedi.
Dilekçeye göre, Bulutsuz ve Güven 12 Haziran’da bir restoranda yemek yedikten sonra arkadaşlarının evine gitti. Sohbet sırasında Bulutsuz’un eski erkek arkadaşından konu açılınca, iddiaya göre Güven, herkesin önünde hakaret etti. Bu konuşmadan rahatsız olan Bulutsuz konuyu kapattı. İkiliyi Güven’in şoförü eve bıraktı.
Bulutsuz şikâyet dilekçesinde şöyle konuştu: “Bu söze bozulduğumu söylememin ardından alkolün etkisiyle bağırıp çağırmaya başladı. Onu sakinleştirmek isterken yatak odasındaki abajuru duvara vurarak kırdı. Beni ittirince abajur çeneme geldi. Sonra beni yatağa yatırarak üzerime oturarak sert bir tokat attı. Ardından bana vurmaya devam ederken kendi yüzüne de vuruyordu.
Evden kaçmaya çalıştım. Evin üst katındaki merdivenlerden inerken saçımdan beni yakalayarak kafamı duvara vurdu.Çarpmanın etkisiyle merdivenlerden düştüm. Birçok bölgeden yaralandım.
Elimde su şişesi ile beklerken ‘Bana biraz su ver’ dedim. Elindeki suyu kafamdan aşağıya dökerek, ‘Al sana su’ dedi. Evden çıkmama izin vermeyerek ‘Hiçbir yere gidemezsin. Sen bunu hak ediyorsun. Seni öldüreceğim’ dedi. Cep telefonumu elimden alarak cebine koydu. Beni evde alıkoyduğu için büyük uğraşlarla ayakkabılarım olmadan evden çıktım. Şoförü arkadaşımın evine bıraktı.”
'SENİ REZİL EDECEĞİM'
Ozan Güven de savcılığa ifade vererek eski sevgilisi hakkında şikâyetçi oldu. Güven ifadesinde, Bulutsuz’un arkadaşlarının evinde muhabbet ederken lafı eski sevgilisine getirdiğine değinerek yaşananları şöyle anlattı: “‘Bunları anlatmaya ne gerek var Deniz. Nasıl seviştiğinizi de anlat bari...’ dedim. İddia ettiği gibi bir kelime kullanmadım. Eve gittik. Deniz iğneleyici laflar sokmaya başladı. Deniz’e, ‘Bak yapma, üzerime gelme’ dedim. Yatağa gittiğimde uyumuyordu. Yorgana tekme atmasıyla abajur yere düştü. Sapı Deniz’in elinde kaldı.
Deniz’in elindeki sapı tutarak, ‘Ver ne yapıyorsun’ dedim. Deniz bana ‘Vuruyorsun’ dedi. Abajurun sapını çekiştirirken Deniz’in çenesine çarptı. Bana ‘Seni Türkiye’ye rezil edeceğim, ‘kadın döven adam’ diye söyleyeceğim’ dedi. Bana vurmaya başladı. Yüzümden yaralandım. Şoförümden Deniz’i götürmesini istedim. Öldürmekle tehdit ederek gitmesine engel olmadım. Kasten darp etmedim, sinkaflı sözler söylemedim. Telefonunu gasp etmedim. Bir gün sonra ben ateşim çıktığı için hastaneye gittiğimde doktor darp izlerini görünce darp raporu tuttu.” (Hürriyet)