Antalya Altın Portakal Uluslararası Film Festivali sona erdi. Törende En İyi Kadın Oyuncu ödülünü Binnur Kaya ile Nur Sürer paylaştılar. Ancak Nur Sürer'in ödül konuşması, özellikle sosyal medyada büyük ses getirdi. Açıklamasında hem kadına şiddete karşı tepki gösteren Nur Sürer hem de ödülünü Yılmaz Güney'e adadı.
Nur Sürer'in ödülünü adadığı Yılmaz Güney, evli oldukları dönemde sanatçı Nebahat Çehre'ye yönelik uyguladığı şiddetle biliniyor. Film yapımcısı Abdurrahman Keskiner, Yılmaz Güney'in Nebahat Çehre'ye uygulamış olduğu ve kamuoyuna da yansımış olan 2 şiddet olayını şu sözlerle anlatmıştı:
"Yılmaz o gün benden 3 silahından birini, içinde gerçek kurşun olanı istedi. Nebahat bu sırada ağlıyor, titriyor ve 'Yılmaz imkanı yok oynamam. Sahici kurşun kullanma, yalvarırım! Ben canımı sokakta bulmadım. Yanlış bir harekette ölebilirim' diye sevdiği adama ağlayarak yalvarıyordu.
Yılmaz umursamadı. Bardağı Nebahat'ın kafasına koydu. Sonra 20 metre uzaklaştı. Sette ölüm sessizliği vardı. Korkudan herkes nefesini tutmuş, duvarın dibinde titreyen Nebahat'a bakıyordu. Zavallı kız kurbanlık koyun gibiydi.
Yılmaz tetiğe bastı, bardak tuzla buz oldu. Nebahat başladı ağlamaya... Yılmaz onu zor sakinleştirdi. Deniz kenarına götürüp bir şeyler söyledi. Çok tutkulu, kavga ve dayakla dolu şiddetli bir aşkları vardı. Nebahat, Yılmaz'dan çok dayak yedi..."
"Çok az kişi bilir bunu. Rahmetli Yılmaz, Nebahat ve ben... Bir gün yine gece kulübünde kavga ettiler. Nebahat kulübü sinirle terk etti. Yılmaz'ın 'Dur' demesine hiç aldırmadı. Nebahat, Elmadağ'da kaldıkları otele doğru koşarken Yılmaz otomobiline bindi."
"Sinirle direksiyona geçti. Sonra gözümün önünde sevdiği kadını arabayla ezdi. Nebahat havada uçtu, arabaya çarptı sonra da kaldırıma... 4 gün hastanede yattı. Herkesten gizledik bunu. Olaydan sonra ilişkileri bitti. Ama aşkları asla bitmedi."