Mustafa Topaloğlu'ndan şiddet gördüğünü iddia eden Derya Topaloğlu, yüzünün fotoğraflarını Instagram sayfasında paylaştı. İki çocuğunun babası Mustafa Topaloğlu'ndan dayak yediğini söyleyen Derya Topaloğlu fotoğrafın altında olayın nasıl olduğunu anlattı. İddiaların hedefindeki Mustafa Topaloğlu ise 'yaşananlar bir kaza' dedi.
İki çocuğunun babası Mustafa Topaloğlu'ndan dayak yediğini söyleyen Derya Topaloğlu, yüzünün fotoğraflarını Instagram sayfasında paylaştı.
Derya Topaloğlu fotoğrafların altına şu notu düştü:
"Bütün tanıdıklarımın bilmesini istediğim bir olay yaşadım. Beni bu hale 18 yaşımdan 33 yaşıma kadar yanında bulunduğum ve iki evlat verdiğim Mustafa Topaloğlu getirdi. Mustafa Topaloğlu, oturduğum sitenin kafeteryasında, bayan arkadaşlarımla bir masada otururken; sorgusuz sualsiz yanıma gelip gözüme yumruk attı. Attığı yumrukla 'ortiba' dedikleri, gözümün kemiği kırıldı. Çok ciddi bir ameliyat geçirdim. Şimdi ailemin yanındayım. Olaya şahit olan komşularım; sebepsiz ve durduk yere böylesi bir olayla karşı karşıya geldiğime tanıktır. Mustafa Topaloğlu'nun sebepsiz kavgaları fazlaca olmaktaydı. Bu son vuruşuyla sözde olan evlilik bitmiştir. Böylesi bir vahşeti Allah kimseye vermesin"
Ağır bir operasyon geçiren ve şu sıralar ailesinin yanında olan Derya Topaloğlu, Renkli Sayfalar'a telefonla bağlandı. 'Yanına gidersem beni öldürecek' diyen Topaloğlu şunları söyledi:
"15 yıldır aynı evin içindeyiz.Onun ne yapmaya çalıştığını hiç anlayamadım. Daha ilk eşinden gidip boşanamadı ki, benimle nikah yapsın. Bir şey diyemiyorum. Hala şoktayım, yaşadığım olayın şokundayım. Annemle babamın evindeyim. Ben kendisiyle bu olay başıma geldiğinden beri hiç telefonla dahi konuşmadım. Yüzünü görmek istemiyorum. Bir daha gidersem öldürür beni, ölüm çıkar. Üzerime kayıtlı hiçbir şeyim yok. 'Topaloğlu' soyadını mahkeme kararıyla aldım. İlk çocuğum doğduğunda okula başlarken sorun yaşamasın diye mahkeme kararıyla aldığım bir soyisim. Çocuklarımla konuşuyorum. İyi değiller. Benim yanıma gelmek istiyorlar. Sebebi olan tek bir şey var onu da buradan söyleyemem. Acilen tedaviye ihtiyacı var. Daha önce de çocuklarımın gözü önünde çok dayak yedim. Hiç haberim yokken, habersizce vurdu bu yumruğu. Kendisi zaten rahatsız. 66 yaşında ve çok ciddi tedavi görmesi lazım. Çocuklara şiddet uygulayıp, uygulamadığıyla ilgili konuşmak istemiyorum. Bunlar çok çirkin şeyler. Yanımda arkadaşlarım, gören şahitlerim var. Ben canımı yolda bulmadım, asla dönmem. "
ÇAĞLAYAN TOPALOĞLU: TEMELİ SAĞLAM OLMAYAN BİNA YIKILMAYA MAHKUMDUR
Basında çıkan haberlerin ardından Mustafa Topaloğlu'nun oğlu Çağlayan Topaloğlu da Renkli Sayfalar'a telefonla bağlandı.
"Çok üzüldüğüm bir şey, sadece Derya Hanım'ın size gönderdiği fotoğraflarla 35 yıllık sanat hayatı boyunca bir karıncayı bile incitmemiş, hep barıştan bahseden Mustafa Topaloğlu linç edildi.
MUSTAFA TOPALOĞLU: İÇİM YANIYOR
Türkücü Mustafa Topaloğlu, yaşanan olayı tüm çıplaklığı ile anlattı. D Magazin'e konuşan Topaloğlu 'yaşananlar bir kaza' dedi.
"Ona bir dedikodu gelmiş. 'Mustafa abi seni takip ettiriyor' demişler. Bunu bana söyledi. Ben de 'takip ettireceğim adam benim yanımda olmaz' dedim. Dokundu bu lafı bana. Hiçbir adam, hiçbir insan asla eşinin bir hatasını görmeden takip ettirmez.
İndim kafeye, bunu çok yaptı. Annesi dedi ki 'küçükken travma geçirdi, idare et.' Ben de o olayı bildiğim için alttan alırım. Yardımcılar da şahittir. 18 yıldır bu boşluklarını idare ediyorum.
Yanımızda biri olsa görür ona ne kadar idareci davrandığımı.
Öldürseydi beni ama bana 'benim takip ettiriyorsun' demeseydi. Arkamı döndüm gidiyorum, bir baktım yine arkadaşlarına beni şikayet ediyor.
Onuruma dokunuşlar birikti, o anda patladı.
Elimin tersiyle 'sen ne istiyorsun' dedim ama vurma falan yok. Tövbeler tövbesi...
Ben sana defalarca tembih ettim. Arkadaşlarının yanında beni küçük düşürme!
Elimin tersini salladım. Vurmadım. Anne babasına da söyledim. Bu bir kaza, Allah yukarda biliyor dedim
Birini getirin 'bu adam bunu yapar' desin. İnsanların önünde kendimi asacağım.
Maddi gücü mü yokmuş? 7 sülalesi bilir. Ben onun ailesine de 'sıkıntı çekmeyin, bu ev benim değil Allah'ın' dedim.
Benim arabam yok, onun var. Havuzlu evi var. Onun harcadığı paraları kimse harcamadı.
Ben seni aç bırakmadım, susuz bırakmadım, ne istiyorsan karınca kararınca alındı, yapıldı.
Ben onu niye öldüreyim ya? Hiçbir canlıya zarar vermeyen adam, çocuklarının annesine niye zarar versin.
Senin gözüne bir şey oldu diye, 1 haftadır yemek yemiyorum ben be!
'Keşke idare etseydim diyorum' içimden.
Yüzüğüm onun gözüne değince benim canım titredi. Ona öyle bir şey olduğunu bilmiyordum. Bilsem çekip gitmez, hastaneye götürürdüm. Yarım saat sonra bana telefon geldi. Eşinizi hastaneye götürdük dediler. Doğru hastaneye gittim. Oradaki hocalar bir şey yok dedi. İkinci gün başka doktorlar görsün demiş. Götürdük 'çatlak var' demişler. Allah yukarda sadece elimi salladım. Benim bir kadına, bir insana el kaldırmam mümkün değil. O bir an beni getirdiği durumun sonucu.
Arkadaşlarının yanında beni tahrik ediyorsun.