Müslüm Baba filmini izleyenler film sonrasında Müslüm Gürses'in hayatını araştırmaya başladı. Dert ve acıyla geçen Müslüm Gürses'in babası Mehmet Akbaş Müslüm Baba'dan 4 yıl önce öldü. Şarkıcı olmasını istemeyen babası Mehmet Akbaş, karısını 2 yaşındaki kızı Ezo'yu da Müslüm Gürses'in önünde öldüren kişidir. Bu olaydan sonra kardeşi Ahmet ile Adana'yı terkeden Müslüm Gürses yıllar sonra babası affetmiş ve bir köye yerleştirmiştir.
MUHTEREM NUR KİMDİR?
Muhterem Nur; gerçek adı Aysel Muhterem Kısa'dır. 31 Aralık 1932 de Eski Yugoslavya şimdi ise Makedonya sınırları içinde olan Manastır şehrinde dünyaya gelmiştir. 16 yaşındaki annesini doğum esnasında kaybetti, babasını hiç tanımadı. "Anne" dediği teyzesi büyüttü onu. Ona olga adını verdiler. Yugoslav hükümetinin Müslümanlara yaptığı aşırı baskıları altında kalan Manastır Türkleri arasında başlayan göçle birlikte oda çok küçük yaşlarında ailesinin geri kalanıyla Türkiye'ye göç etti. Diğer göçmenlerle birlikte önce Tekirdağ'a yerleştirildiler. Fakat tüm servetini Manastır'da bırakan ailesi yaşadığı zor şartlara daha fazla dayanamayıp 1942'deİstanbul Eyüp'te küçücük bir eve sığındılar. Yeni nüfus cüzdanıyla adı Aysel Muhterem, soyadı da Kısa oldu. Çocukluğu İstanbul - Eyüp'te geçti. İlköğrenimini Eyüp 36. İlkokulunda yapar.
Uzun yıllar fabrika işçisi olarak çalıştı. Günde 1 lira alıyordu bu çalışması karşılığında. Sinemaya o günlerde tesadüfen tanıştığı ünlü ses sanatçısı ve aynı zamanda dönemin en büyük film yapımcısı Halk Film'inde ortağı olan Suzan Yakar Rutkay'ın desteğiyle 1950 yılında "Yıldızlar Revüsü" filminde figüran olarak oynayarak sinema hayatına başladı. Fabrikadaki işinden ayrılıp günde 5 lira ücretle filmlerde figüranlık yapmaya başladı. Yıldızı parlayıncaya kadar da 20'nin üzerinde filmde küçük roller oynadı.. Derken onu bütün Türkiye'ye tanıtacak olan Üç Arkadaş filminde başrol üstlendi.
Memduh Ün'ün yönettiği 1958 tarihli artık klasikleşmiş bu filmde Fikret Hakan, Semih Sezerli, Salih Tozan gibi dönemin yıldızlarıyla birlikte rol aldı. Filmde kör bir genç kızı canlandıran Muhterem Nur, bebeksi güzelliği ve naif rol yeteneğiyle bir anda sinema tutkunlarının kalbinde yer etti. Sonra da kariyerinde hızlı bir yükselişe geçti. Bu arada etrafında da epey geniş bir hayran kitlesi oluştu. ... Ve hatırı sayılır bir para kazanıyordu... Ve bir o kadar da korkusuzca harcıyordu kazandıklarını... Bir çok sanatçının düştüğü yanlışa düşmüştü o da. Bu durumun hep böyle süreceğini sanıyordu. Ama öyle olmadı... Sıkıntılı günler yaşadığı dönemde bu durumu "Bütün paramı gece hayatında asalaklarla harcamışım" diye dile getirecekti Muhterem Nur... Para musluğunun hep açık kalacağını sanan Muhterem Nur, yanıldığını anlamıştı Biraz geç de olsa... Simit alacak parası bile olmadığı bir bayram günü hissettiklerini şöyle anlatmıştı Muhterem Nur: "Bir bayram günü, herkes bayram yaparken, ben bir simit bile alamayacak kadar parasızdım. 1972 yılıydı.
Kısa sürede başrollere yükselerek bir çok film çevirmesine karşın, dönem oyunculuğuna bağlı kalması nedeniyle iş yapamaz olan sanatçı, şöhretini de yavaş yavaş kaybetmeye başladı. Maddi sıkıntıları da artık başa çıkamayacağı boyuta ulaşmıştı. Sonunda ödeyemediği borçları yüzünden 1967 yılının Mart ayında 10 gün hapis yattı.
1965 yılından itibaren sinema çalışmalarını azaltarak dansöz olarak sahneye çıkmaya başladı. 1967'de şarkıcı olarak sahneye çıkmaya başladı. 1970 yıllarda daha çok küçük gazinolarda ve turne ekiplerinde şarkıcı olarak çalışanMuhterem Nur, Tekrar sinemaya dönerek aralıklı yıllarla 2002'ye kadar sinemada yer aldı.
1982 yılının Mayıs ayında , ileriki yıllarda arabesk müziğin "baba" lakaplı olanMüslüm Gürses ile Malatya turnesinde tanışarak hayatına yeni bir yön çizdi. İki sanatçı 5 Mayıs 1986 da Beykoz Evlendirme Memurluğu'nda gizlice evlenmiştir.
Türk sinemasının ünü ülke sathına yayılmış ilk ve gerçek starı olan Muhterem Nur, filmlerinde kent soylu kadın tipinin dışına çıkarak daha çok ezilen ve yok sayılan kadın tiplemesiyle tanındı. Yeşilçam'ın en çok ağlayan, en çok ağlatan, mendil parçalatan kadını olarak tanınan Muhterem Nur, 1950'li ve 1960'lı yıllarda her ne kadar kayıt altına alınmamış olsalar dahi hâsılat rekorları kıran filmleriyle Türk sinemasının seyirci profiline en çok katkıda bulunan en önemli kadın oyuncularından biridir.
MÜSLÜM GÜRSES HAYATI
Gerçek adı Müslüm Akbaş‘tır. Müslüm Gürse 7 Mayıs 1953 tarihinde Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde doğdu. Babası Mehmet Akbaş, annesi Emine Akbaş‘tır. Zeyno ve Ahmet isimlerinde iki kardeşi olan Gürses’in babası çiftçilikle uğraşıyordu ve bağlama çalıyordu. Çocukluğunun ilk yılları Şanlıurfa’da geçti. 3 yaşındayken ekonomik nedenlerden dolayı ailesiyle birlikte Adana’ya göç etti. Burada terzi çıraklığı ve kunduracılık yaptı. İlkokulu bitirdikten sonra eğitim hayatına devam etmeyen Gürses; 14 yaşındayken Adana Aile Çay Bahçesi’nde düzenlenen yarışmaya katıldı ve birinci oldu.
1968 yılında albüm yapmak için İstanbul‘a geldi. Bu dönemde çıkardığı Emmioğlu/Ovada Taşa Basma isimli plağı 300 bin satış yaparak büyük bir rekor kırdı. Gün geçtikçe tanınan Gürses, şöhretinin ilk yıllarında çıktığı Anadolu turnesi sırasında büyük bir kaza geçirdi ve alın kemiği kırıldı. Kaza sonrası çıkardığı ''Özür diliyorum senden'', ''İsyankar'', ''Ben insan Değil miyim'' gibi albümlerle çıkışını sürdüren Gürses, arabesk türünde en çok ilgi gören isimlerden biri oldu. 1979'da ilk defa İsyankar filmiyle kamera karşısına geçti. 1985 yılında çocukluğunda hiçbir filmini kaçırmadığı ve büyük bir hayranlık duyduğu sinema oyuncusu Muhterem Nur‘la evlendi.
Gürses’in, 2006‘da yazar Murathan Mungan’la ortak projesi ''Aşk Tesadüfleri Sever'' müzik marketlerdeki yerini aldı. 2010 yılının Kasım ayında ''Yalan Dünya'' isimli albümü çıkardı. 15 Kasım 2012'de kalbine stent takılan Müslüm Gürses’in karaciğer ve böbreklerinde çıkan sorunlar nedeniyle 18 Kasım 2012 günü durumu ağırlaştı. Yaklaşık 4 ay Memorial Şişli Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde solunum cihazına bağlı olarak tutulan Müslüm Gürses 3 Mart 2013 tarihinde 60 yaşında vefat etti.