Metin Arolat'tan abisiyle ilgili yıllar sonra gelen itiraf! 'Büyük bir travma yaşadım'

Şarkıcı ve yönetmen Metin Arolat, Armağan Çağlayan'ın YouTube kanalında yayınlanan 'Dur Bi Dinle' programına konuk oldu. Hakkında merak edilenleri anlatan Arolat, genç yaşta kaybettiği ağabeyi ile ilgili 'Büyük bir travma yaşadım, o idoldü benim için. Ardından depresyona girdim. Ağabeyimi ve babamı arka arkaya kaybettiğim dönemleri hala üstümden atamadım' dedi.

90'lı yıllara hit şarkılarıyla damgasını vuran Metin Arolat, Armağan Çağlayan'ın sunuculuğunu üstlendiği YouTube'da yayınlanan Dur Bi Dinle programının konuğu oldu. Tüm merak edilenlerini anlatan Arolat, genç yaşta kaybettiği abisi hakkında konuştu. Büyük travmalar yaşadığını anlatan Arolat, yaşadığı zor günlerin ardından depresyona girdiğini ve tedavi gördüğünü de ilk kez açıkladı.

Arolat, yaşadığı zor günleri şu sözlerle anlattı: 'Çok büyük bir travmaydı ağabeyimi kaybetmem. Büyük bir travma yaşadım. Hala da her gece konuşmadan uyuyamam ağabeyimle. Çünkü benim bildiğim o yaşa kadar ben şımarık bir kardeştim, geç de doğmuşum. Ağabeyim üniversitede okuyordu, ben üniversiteye yeni başlamıştım. Annemle ağabeyim arasında şu konuşmaya bile şahit olmuştum; Annem diyor ki ağabeyime, 'Ya Demir, Metin şimdi okula başladı. Bir tane spor ayakkabı varmış, markasını da bilmiyorum.' O zaman Türkiye'de markalı şeyler yok, Amerikan pazarında görmüşüm.

'BANA PARA YOLLAMAYIN, METİN'E AYAKKABI ALIN'

Okula da başlamışım, bakmışım milletin üstünde bir şeyler var. Ağabeyim demiş ki, 'Anne bu ay ben idare edeyim arkadaşlarımı. O şimdi yeni başladı üniversiteye, ister öyle şeyler. Bana para yollamayın, Metin'e ayakkabı alın.' Burada benim şımarıklığım var, 'Ayakkabı geliyor!' olmuştum.

'FEDAKARLIK YAPILDIĞINI SONRADAN ANLADIM'

Fedakarlık yapıldığını sonradan şey yapıyorsun. Sonra şuna dönüşmüştü ağabeyim benim kafamda; 'Ben hayatta bir şey yapamazdım ki...' Ağabeyim ne yaparsa hayatta ben onu yapacaktım. Bir de idoldü benim için. Çok şey kaldım o gidince, hayata hiç bakmamışım, ne olacağımı düşünmemişim.

'KASVET EVİ'

Bir de ağabeyim ölünce, çok neşeli bir aile düşün, bir anda herkes, babam odada ağlar, yas evi, kasvet evi, senelerce sürdü bu... Zaten babam da arkasından vefat etti, beyninde ur oluşmuş. Bir anda mahvoldu herkes, ben oradan kaçmak istedim.

'DEPRESYONA GİRDİM'

Depresyona girdim tabii ki. Ağabeyimi, babamı arka arkaya kaybettiğim dönemleri hala üstümden atamadım. Bayağı kendimi kapadım, 6 ay evden çıkmadım, 6 ay tıraş olmadım, duş almadım ve bunu anneme de fark ettirmek istemedim. Telefonu açmıyordum, duvarlara bakıyordum. Depresyon garip bir şey. 10-15 gün yattım. Herkese tavsiye ederim bu arada.

Üniversite imtihanına girdiğimde ben Güzel Sanatlar'da okumak istiyorum, sinema televizyon bölümüne ilgim var diye. O sene ilk defa puanla aldılar ve çok yüksek bir puanla. Hatta benim ilk tercihim o, ikincisi dişçilik. Öyle bir puan ki düşün, ikincisi dişçilik.

'RAHMETLİ AĞABEYİM YAPMIŞTI BENİM SIRALAMAMI'

Rahmetli ağabeyim yapmıştı benim sıralamamı. Güzel sanatları istiyorum, onlar da hiç öyle bir şey düşünmüyorlar. Baba bankacı, ağabeyim işletmede okuyor Hacettepe'de. Neye ilgim olduğunu bilmiyorlar, ben de bilmiyorum.

İşletmeye girdim, 2. sınıfta tekrar girdim. Yetenek sınavına dönmüştü o zaman. O zaman birincilikle kazandım ama o arada ağabeyimi kaybettim trafik kazasında. Ailecek perperişan durumdayız.

Annemler dediler ki, 'Oğlum, sen bu okulu bitir, son iki senesindesin.' Bilmiyorlar ki ben hiçbir sınava girmemişim, okuldan atılmışım. Hiç alakam yok. Matematik sıfır bende. İlgim olmayan da sayısal taraflar; sayısal şeyler, para... Ben sadece müzik, görsellik, çocukluktan gelmiş. Öbür iki senede de kopya çekerek bütün okulu bitirdim.'