MasterChef Türkiye'nin başarısının perde arkası: Yemek yarışmalarının değişen dinamikleri

MasterChef Türkiye, dizilerin reyting mücadelesi verdiği zorlu bir saat diliminde 6 sezondur, bir sezonun yarısı kadar bir sürede haftanın 6 günü ekranda kalabilme başarısı gösteriyor. Bir yarışma formatının elde ettiği bu başarı ayrıca dikkati çekerken, MasterChef Türkiye'nin kendi içerisindeki sırrı da merak konusu oluyor. Peki MasterChef Türkiye'nin bir yarışma programı olarak, bu dikkat çeken başarısının altında yatan temel sebepler ne olabilir?

AKŞAM/Life

Hüsna Köşger

Ekranda pek çok yarışma programı bulunuyor. Geçmişten bugüne değin seyircisiyle buluşan bu yarışma programlarının bazıları temelde sadece bir ödüle ulaşmak için verilen mücadeleler üzerine kurulu olsa da, kimileri de spesifik bir yeteneğe sahip olmayı gerektiriyor. O Ses Türkiye, Yetenek Sizsiniz Türkiye, Benimle Dans Eder Misin, Popstar ve Survivor tam olarak bu yarışma programlarından. Ancak televizyonda yetenek yarışması denilince akla sadece; dans etmek, güzel şarkı söyleyebilmek ya da iyi bir sporcu olmak gelmemeli. Son yıllarda özellikle iyi yemek yapabilmek de, bir yetenek yarışmasına katılabilmek için ideal yetilerden biri oldu. Gündüz kuşağında yemek yarışmaları temelde gelin-kayınvalide ve haftalık ödül sisteminde ilerlese de, daha profesyonel yarışmacıların ve yemeklerin sunulduğu bir yemek yarışması için akla gelen hiç kuşkusuz MasterChef Türkiye.

MASTERCHEF'İN DİĞER YARIŞMALARDAN TEMEL FARKI

Geçtiğimiz sezon ilk All-Star'ını gerçekleştiren MasterChef Türkiye, hem bir yarışma programı hem de ana jürisi ve ulusal - uluslararası konuk jürileriyle master class eğitimi veriyor. Ve hepsinden de önemlisi; yarışmada yer alan genç şef adaylarına iyi bir kariyer yönetimi şansı sunuyor. Kuşkusuz ki pek çok gastronomi mezunu genç şef de, yarışmaya yoğun ilgi gösteriyor.

Ancak All Star şampiyonun bir profesyonel şef değil de, kendisini mutfağında yetiştirerek geliştiren bir ismin olduğunu hatırlayınca da; MasterChef Türkiye'nin sadece profesyonel şeflerin önünü açtığını söylemek çok doğru bir tanım olmayacaktır.

MASTERCHEF VE REYTİNG KAYGISI ÜZERİNE

Bir televizyon programında en önemli noktalardan birisi reyting. İzlenme demek aynı zamanda reklam geliri demektir. MasterChef'i seyreden kemik kadrosu; mutfağa ilgisi olan ve entrika ağırlık dizi izlemek istemeyen kişilerden oluşuyor. Programda; aynı temada olduğu yarışmalardan farklı olarak, yarışmacıların özel hayat ve iç polemiklerine özel içerikler hazırlanmıyor. Onların kendi içlerinde yaşadıkları ikili polemiklerse, programın bütününe etki ettirilmiyor. Bu anlarda şeflerin anlık müdahalesi gerçekleşiyor.

MasterChef'in 6 sezonluk macera döneminde benzer formatta başka yarışmalar da başlamıştı. Ancak bu yarışmalarda reyting kaygısının ön planda tutulup polemiklerin ya da sert üsluplu yaklaşımların seyirciye gösterilmesi, şüphesiz ki erken havlu atmalarına neden olmuştu.

YARIŞMACILARIN KARİYERLERİNE ETKİSİ

MasterChef Türkiye'nin dizilerin kıyasıya zirve mücadelesi verdiği bir saat diliminde 6 sezondur, bir sezonun yarısı kadar bir sürede haftanın 6 günü ekranda kalabilme başarısı gösterebilmesi oldukça dikkat çekici. Günümüzde bir yayının geniş kitlelere ulaşabilmesinde sosyal medyanın payı, yadsınamaz derecede yüksek. Yarışmacılar da hiç kuşkusuz bundan olumlu yönde besleniyorlar.

Özellikle Instagram hesaplarını içerik yönetimi açısından iyi değerlendirip hatırı sayılır takipçi sayısına ulaşan yarışmacılar, bir de yarışmadan iyi bir dereceyle ayrıldıklarında; MasterChef Türkiye All Star, kariyerleri ve açmış oldukları restoranlarının yönetimleri açısından iyi bir fayda sağlıyor.

Yarışma sonrası kendi restoranını açan yarışmacılar arasında; Hasan Biltekin, Cemre Uyanık, Metin Yavuz, Eren Kaşıkçı ve Sergen Özen akla gelen ilk isimler oluyorlar.