Kırmızı Oda dizisine damgasını vuran ''10 efsane replik''

Cuma akşamları Tv8 ekranlarında yayınlanan Kırmızı Oda dizisi ilk bölümünden itibaren izleyicileri derinden etkilemeyi başardı. Yazar Gülseren Budaycıoğlu'nun Madalyoun İçin kitabından uyarlanan dizinin başrollerinde başarılı oyuncu Binnur Kaya yer alıyor. Dizinin sevilmesinin nedenlerinden bir tanesi de herkesin duygularını dile getiren replikler oluyor. İşte Kırmızı Oda dizisine damgasını vuran 10 efsane replik...

Bu sene yayın hayatına başlayan ve cuma günlerinin vazgeçilmez dizisi haline gelen Kırmızı Oda Tv8 ekranlarında izleyiciyle buluşuyor. Binnur Kaya’nın “Doktor Hanım” rolüyle başrollerini üstlenen dizide psikolojik analizler ve sorunlar ele alınıyor. Dizide ele alınan konuların izleyicilerin günlük hayatta yaşadığı özel ve aile problemleri olması, ekran başındakileri daha fazla kendisine çekiyor.

Dizideki karakterlerin diyalogları sosyal medyada da büyük yankı uyandırıyor. Geçtiğimiz haftalarda diziden ayrılan Melisa Sözen’in canlandırdığı Alya karakterinin konuşmaları birçok kullanıcı tarafından beğenilmiş ve sosyal medyada paylaşılmıştı. Burcu Biricik’in canlandırdığı Boncuk da replikleriyle sevilen karakterlerden birisi oldu. İşte Kırmızı Oda dizisinin sevilen replikleri...

-“Hayat bir anda çok değişik yollar çıkarıyor karşımıza. Bizim seçtiğimiz yol sadece kendimizin yol, sadece kendimizin değil, başkalarının kaderini de etkiliyor.”

-“En zoru insanın kendini anlamasıdır. Ama daha zor olanı önce anlayıp sonra kendimizi değiştirebilmektir.”

-“Her insanın içinde büyüttüğü filiz çok özeldir ancak bunun karşılığı olmadığını görmek o filizin kökünden budanması demektir.”

-“Hepimizin hayatında kimselere anlatamadığı şeyler vardır. Onları öyle gerilere kaldırıp saklarız ki, kendimiz bile unuturuz.”

-“Ne sevmeyi öğrenmişsiniz ne de sevilmeyi, hayat sizi en çok utanmayı, başınızı eğmeyi, kendinizi aşağılamanızı, bu yaşadıklarınız içinde en çok kendinizi cezalandırmayı öğretmiş. Doğduğumuz evlerde öğrenmiş ya da öğrenemediğimiz huzur, güven, mutluluk gibi duyguları siz hiç tatmamışsınız. Oysa öğrendiğimiz duygular bizim zihnimizin ana dili gibidir.”

-“Bugün hala kendini çok mutsuz, çok huzursuz ve umutsuz hissediyorsan, başına gelenler kadar hayatın neresinden ve nasıl baktığının çok önemli olduğunu sakın unutma! Işığı hiç görmemiş bir görme engelliye ışığı anlatamayız. Ama madem buraya geldin öyle ya da böyle gözlerin mutlaka açılacak.”

-“Aslında siz konuşmasanız da ben sizi anlıyorum. Hepimiz bazen kahrederiz hayata, ölsek de kurtulsak deriz. Ama sonra bir ses, bir nefes bizi geri döndürüverir.”

-“Hepimiz isteriz ki biz değil, o değişsin. Oysa hayatımız sadece biz değişirsek değişir.”

-“İnsan bazen o kadar geriye atar ki her şeyi, kendi anılarına bile yabancılaşır. Anlatırken sanki başka bir lisanla konuşuyor gibi gelir kendinize bile. Ama ben sizinle aynı dili konuştuğumuzu düşünüyorum.”

-“Bizi kaderimizi en çok doğduğumuz evler yazar.”