Jönler komedide karizmasını çizdirmiyor

‘Özür Dilerim' adlı projesiyle dijitalde güldüren İbrahim Büyükak, jönlerin neden komedi filmlerinde yer almadığına farklı bir bakış açısı getirdi: “Çünkü karizmalarından taviz vermek istemiyor.”

Recep Aslan

İbrahim Büyükak, dijitale çekilen 'Özür Dilerim' adlı filmde hem oynadı hem de yönetti. Oğuzhan Koç ve Gizem Karaca ile birlikte kamera karşısına geçen Büyükak ile bayram vesilesiyle buluştuk. Filmin yanı sıra özel hayatına dair samimi açıklamalarda bulunan Büyükak, Eser Yenenler'in de aralarında yer alacağı yeni projesinden de bahsetti.

* Film nasıl ortaya çıktı?

Pandemi zamanında evde yemek yapmaktan bunaldığım bir dönem 'İşim neydi' diye sorgulamaya başladım ve 'En iyi bildiğim şeyi yapayım, yazayım' dedim. 2022'nin mayıs sonunda yazmaya başlamıştım. O dönemden bugüne kadar uzun bir yolculuk oldu. Şu an işi bitirmiş olmanın verdiği bir rahatlık var.

* İlk yönetmenlik deneyiminiz değil mi?

Yönetmenlik daha meşakkatli bir iş, kurgu falan ama sevdim. Filmin senaryo aşaması bile içime çok sinmişti. Senaryoyu okuttuğum arkadaşlarımdan da güzel geri dönüşler aldım.

* Kadroyu nasıl oluşturdunuz?

Oğuzhan (Koç) aklımdaydı. Bence Türkiye'nin en iyi komedi oyuncularından birisi. Hatta bazen 'Oyunculuğun müzisyenliğinden daha iyi' dediğim bile oluyor. Oğuzhan işin içine girince daha da cesaretlendim. Sonrasında hikayeye Gizem Karaca dahil oldu. Senaryo aşamasında Çeşme'ye gidip geldiğim dönemde ortak bir arkadaşımız bizi İzmir'de tanıştırdı. Enerjimiz tuttu. Bağırmadan, carlamadan, çok büyük hareketler yapmadan herkes hikayesinde oynadı.

* Oğuzhan ile sizi sinemanın yeni Cem-Ozan ikilisi diyebilir miyiz?

Öyle demeyelim (gülüyor). Biz birilerine benzetilmeyelim, İbo ve Oğuzhan'ız sadece. Kendimize has tavrımız tarzımız var. Yeni gelmedik, geri döndük (gülüyor).

ESER İÇİN AKLIMDA PROJE VAR

* Peki aranıza Eser Yenenler ne zaman dahil olacak?

Arzum isteğim üçümüzün bir projede buluşması. Kafamda bir senaryo var. Yıllar sonra bir program vesilesiyle değil de benim bir filmimde buluşmak istiyorum.

* Oyunculuk için neler yapmazsınız diyecektim ama bir sahnede gelinlik giydiniz. Var mı kurallarınız?

(Gülüyor) Hikaye gereği straplez, göbeği açık bir gelinlik giydim. Maalesef seyirci göbeğimi görmüş oldu. Komik ama çekimi çok zor bir sahneydi. Gelinlikle oradan oraya gidip oyun vermek zorunda kaldım.

* Projenizde bir jön oynatmak ister misiniz?

Benim bir projem var, bir komedyen ve jön aynı yapımda olacak. Bence öyle jönlerimiz de var ama taviz vermek istemiyorlar. Bu arada kariyersel olarak hakları tabii, eleştirmek için söylemiyorum ama öyle bir komedi oynamak istiyorum diyen jönle beraber bir komedi yapmak isterim.

BABA OLMAK KAYGILANMAYI ÖĞRETTİ

* Baba olmak nasıl bir duygu?

Babalık çok acayip bir duygu... Hakikatten kalbinizde bambaşka bir damar yolu açılıyor ve o hikaye sizi inanılmaz derinleştiriyor. Ve hayata yeniden başlıyorsunuz, sizi resetliyor diyebilirim. Çocuğunuzla beraber bir kez daha büyüyorsunuz. Bana değil anasına benzediği için kurtardık çocuğu. Sarışın mavi gözlü. Brad Pitt'in çocuğu mu diye espri yapıyoruz.

* Büyüklerimiz hep 'anne-baba olunca anlarsın' derler. Siz baba olunca ne anladınız?

Özellikle ergenlik döneminde anne-babanın senin için kaygısını anlayamıyorsun. Geçen gün oğlan evde oynarken kafasını sehpaya vurdu ve şişti. O acıyı aslında sen çekiyormuşsun. O an anlıyorsun dünyadaki en kıymetli şeyin evladın olduğunu.

BAYRAMLAR AİLEYLE GÜZEL

* Çocukluğunuzdan beri her sene yaptığınız bir bayram geleneğin var mı?

Klasik herkes gibi aileyle olmak. Babaevinde kahvaltı ederiz. Onlar Bursa'da yaşıyor, orada hep beraber oluruz. Bayram aileyle güzel...

PANDEMİDE DİJİTALE ALIŞTIK

Birçok yapımın dijitale kaymasına ne diyorsunuz? Bence sinema hiçbir zaman bitmez. Sinema için de üretmeye devam edeceğim. Ama pandemiyle beraber dijitalde alışveriş yapma ya da bir şeyler izleme meselesi alışkanlık haline geldi. Büyük de bir konfor. Daha önce sinemaya yaptık, televizyona yaptık bir de dijital yolculuğumuz olsun dedim.

200 DAKİKA GÜLDÜRMEK İMKANSIZ

* Televizyona bir şeyler yapmak ister misin?

Çok isterim ama reyting sistemi komedi işlerini çok baltalıyor. Skeç programları da 20 dakikadan birçok sahneyi arka arkaya bağlayabildikleri için sektörde kalabildi. Diziler maliyetlerinden dolayı 160-200 dakikaya uzuyor, denek meselesi de drama izleyicisine göre dizayn ediliyor. 200 dakika komedi yazmak ve izleyiciyi o kadar süre güldürmek imkansız.

REYTİNG İÇİN DEĞİL GEREKİYORSA ARGO REPLİĞİ DE YAZARIM

* Komedide daha çok argo duyuyorduk. Sizce komedide küfür şart mı?

Küfür etmek ya da etmemek meselesi değil bu. Hayatın içinde argo ve küfür var. Zaten biz bunu filmlerde de görüyoruz. 'Yol Arkadaşım 2'de rahmetli Dilberay'ın ikonik olan bir sahnesi var. Biz ondan hiç rahatsız olmadık ve çok güldük. Hâlâ da konuşuluyor. Bunun sebebi küfürün yerinde ediliyor olması. Gerçek hayatta da küfür yerinde ediliyorsa insanlar 'evet ya' der güler ya da hak verir. Ama durup dururken anlamlı anlamsız sadece bir tane reaksiyon devşirmek için bunu tercih ediyor olmak benim tercihim değil. Ama özel olarak küfürsüz komedi yapma gibi bir gayem yok. Hikaye, karakter neyi gerektiriyorsa onu yaparım.