'İlk görüşte aşka inananlardanım'

Barış Falay, Birleşik Arap Emirlikleri'nden yayın yapan MBC4 kanalındaki 'Turki Ekstra' programında soruları yanıtladı.

Oyuncu Barış Falay, gençliğinde sosyalist bir derginin sayfasını hazırladığını, tesadüf sonucu başladığı tiyatronun eğitimini gördüğünü söyledi.

Bugüne kadar 'Ezel', 'Paramparça', 'Med Cezir', 'Kurtlar Vadisi' gibi sevilen birçok dizide oynayan Falay, oynadığı dizilerde tanıştığı bir çok güzel insanı yaşamına katmanın büyük hazine olduğuna inandığını, Nursel Köse'nin de bunlardan öyle biri olduğunu söyledi. Köse'nin içini severek yapan isimlerden biri olduğunu anlatan Barış Falay, oyuncuların 'iyi' veya 'kötü karakter' ayrımı yapmasını doğru bulmadığını, 'Ezel' dizisinde canlandırdığı 'Ali Kırgız' karakterini canlandırmaktan gurur duyduğunu anlattı. Falay, 'Ezel' ekibi ile birlikte davetli gittikleri Dubai'deki kırmızı halı ve izleyicinin coşkusunu unutamadığını söyledi. 

Barış Falay, izleyicilerin sosyal medyadan yönelttiği soruları yanıtlarken, aşkın 'kimyasal bir durum' olduğunu düşündüğünü kaydederek, şöyle dedi: 

"İLK GÖRÜŞTE AŞK"

"İlk görüşte aşka inananlardanım. En azından eşimle öyle olmuştu. İlk görüşte insanın vücudunda ne oluyorsa.. Her şeyi ile yanında olmak, dokunmak, her an için onunla temas etmek istiyorsunuz. Öyle benim için. Oynadığım 'Al Yazmalım'da anlatılan aşk da çok kıymetli olduğu için tercih ettiğim bir projeydi. Bence emek verdiğiniz şey kıymetlidir." 

Barış Falay, eşi ile nasıl tanıştığı sorulunca, "1995'te tiyatroda 'Azizname'yi oynuyordum. Eşim de aynı oyunu benden önce başka versiyonunda oynamış. Nasıl oynadığımızı görmeye gelmiş. Oyuna girmeden önce onu görmüştüm. İlk bakışta aşk bende olmuştu. Bunu da çok fazla da belli etmiştim. Gel zaman, git zaman; bir baktık evlenmişiz, çocuğumuz olmuş falan." 

Barış Falay, lisedeyken sosyal faaliyetlere ilgi göstermeye başladığını, bir dönem sosyalist bir derginin gençlik kollarına yönelik sayfa hazırladığını anlatırken, oyunculuğa başlamasına ilişkin şunları söyledi: 

"TELEVİZYON İLE 32 YAŞINDA TANIŞTIM" 

"Sosyalist dergideki arkadaşlardan birinin önerisi ile bir grup kurduk. Bana, 'Gel bize sahne ışıklarını yap' dediler. Oyunculardan biri 3 prova arka arkaya gelmedi, onun yerine beni bir şekilde oyuna soktular. Çok da 'maymun iştahlı' bir adamdım. Ailem seçimlerime hep saygı gösterdi. Böyle bir tesadüf olunca sevdim, sonra da eğitimini aldım. Televizyon ile 32 yaşında tanıştım. Bu işlerin bana kazandırdığı en büyük güzellik bence tanıştığım insanlar." 

"SERENAY VE ÇAĞATAY, DİSİPLİNLİ VE GÜLERYÜZLÜ" 

Falay, bir izleyicinin sorusu üzerine Serenay Sarıkaya ile Çağatay Ulusoy'un 'Dünya tatlısı' olarak nitelendirirken, bu genç oyuncuların işlerine çok saygılı, disiplinli ayrıca güleryüzlü olduklarını anlattı. Barış Falay, "Çağatay'ın 2 sene boyunca zor koşullara rağmen bir gün bile yüzünün bir an bile düştüğünü görmedim. Belli ki işlerini çok seviyorlardı. Çok tatlı keyifli, saygılı, çalışması zevkli özel insanlar" diye konuştu.