İbrahim Erkal’dan üzücü haber geldi. Son dakika İbrahim Erkal öldü mü? Son dakika gelişmesine göre İbrahim Erkal hayatını kaybetti. Önceki gün beyin ölümü gerçekleşen ünlü sanatçının yaşamını kaybettiği açıklandı. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Doç. Dr. Necdet Sağlam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, beyin ölümü gerçekleşen İbrahim Erkal'ın saat 22.10'da kalbinin de durduğunu belirterek, vefat ettiğini söyledi. Sağlam, "Değerli sanatçımız İbrahim Erkal bugün saat 22.10'da kalbinin de durması sonucu vefat etmiştir. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabır dileriz." dedi. Önceki gün beyin ölümü gerçekleşen İbrahim Erkal'ın, tıbbi destek ünitesine bağlı olarak kalp ve diğer organlarının hayati fonksiyonları sürdürülüyordu.
İBRAHİM ERKAL'IN EŞİ FİLİZ AKGÜN KİMDİR
İbrahim Erkal'ın vefatıyla ilgili ailesinden son dakika açıklaması
Sanatçı İbrahim Erkal'ın cenazesi otopsi işlemlerinin ardından Adli Tıp Kurumu'ndan alındı.
Erkal'ın eşinin amcası olan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün de cenazeyi almak için Adli Tıp Kurumu'na gelenler arasındaydı. Gazetecilere açıklama yapan Akgün, "1 aylık bir süreç vardı. Bu mücadeleyi kaybetti. Allah'tan rahmet diliyoruz. Düştüğü için bu tip vakalar mutlaka Adli Tıp Kurumu'na gelmek zorundadır. Başka bir değerlendirme olmaması gerekir. Gereği yapılmıştır" diye konuştu.
Bakan Akdağ'dan İbrahim Erkal açıklaması
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, beyin ölümü gerçekleştiği açıklanan İbrahim Erkal'ın sağlık durumuna ilişkin konuştu. Akdağ, "Yapacak fazla bir şey yok" dedi.
Ünlü sanatçı İbrahim Erkal'ın sağlık durumuna ilişkin değerlendirmede bulunan Bakan Akdağ beyin ölümü ve gerçek ölüm arasındaki farkı da açıkladı.
"BUNUN GERİYE DÖNÜŞÜ YOK"
İstanbul'da gerçekleştirilen Türkiye HİMSS 17 Türkiye Emram Eğitim Konferansı ve Sağlık Bilişim Fuarının açılışını gerçekleştirdikten sonra kurulan stantları gezdi. Bakan Akdağ gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İbrahim Erkal'ın sağlık durumuyla ilgili konuşan Akdağ, "Değerli hemşehrimiz, değerli kardeşimizin beyin ölümünün gerçekleştiğini doktorları kamuoyuna duyurdular. Takdiri ilahi yapacak fazla bir şey yok. Cenab-ı hak ailesine de sabırlar versin" dedi.
Akdağ, beyin ölümü ile gerçek ölüm arasındaki farka da değinerek, "Beyin ölümüyle gerçek ölüm arasındaki farkı vatandaşlarımız bilmeyebilirler. Beyin ölümü, vücudun organları henüz canlılığını korurken, kişinin beyninin tamamen fonksiyonunu yitirmesi oluyor. Bunun geriye dönüşü yok. Bunu tespit etmiş durumdalar. Cenab-ı Allah kolaylık versin kendisine ve ailesine" dedi.
İbrahim Erkal'ın yakınları için hastane bahçesine çadır kuruldu
İstanbul'da Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisinde makineye bağlı tutulan İbrahim Erkal için bekleyiş sürüyor. Beyin ölümünün gerçekleştiği dün doktorları tarafından açıklanan Erkal'ın yakınları için hastane bahçesine çadır kuruldu.
Aile yakınları ve çoğu Erzurumlular’dan oluşan hayranları gün boyu sessiz bir şekilde bekledi. Erkal’ın yakınları herhangi bir açıklama yapmazken, hastaneden de son durumla ilgili yeni bir açıklama gelmedi.
Doç. Dr. Sağlam dün yaptığı açıklamada "İbrahim Erkal'ın bugün yapılan tetkiklerinde beyin ölümünün gerçekleştiği tespit edildi. Erkal'ın yaşam destek ünitesine bağlı olarak kalp ve diğer organlarının hayati fonksiyonları devam ettiriliyor." demişti.
BEYİN ÖLÜMÜ NEDİR? ŞİMDİ NE OLACAK?
Beyin ölümü gerçekleşen kişinin ruhu bedeni terketmiş midir? Hastanın fişinin çekilmesi caiz mi? : Beyin ölümü gerçekleşmesine rağmen hastanın kalbi atmaya devam ettiği için iki arada bir derede bırakan bir süreç yaşanır. Tıbben beyin ölümü gerçekleşen kişi 'ölmüş' sayılıyor. Peki dinen de 'ölmüş' oluyor mu ruh bedeni terketmiş sayılıyor mu? Nihat Hatipoğlu bakın ne diyor;
Beyin ölümü nedir, İbrahim Erkal için şimdi ne yapılacak?
Beyin ölümü; tüm beyin, beyincik ve hayati merkezlerin yer aldığı beyin sapı denilen özel beyin bölgesinin fonksiyonlarının geri dönülmez şekilde kaybolduğu ve mutlak ölümle sonuçlanan bir süreçtir. Beyin ölümü tablosundaki hastanın sadece kalbi atmaktadır. Diğer yaşamsal fonksiyonları ise tıbbi destek ve solunum cihazıyla sağlanmaktadır.
Beyin ölümü gerçekleşen kişi yeniden yaşama döner mi?
Beyin ölümü gerçekleşmiş olan hastalar yaşamlarını ancak solunum makinesi desteğiyle sürdürebilirler. Bu hastaların saatler ya da günler içinde kalbi de durur ve yaşama veda ederler. Beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların hayata dönme şansları yoktur. Beyin ölümü tam anlamı ile tıbbi ölümdür ve bu kişinin yeniden yaşama dönmesi mümkün değildir.
Beyin ölümü sonrası organ bağışı
Beyin ölümü gerçekleşen kişi organ bağışına uygun konumdadır. Doktarlar beyin ölümü gerçekleşince durumu 2000 yılında kurulan ‘’Ulusal Koordinasyon Sistemi’’ ne bildirilir. Kişi eğer sağlığında organlarını bağışlamış ve aile organ bağışını onaylıyor ise Sağlık Bakanlığı tarafından organların hangi hastanelerde bekleyen hastalara nakledileceğine karar verilir. İlgili ekipler tarafından organlar nakledilmek üzere kişiden alınır. Filiz Akgün eşi İbrahim Erkal ile ilgili organ bağışıyla ilgili de karar verecek.
İBRAHİM ERKAL HAKKINDA DOKTORLARDAN SON DAKİKA AÇIKLAMASI
Evinin otoparkında baygın halde bulunan ve beyin kanaması ön tanısıyla hastaneye kaldırılan şarkıcı İbrahim Erkal'ın beyin ölümünün gerçekleştiği, yaşam destek ünitesine bağlı olarak şarkıcının kalp ve diğer organlarının hayati fonksiyonlarının devam ettirildiği bildirildi.
Erkal'ın tedavisinin gerçekleştirildiği Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Yöneticisi Doç. Dr. Necdet Sağlam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam eden Erkal'ın, bugün yapılan tetkikler sonucunda beyin ölümünün gerçekleştiğinin tespit edildiğini söyledi.
Doç. Dr. Sağlam, "İbrahim Erkal'ın bugün yapılan tetkiklerinde beyin ölümünün gerçekleştiği tespit edildi. Erkal'ın yaşam destek ünitesine bağlı olarak kalp ve diğer organlarının hayati fonksiyonları devam ettiriliyor." dedi.
“48-72 SAAT BEKLEMEK GEREKİYOR”
Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Doç. Dr. Necdet Sağlam, şarkıcı İbrahim Erkal'ın beyin ölümünün gerçekleşmesine ilişkin, "48 ile 72 saatlik bir süre beklememiz ön görülmektedir. O süre zarfında bekleyeceğiz. Biyolojik olarak 'vefat etti' diyemiyoruz. Ailenin bir kararı olursa ona uyacağız ama biz tıbbi desteğimize devam ediyoruz." dedi.
Sağlam, hastanede gazetecilere yaptığı açıklamada, sanatçının kalp ve diğer organlarının hayati fonksiyonlarının yaşam destek ünitesine bağlı olarak devam ettirildiğini söyledi.
"Geldiğinden beri derin koma tablosunda. Bu tabloda bir düzelme olmadı." diyen Sağlam, bugün yapılan değerlendirmede tıbbi beyin ölümünün gerçekleştiğinin tespit edildiğini aktardı.
Sanatçının kardeşi Abdullah Erkal ise Allah'tan ümit kesmediklerini söyledi. Herkesten dua istediklerini vurgulayan Erkal, "Kalp atışı sürdüğü sürece, beklemekten başka yapacak bir şey yok." dedi.
Erzurumlular Kültür Eğitim ve Yardımlaşma Vakfı Başkanı Süha Dengizek de sanatçının ailesinin organ bağışı teklifini kabul etmediğini belirterek, "Basında İbrahim Beyin vefat ettiğine yönelik haberler çıktı. İbrahim bey vefat etmedi. Bekleme halindeyiz, takdiri ilahi. Netice 72 saat içerisinde belli olacak. Kalbi çalışıyor. Ayrıca doktorların ailesiyle organ bağışı konusunda bir görüşmeleri oldu. Ailesi organ konusunda kesinlikle bağış yapmıyor. Herkes dua etsin. Yaşamsal fonksiyonları devam ediyor. Bütün sanatçı dostları da arıyorlar, soruyorlar, buraya geliyorlar. Onlardan da Allah razı olsun. Dua edin, herkes dua etsin. Allah'tan ümit kesilmez." diye konuştu.
İBRAHİM ERKAL KİMDİR?
10 Ekim 1967 tarihinde Erzurum, Narman'da dünyaya gelmiştir. Altı kardeşin en büyüğüdür. İlkokul ve lise öğrenimini doğup büyüdüğü ilçede tamamlamıştır. Müziğe kendi kendine ilkokul yıllarında bağlama, mandolin ve flüt gibi müzik enstürmanları çalarak başladı. Lise öğretimini bitirdikten sonra Musa Eroğlu Müzik Eğitim Merkezi binasında solfej ve nota dersleri almaya başladı. Geceleri ise Ankara'nın çeşitli yerlerinde sahne alıyordu. 1987 yılında askere gitti ve 1988 yılında askerliğini İstanbul Kalender Ordu Evinde solist olarak bitirdi. Askerliğini bitirdikten sonra Erzurum'a döndü. 1989 yılında tekrar İstanbul'a dönmeye karar verdi ve geri döndü. İstanbul'da garsonluk yapmaya başladı. Garsonluk yaparken bir yandan da Telden Dile Müzik Merkezinde eğitimine devam etti. 1991 yılında piyanist ve udi olarak sahneye çıkmaya başladı. Bir süre bu şekilde sahne almaya devam etti. 1992 yılında ise Tekirdağ'ın Kumbağ ilçesinde aynı şekilde bir yıl çalıştı. 1984 yılında, İbrahim Güzelses adıyla Sarhoş Baki (Erzurum Türküleri) adlı ilk albümünü çıkardı. Fakat albümle sesini duyuramadı. Aynı yıl kendi adıyla çıkarmaya karar verdiği albümünün parçalarını yazmaya başladı. 1992 yılının sonunda albümün şarkılarını tamamladı ve İstanbul'a dönüp Telden Dile Müzik Merkezinde öğretmen arkadaşları ile birlikte ilk albümünü yaptı. Elindeki hazır albümü ile birlikte plakçılar çarşısına gitti. 1993 yılında eserlerini birçok plakçıya dinletme'sine rağmen hiçbir olumlu sonuç alamadı. Uğraşları sonucunda kimseden ses çıkmayınca vazgeçip Erzurum'a dönme kararı aldı. Erzurum'a dönmek üzereyken rastlantı sonucu İskender Ulus'la tanıştı. Bu tanışmanın ardından Ulus Müzik etiketiyle tamamladığı Tutku (1994) albümünü çıkardı. Aynı yıl Galatasaray için Ölümüne Cim Bom adlı sekiz parçadan oluşan bir albüm yaptı. İbrahim Erkal adıyla çıkardığı ilk albümünden sonra solist olarak çalıştığı restorandaki işini bırakıp, yeni albüm ve yeni bestelerine konsantre olmak üzere kolları sıvadı. 8 Mart 1995 tarihinde Sıra Bende/Aklımdasın adlı ikinci albümünü çıkardı. Albümdeki hit şarkılarıyla adından sıkça söz ettirdi. 8 Temmuz 1996 tarihinde üçüncü ve en iyi albümü olarak kabul edilen Gönlünüze Talibim piyasaya çıktı. Albümdeki şarkıların hepsi hit oldu. Yayınlanan ilk şakı "Unutmayacağım" herkes tarafından çok beğenildi. Ardından, "Canısı" adlı parça yayınlandı ve şarkı tüm ülkede bir anda dilden dile dolanır oldu. Albümden son olarak "Erzurum'a Gel" adlı parça yayınlandı. Albüm 1996 yılının en iyi albümlerinden birisi oldu ve 1997 yılında Kral TV Video Müzik Ödülleri'nde dört dalda ödüle aday oldu. Gece de iki ödül birden alarak törene damgasını vuran isimlerden oldu. 1996 yılında Canısı adlı bir TV filminde başrol oynadı. Ardından film çok reyting alınca dizi olma kararı alındı. 1997 yılında dizi olarak ekranlarda yer aldı. Film gibi dizisi de reyting rekorları kırdı. Dizi 26. bölümde ekranlara veda etti.