AKSAMLIFE
Merve SAMIT
TRT1 ekranlarında yayınlanan "Gönül Dağı" dizisinin Asuman'ı olarak gönüllere taht kuran on parmağında on marifet güzel oyuncu Hazal Çağlar, kısa sürede büyük bir hayran kitlesine ulaştı. Başarılı oyunculuk performansının yanı sıra güzelliğiyle de tüm dikkkatleri üzerine çeken Hazal Çağlar ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.
Aksam.com.tr'den Merve Samıt'ın sorularını yanıtlayan Hazal Çağlar, Gönül Dağı'nda hayat verdiği "Asuman" karakteri ile farklılıklarını anlattı.
Hayat şu an sizin için nasıl gidiyor? Dizi dışında nelerle meşgul oluyorsunuz?
Sezon finali yapar yapmaz kendimi tatilde buldum diyebilirim. Uzun bir sezonun ardından bütün yazı sadece arkadaşlarımla ve ailemle tatil yaparak bol bol dinlenerek ve yeni yerler görerek geçiriyorum.
Gönül Dağı'nda şarkılarınız çok tutuldu. Bu sektöre başlarken hayaliniz şarkıcı olmak mıydı yoksa oyuncu olmak mı? Kısacası oyunculuk hikayenizin başlangıcını merak ediyoruz.
Şarkıcı olmayı hiç düşünmedim. Şarkı söylemeyi seviyorum ama bu alanda profesyonel bir kariyer planladım diyemem. Oyunculuk kariyerimin içinde bir enstrüman olarak sesimi kullanmak benim için hem farklı bir zevk hem büyük bir avantaj. Kariyerimin nasıl başladığına gelirsek aslında bunu çok anlattım ama yine özet geçebilirim, ailem oyuncu olmamı istemiyordu yıllarca verilen ikna çabalarım menajerim Hasan Güngör'le tanışmam sonucunda sonuç verdi ve işte buradayım.
Gönül Dağı'nda ailesi için kariyerini bırakan bir kadın karakterini oynuyorsunuz. Gerçek hayatta da böyle biri misiniz? Tıpkı Asuman'da olduğu gibi sizin için de; aşkınız, kariyerinizin önüne geçer mi?
Aslında Asuman ailesi için kariyerini bıraktı diyemeyiz. Babası istemiyordu ancak zamanla oda izin verdi. Eşi her zaman destekti zaten. Ancak aile kurması, bir çocuğunun olması ve meşgul olması gereken bir hayatının olması onu biraz uzaklaştırdı desek daha doğru olur.
Bana gelirsek aşk için kariyerimi bırakmam. Bu konuda çok netim. Çünkü ben işime aşığım. Onunla var olduğumu hissediyorum. Bana bu derece mükemmel duygular yaşatan bir aşka yani işe sahipken beni bundan uzaklaştırmaya çalışacak kişi benim için doğru insan değildir.
Tam tersi benimle ve işimle gurur duyacak bana her zaman destek olacak birini isterim hayatımda.
Bazı diziler kısa sürerken bazıları da uzun yıllar devam edebiliyor. Ekranlarda yaprak dökümü yaşanıyor. Ancak Gönül Dağı resmen ezber bozdu. Sizce dizilerin yayından kaldırılmasının en büyük sebebi ve Gönül Dağı'nı diğer projelerden ayıran en büyük özellik nedir?
Ekranda sürekli benzer senaryolara yer veriliyor. Haliyle izleyici sıkıldı. İlk fragmandan finalin nasıl olacağını tahmin edebiliyorlar artık. E bu da işlerin ömrünü kısaltıyor. Biz diğer işlerden çok daha farklı ve güçlü bir hikayeye sahibiz. Her bölüm bambaşka bir hikaye işliyoruz. Ailecek oturup hem gülüp hem ağlayabileceğiniz diziyi izlerken dersler alabileceğiniz bir iş Gönül Dağı. İzleyicimiz bunu biliyor. Bu nedenle 4 sezondur bizi zirvede tutuyor.
Tiyatro kökenli birçok isimle kamera karşısına geçiyorsunuz. Peki, içlerinden kendinize rol model aldığınız bir isim var mı?
Ali Düşenkalkar, Erdal Cindoruk , Gülhan Tekin , Yavuz Sepetçi... Ekibin neredeyse yarısından fazlası tiyatro kökenli. Genci, yaşlısı herkes eğitimli. Bu gerçekten büyük şans. Rol model aldığım tek bir isim söyleyemem ama bu kadar çok bilgili yetenekli oyuncularla birlikte çalışmak bana her zaman bir şeyler öğretiyor. Bu yüzden mutluyum.
Sosyal medya ile aranız nasıl? Sosyal medyanın günümüzde kariyerde bir araç olması sizin de bakış açınızı değiştirdi mi? Sizce sosyal medya kariyere giden bir araç mı yoksa sadece vakit geçirilen bir mecra mı?
Sosyal medya bazı insanlara bir kapı açıyor olabilir ancak kalıcılık sağlamaz. Kalıcı olabilmek için emek, çaba, yetenek gerekir. Ben daha çok vakit geçirdiğim bir mecra olarak kullanıyorum diyebilirim.
Artık dizi ve projelerde takipçi sayısına göre seçim yapılıyor. Siz de genç bir oyuncu olarak bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?
Maalesef böyle bir gerçek var. Ancak her yapım için geçerli değil bu. Tamamen yanlış bir uygulama olduğunu düşünüyorum tabii ki bu durumu desteklemiyorum. Çok kıymetli oyuncularımız var. Takipçi sayısına göre değil yeteneğe, projeye uygunluğa göre seçim yapılmalı aksi takdirde platformlar kalitesiz işlerle dolmaya devam edecektir.
Uzun saatleriniz sette çalışarak geçiyor. Çalışma zamanlarınızdan arta kalan vakitlerde neler yapıyorsunuz?
Genelde İstanbul 'a gidip ailemi arkadaşlarımı görmeye çalışıyorum. Onun dışında bir oğlum var adı "Sipsi". Onunla geçiyor tüm vaktim diyebilirim.
Oyunculuğunuz bu kadar sevilirken müzik alanında da çalışmalar yapmak ister misiniz? Bu yönde bir planınız var mı?
Doğru zamanda doğru şeyler yapmak isterim. Bu alanda bir şeyler yaparsam mutlaka haberiniz olur.