Afra Saraçoğlu, Mert Ramazan Demir ve Çetin Tekindor gibi isimlerin başrol olarak yer aldığı Yalı Çapkını dizisi 52. bölümü ile ekrana getirildi.
Seyran'ın çıktığı canlı yayının ardından ortalık bir anda yangın yerine döndü. Ferit, Seyran'a "Sen nasıl yaparsın bunu? Bunca şeyi nasıl anlatırsın? Beni anlat, yaşadıklarımı anlat. Ailem... Onların ne suçu, günahı var? Onları bu işin içine niye soktun? Cevap ver bana. Sen hiç mi sevmedin beni? Senin gözün nasıl bu kadar dönebilir?" dedi.
Seyran "Yalan de hadi, 'yaşanmadı bunlar' de. Diyemezsin ki doğru çünkü" diye cevap verince Ferit de "Eline ne geçti? Sen dedeme bunu nasıl yaparsın? Aklım almıyor. Senin içinde bir gram vicdan olsaydı bunların hiç birini yapmazdın. İçin o kadar nefret, öfke dolu ki... Senin gerçeğin, özün bu. Ben neredeyse ölüyordum senin için, benim ağabeyim niye öldü Seyran? Niye anlatmadın bunu? Sen ne sevmeyi ne de sevilmeyi bilmiyorsun. Ben koca bir yalana inanmışım" diyerek bağırıp çağırdı.
Tüm yaşananların ardından dedesinin yanına giden Ferit, "Senin gözünden akan tek damla yaşa canımı veririm dede, ne olur ağlama sen. Ondan boşanacağım" dedi.
Halis Ağa da "Boşanmayacaksın. Boşansan ne olacak? Adımızı sürülen bu leke nasıl temizlenecek? Bir ömür boşa gitti Ferit. Ben hiç yaşamadım ki... Her şeyi mahvettiniz, siz yaptınız. O kızı benim başıma siz bela ettiniz. Ardında soyadını bırakacaksın. Bir daha asla yüzümü göremeyeceksin. Ölümümde mezarıma bile gelmeyeceksin Ferit" dedi.
Dedesinin sözlerinin ardından büyük üzüntü yaşayan Ferit, Pelin yanına gelip aklının onda olduğunu söylemesine daha da öfkelenerek "Sana ihtiyacım olsa yanına gelirim zaten. Çık git bu odadan" dedi.
Seyran ve Ferit avukatla buluşmaya gitti. Anlaşmalı boşanma için vekalet veren ikiliden Ferit, "Ben seni gerçekten çok sevdim. Bildiğim kadarıyla bu kadar oldu. Sana yaşattığım her şey için çok özür dilerim" dedi.
Seyran da "Bizim birbirimizden farkımız yok. Sen sanıyor musun ki ben başkasını sevebilirim, sana hissettiklerimi hissedebilirim. Ama ben de özellikle bu son yaptığım için senden özür dilerim" dedi. Cebinden birlikte çizdikleri yüzüğü çıkaran Ferit, "İkimizin yüzüğü, beraber çizdiğimiz yüzük. Dün bu olaylar yaşanmasaydı bugün vitrinde olacaktı. Olmadı ama kısmet... Sende kalmasını istiyorum" dedi ve yüzüğü Seyran'ın parmağına taktı.
Ferit, sakatladığı ayağının üstüne basamadığı için mekandan kol kola çıktı ve o anda basın mensuplarıyla karşılaştı.
Ferit de muhabirlere "Biz karı koca olarak sorun yaşadık. Seyran da doğru olmayan şeyler anlatıp benim canımı acıtmak istedi. Özür diledi tabi benden, çünkü biz onu okula kaydettirmek için Marmaris'ten özel uçakla getirdik. Zaten annem ona çok destek oldu, şimdi de onunla kalıyor. Barışma yok, ayrılacağız inşallah" dedi.
Ferit, uzaklaşıp Seyran'ı izlerken dedesinin "O kızı rezil edeceksin, bizden beter duruma düşüreceksin. Ya da sen defolup gideceksin bu evden" dediğini hatırladı.
Seyran da Ferit'in dedesi için kendisine "Şimdi karşında yaralı bir aslan var ve karşısındaki ceylana acımayacak, merhamet etmeyecek. İntikamını alacak" demesini anımsadı.