En büyük hayallerinden biri olan kalecilik için ilk resmi adımını atarak Hollanda takımına transfer olan Köstendil'i tam olarak tanımayanlar neden futbol, oyunculuğu bıraktı mı ki gibi tepkiler verebilirler. Ancak Erkan Kolçak Köstendil'in çok yönlü bir meslek kariyeri ve hayatının dönüm noktası diyeceği kişiler bulunuyor. Örneğin onun için Erkan Can, Ali Sürmeli ve Shakespeare arasında gizli bir bağ bulunmaktadır.
Bursa'dan İstanbul'a uzanan yolculuğunda bugünkü Erkan'ı şekillendiren olay ve özellikleri, 6 maddede sizler için derledik:
1 - Bursa'da kalecilik yapmakta ve hayalinde Galatasaray'da oynamak olan bir gençken, ilk büyük hayal kırıklığıyla karşılaştı
Galatasaray'a transferi gerçekleşmişti ancak o dönem gerçekleşen bazı değişiklikler nedeniyle transferi askıya alındı. Bu onu çok üzdü ve ilk büyük hayal kırıklığını yaşattı. Ancak ondaki cevheri gören birisi vardı: Lise öğretmenlerinden Zuhal Köseoğlu...
2 - Üniversite sınavlarında başarılı olamadı ama üniversite okuması gerekiyordu
Köseoğlu bu aklı futbola düşkün olan, matematikte hep zorlandığı için üniversite sınavlarında başarısız olan öğrencisini kaybetmek istemedi. Ondaki teatrel yeteneği gördü ve arkadaşı olan Erkan Can'ı arayarak, "Bir çocuk göndersem bakar mısınız?" dedi.
Bu sefer şanslıydı çünkü Erkan Can o sıralarda Ali Sürmeli ile birlikte Bursa'daydı. Atatürk Lisesi'ne gelen Can ve Sürmeli, Köstendil ile tanıştılar. Ve Can ile aralarında o meşhur konuşma gerçekleşti:
- Shakespeare'i biliyor musun?
+ Leonardo di Caprio... ( O zamanlar sinema seyircisiyle buluşan Romeo ve Jüliet filminden etkilendi.)
- Seninle çok işimiz var.
Elinden tutan Erkan Can'ın desteğiyle sınavlara hazırlanan ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nü kazanan Köstendil, yıllar sonra hocasıyla Bir Deli Sevda adlı dizide de karşılıklı olarak kamera karşısına geçti.
3 - Öğrencilik yıllarında senaryoyla ilgilendi. Facebook'ta yayınlanan ilk filmin yazarı ve oyuncusu oldu. Tiyatro oyunu yazdı
Yazdığı orta metraj bir filminin çekimlerini ise İstanbul ve Amsterdam'da gerçekleştirdi. Bununla da yetinmedi tiyatroda da yazarlık yaptı yetmedi yönetti. Bu oyunu, Isparta'da sahneye taşındı.
4 - Kısa filmi Vakit ile ödülleri topladı
Vakit adlı kısa filmiyle 'En İyi Senaryo', 'En İyi Film ve 'En İyi Yönetmen' ödüllerine layık görüldü. Kısa filmi 47. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde özel gösterim de yaptı. Buradan da senaryo, görüntü, yönetmen ve film kategorilerinde 'en iyi' sıfatlı ödülleri topladı.
5 - Bülent Şakrak dayısı, Ceyda Düvenci yengesi olur
Erkekler dayıya çeker derler ya hani, belki de Köstendil'in bu yeteneğinde dayısı etkili olmuştu. Çünkü sanatçı Bülent Şakrak öz dayısı, Ceyda Düvenci de bizzat yengesi olur. Dayısı onu, 'oğlum' diye sever.
6 - Kolçak ismi değil soyadıdır. Yani onun soyadı tam olarak Kolçak Köstendil'dir
O bu durumu şöyle açıklıyor: "Nedenini ben de bilmiyorum. Eskiden ayrıydı, kimliklerde bilgisayar sistemine geçilince birleşti. Ben ikisini de kullanıyorum." Bir programda da bu duruma espriyle şu yanıtı vermişti: "Benim adım değil Kolçak bu arada. Benim sülalemin iki soyadı var. Herhalde zengin göstersin diye."