Ece Sükan: Oyunculuğa geri dönmek istiyorum

Turkcell Platinum Black katkılarıyla gerçekleşen ALEM Talks Podcast'in yeni konuğu Ece Sükan oldu. İlk kez podcast yapıyor olmanın heyecanını yaşayan Sükan, Ankara'da geçen çocukluğundan üniversite yıllarına, modelliğe adım attığı günlerden ilk oyunculuk tecrübesine, hayatının iz bırakan anlarına dair samimi açıklamalarda bulundu.

Turkcell Platinum Black katkılarıyla gerçekleşen ALEM Talks Podcast'in konuğu modellik, moda editörlüğü ve oyunculuk gibi farklı alanlarda başarılı işlere imza atan Ece Sükan oldu. Şimdilerde nostaljik bir modda olduğunu, fotoğraflarla çocukluğuna yolculuk yaptığını dile getiren Sükan, "Annem tiyatro sanatçısı olduğu için okul çıkışlarında onun yanına giderdim. Seslendirme yapardım. Annemin tiyatro oyunlarını izlemeye Ankara Sanat'a giderdim" sözleriyle anlattı o yılları. "Susam Sokağı" ve "Uzun Çoraplı Kız"da seslendirme yaptığını dile getiren Sükan, rol aldığı "Cumartesiden Cumartesiye" programına da değindi: "David Bowie gibi gümüş uzaylı kıyafetlerimiz var. Platform vardı, o dönüyordu. Atilla Arcan sihirbazdı, Kayahan bizim uzay mekiğinin yöneticisiydi. Biz de iki küçük çocuktuk. Arda, müzisyen Ufuk Yıldırım vardı. Böyle bir ekiptik ve bir sürü şey başımıza geliyordu. Yedi yaşında inanılmaz fütüristik bir program yapıyorduk."

FOLKLOR EKİBİNDE YER ALMIŞTIM

Devlet Opera Balesi'nde beş sene çocuk kadrosunda bale yapan Sükan, annesinin teşvikiyle çocukluğunun sahne üzerinde geçtiğini ifade etti. Ankara Sanat'ın efsane yıllarında annesinin tiyatrosuyla turnelere gittiğini belirten Sükan, TED Koleji'nde okul tiyatrosunda görev aldığını da söyledi. "Bale bittikten sonra ya konservatuvara gideceksin, sınavlara gireceksin ya da bırakacaksın. Ben aslında konservatuvar istiyordum ama bir yandan da TED Koleji'nde okuyordum; arkadaşlarımı, o hayatı da seviyordum. Hatta ben hatırlamıyorum annem söylüyor, sormuş bana 'İstiyor musun konservatuvar sınavına girmeyi?' diye. Yarı zamanlı gidilebiliyordu konservatuvara. Hala da vardır belki bilmiyorum fakat benim kolejle uymuyordu. Sonra ben okuluma devam etme kararı almışım" sözleriyle baleyi bırakma hikayesini anlatan Sükan, sonrasında TRT'nin folklor ekibinde başrollerde yer aldığını belirtti.

PSİKOLOJİDEN MEZUN

Ece Sükan, ODTÜ'de psikoloji eğitimi aldıktan sonra Ankara defterini kapattığını ve İstanbul'da modayla olan ilişkisinin başladığı söyledi: "Şeref öğrencisi olarak mezun oldum sonra da modelliğe başladım. Aslında modellikle eş zamanlı olarak moda editörlüğü yapmaya başladım. 'Bale ve folklordan sonra sahne üstünde başka ne yapıyorduk?' diye sordum kendime. Bu onun devamı gibiydi. Bir de yine aileden, abimden gelen bir fotoğraf, dergi merakım vardı. Benim de aklımın bir köşesinde geçmişten gelen bir modellik yapma isteğim vardı. Çok dergi baktığım için moda editörlüğü kavramını da biliyordum. O zaman modellik ve moda editörlüğü bir arada gireceğim iki dal olarak önüme çıktı. DJ arkadaşlarım vardı; onlarla zaten yazları Bodrum'da beraber çok vakit geçirir, eğlenirdik. İstanbul'a geldiğimde o arkadaşlarımdan biri Etiler'de mekan açacaktı. Bana 'Halkla ilişkiler işini yapar mısın?' dediler. Ben de kabul ettim. Arada modellik yapıyorum ama kafamda moda editörlüğü var."

TÜRK FİLMİ GİBİ

Bir kulüpte Nahide Büyükaymakçı ile karşılaştığını ve moda editörü olmak istediğini ifade eden Sükan, "O da 'Ben seni bizim Fatoş'la tanıştırayım' dedi. Marie Claire Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Fatoş Yalın ile görüşmeye gittim. Ona 'Moda editörü olmak istiyorum' dedim. O da bana 'Benim şu an moda editörüm var ama sen de gel git bakalım istersen' dedi. Kabul ettim ben de. Orada moda editörü Selin diye bir kız vardı. Ben de onun yanında bir iki çekime gittim. Para bile almıyorum. Ortada bir pozisyon yok. İki çekim oldu Selin'in Londra'ya taşınacağını öğrendim. Bana da alışveriş sayfası işi verildi. Alışveriş sayfasında '101 Öneri' diye bir bölüm vardı, mankenle çekiliyordu. Ben de modellikten arkadaşım Güzide'yi çağırdım. Murat Sargın'la çekimi yaptım. Bu kareler küçük küçük basılacak normalde. Ben fotoğrafları götürdüm Fatoş'a, o da uzun uzun baktı, durdu 'Büyük basın' dedi. Tam Türk filmi gibi..." dedi.

ALTIN BİLEZİĞİM VAR

'Haziran Gecesi' ve 'Aşk Yakar' dizilerinde rol alan Ece Sükan, oyunculuğun kendini ifade etmek istediği bir alan olarak baki kaldığını dile getirdi: "Yurtdışı gidişlerim artınca ben oyunculuk işlerini yarıda bıraktım. Yurtdışı maceralarım bittiği için tekrar oyunculuk dünyasına dönme isteğim var. Bunun için şimdi projelere, senaryolara bakıyorum. Şu an hayatıma yaptıklarımı birleştireceğim projelerimle devam etmek istiyorum. Kreatif direktörüm ama oyunculuk da yapıyorum diyorum. Nasıl denk gelirse kendimi öyle tanıtıyorum. Ama ikiye indirirsek bir kreatif direktör bir de oyunculuk var. Kreatif direktörlüğün içine moda, sanat, kamera önü ve arkası, fotoğraf koyuyorum. Ama bir yandan da oyunculuğu da benimsiyorum artık. Altın bileziğim, mesleğim olarak oyunculuğu kabul ediyorum."