BİLGEN BÜLBÜL / bilgen.bulbul@aksam.com.tr
NAİF, GERÇEK VE SICAK BİR DÜNYA
‘7. Koğuştaki Mucize’ filmiyle vizyonda duygusal anlar yaşatıyorsunuz. Peki, siz filmi ilk izlediğiniz neler hissettiniz?
Filmi üç kez izledim ve her seferinde de inanılmaz bir duygu yoğunluğuyla sinema salonundan ayrıldım. İzleyici gözüyle baktığımda gerçekten çok naif, gerçek ve de sıcak bir dünyanın içine girdiğimi hissettim. Projenin oyuncusu olarak ise ne kadar emek verildiğini, ekip olarak verdiğimizi biliyorum; o nedenle bu emeğin sonucunu görmek de beni çok mutlu etti. Senaryo ilk geldiğinde her duyguyu yaşatan bir hikâye okumuştuk. Gerçekten beyazperdeye yansıyan da bu oldu. Hissettirdiği tüm duyguları sonuna kadar yaşattı.
KENDİ REKORUMUZU KIRDIK
Filminiz ilk haftalarda rekor izleyici sayısına ulaştı ve ulaşmaya da devam ediyor. Büyük bir başarı bekliyor muydunuz?
Tahmin etmek değil de, tabii ki insan içinde olduğu projenin hakkının verilmesini ister. Daha vizyona girdiğimiz ilk üç günde rekor kırmamız ve 10 günün sonunda ise kendi rekorumuzu geçmemiz bizi daha da mutlu etti.
Filmde vermek istediğiniz mesajı seyirciye doğru aktarabildiğinizi düşünüyor musunuz?
Aslında filmin tek bir mesajı yok. Sevgiye, adalete, baba-kız ilişkisine, dostluğa dair güzel mesajlarımız var. Bu nedenle hepsini de kanımca seyirciye çok doğru ve de naif bir şekilde aktardı.
Komedi filmlerinin yanı sıra seyirci duygusal bir projeye daha fazla ilgi gösterdi. Size göre bu durumun en büyük etkisi nedir?
Şu anda vizyonda farklı türlerde başarılı filmler görüyoruz. Gülmek isteyene de ağlamak isteyene de seçenek çok bence. Kendi filmimize gelirsek şöyle ki; bizi tercih etmelerinin sebebini tek bir şeye bağlamam mümkün değil. Çünkü yer yer ağlatıp yer yer de güldüren bir hikâyemiz var. Gerek ekibi, gerek hikâyesi, gerek oyuncu kadrosuyla çok gerçek, çok içten bir iş oldu. Biz çekerken de çok ağlamıştık. İzleyiciye de bu his direk geçmiş demek ki.
Çekimlerde zorlandığınız sahneler oldu mu?
Tabii ki oldu. Ama bu heyecanın ve sorumluluğun getirdiği bir zorluktu. Mehmet Hoca’yla (Ada Öztekin) çalışmak çok keyifli ve değerli. Bu yüzden o zorlukları beraber aşıyorsunuz.
EVLİLİĞİMİZ TAM HAYALİMDEKİ GİBİ
Barış Yurtçu ile evliliğiniz için tebrik ederiz. Evlilik, hayal ettiğiniz gibi mi?
Biz Barış ile hayatı olduğu gibi yaşayan, akışına bırakan insanlarız. Bu yüzden sadece evliliğimiz değil, tüm ilişkimiz hayal ettiğim gibi.
Evde kimin sözü geçiyor?
Belki politik bir cevap olacak ama gerçekten de bizim evimizde haklı olanın sözü geçer.
BİRBİRİMİZİN İŞİNE SAYGILIYIZ
Barış Yurtçu’nun mesleğinize dair kuralları var mıdır?
İkimiz de sanatın farklı alanlarıyla uğraştığımız ve evlensek de “birey” olduğumuzu hiçbir zaman unutmadığımız, unutmayacağımız için “kural” gibi bir durum asla söz konusu değil. Olmaz da zaten.
Yakın zamanda sizi ekranlarda görebilecek miyiz?
Senaryoları değerlendiriyorum. “İşte bu” dediğim anda, ekrana döneceğim.
Hayalinizdeki karakter nedir?
Belirli bir karakter yok. Sadece beni hem fiziksel hem psikolojik olarak zorlayacak bir rol olmasını istiyorum. Farklı bir karakter beni cezbeder.