Sıla verdiği ifadesinde, “Şov ibaresinden kasıt, geçmişte bu yapıyla ilişkili olan, onların organizasyonlarına katılan ve kendisine menfaat temin eden, darbe girişiminden sonra kendisine yeniden alan açmak ve aklanmak için o podyuma samimiyetsiz bir şekilde çıkıp şov yapan bazı ünlülerdir. Nitekim bu kimseler hayatlarının hiçbir döneminde demokrasi kelimesini anmamış kimselerdir. Ayrıca bu kimselerin şayet hain darbe girişimi başarılı olsaydı, darbecilerin podyumunda çıkacağını düşündüğüm için bu açıklamayı yaptım” demişti.
Davut Güloğlu ise şüpheli sıfatıyla verdiği ifadesinde, “Söylediklerim doğru ancak Sıla’ya hakaret etmedim. Bunu basın ve medya böyle duyurdu. Ancak Sıla üzerine alındıysa yapacak bir şey yok. Çok net bir şekilde, “Vatanına hizmet etmeyen s… gitsin” dedim. Bu sözümün de arkasındayım” diyerek kendini savundu.
Sıla’nın şikayetinden sonra, Davut Güloğlu’nun ropörtajının kaydı bilirkişiye gönderildi. Bilirkişi Davut Güloğlu’nun söylediği sözleri tam olarak çıkartarak raporu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletti. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Umut Tepe hazırladığı iddianamede, Davut Güloğlu’nun sözlerini Sıla’nın açıklamaları sorulduktan sonra söylediğini, bu sözlerin eleştiri hakkı ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Yargıtay içtihatlerine göre söylenenlerin suç olduğunu belirtti. Savcı, Davut Güloğlu’nun basın yoluyla hakaret suçundan 2.5 yıla kadar hapisle cezalandırılması için İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.