Burak Kut'tan yıllar sonra gelen itiraf: İki kez ölüm tehdidi atlattım

90'lı yıllara şarkıları ile damgasını vuran Burak Kut, YouTube'da ekrana getirilen Armağan Çağlayan'ın 'Dur Bi Dinle' programına konuk oldu. Hayatıyla ilgili bilinmeyenlerini anlatan Burak Kut, iki kere ölüm tehdidi aldığını açıkladı. Kut, 'İki kez ölüm tehdidi atlattım. Bunu dileyen araştırsın. Bir tanesi barış konserinin sonunda yaşanılanlar durma noktasına gelmeme neden olmuştur. Bir diğeri de ‘Türk bayraklı tişört' giyiyorum diye fanatik bir grubun ölüm listesine alınmam. Şöhretin boyumu nasıl aştığını söylüyorum. Niye vazgeçtin geri çekildin hikayesi bunlarla ilintilidir.' ifadelerini kullandı.

Armağan Çağlayan'ın 'Dur Bi Dinle' programının bu haftaki konuğu ünlü şarkıcı Burak Kut, birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Burak Kut'un açıklamalarından satır başları...

'HALİL KUT PAŞA'NIN TORUNUYUM GİBİ AÇIKLAMAM YOK'

'Benim "Halil Kut Paşa'nın torunuyum" gibi bir açıklamam yok. Soyadımız aynı ama bununla ilgili kesin bir bilgim yok. 'Torunuyum diyemem ama değilim de diyemem' Kut'ül Amare zaferi 50'li yıllardan bu yana kutlanan bir zafermiş. Tekrar gündeme gelmesinden sonra benle anılmaya başlandı. Benim de kesin bir bilgim olmadığı için açıklama yapmadım. Biz de 'paşa dedemiz var' derlerdi ama aile bağlarımız çok iyi değildi. Sordum ettim ama net bir yanıt alamadım. E-devlet aracılığıyla baktım ama orda da sınırlı. Kut soyadını ilk Halil Paşa aldığı için Kut soyadını taşıdığımız için soyundan geldiğimizi düşünüyorum ama net bir bilgim yok.

Ben İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nde okudum. Okul yıllarımda saçlarım uzundu düzenli olarak geriye tarıyordum. İyi eğitici kötü eğitici farkını orada anladım. Bana saçlarımı kestirmemi söylediler. Ben de nedenini sordum mantıklı bir açıklama istedim. Bana açıklama yapamıyorlardı. Sonra müdür bey beni odasına çağırdı. Eline bir moda dergisi vardı. 'Bak Burakcım, bu sene erkek saçları ne kadar değişik kısa saçlar daha mı güzel acaba' dedi. Ben de o yaklaşımından sonra saçlarımı ertesi gün üç numara kestirdim.

'GÖTÜRÜYORUM AMA TABUT TAŞIR GİBİ'

Sezen Aksu'nun tüplü mikrofonu vardı. Herkeste olmayan bir mikrofondu. Bütün albümü başka mikrofonla sadece Yaşandı Biti'yi Sezen hanımın mikrofonuyla okumuştum. Ses farkı var diğer mikrofonlara göre... Ben de işim bitince 'bunu geri götüreyim' dedim. Arkadaşımız da ısıtmadan fişe takmış ve mikrofon yanmış. Sezen Aksu'nun mikrofonunu geri götürüyorum ama tabut taşır gibi. Kapıyı çaldım aksi gibi Sezen Aksu açtı. Kendisine mikrofonu uzatıyorum bir yandan ağlıyorum, yanmış diye... Şaşırdı kaldı Sezen hanım, 'Manyak mısın oğlum ne ağlıyorsun yaptırırız geç içeri' dedi. Unutamadığım bir andı.

'DIŞARI ÇIKABİLMEK İÇİN POLİS ÇAĞIRDIĞIM ÇOK OLDU'

Rumelihisarı'nda bir evde oturuyordum. Evim hemen tespit ediliyordu. Artık insanları kontrol edemiyordum. Dışarı çıkabilmek için polis çağırdığım çok oldu. Dış kapı açık, izole bir yerdeyim bilirsiniz oraları. Allah'tan duştan bornozla çıkmışım. Anne kız adresimi bulmuş, kapıdan girmiş salona oturmuşlar. Güler yüzlü biri olduğum için tanışıyoruz gibi konuşuyorlar. 'Naber Burak' diyorlar mesela. Evinden kaçıp gelenler var. Kaç kere karakola gittim şehir dışından kaçıp gelenler var. Polise yakalanınca adımı söylüyorlardı, polis de 'şahıs seni tanıdığını söylüyor konuşmak zorundayız' diyordu.

'SEN MİSİN BURAK KUT' DİYE BENİ SOPAYLA KOVALADI'

Saymakla bitmeyecek olaylar oldu. Bir gece o zaman Ataköy'de oturuyorum kapıda bekliyorlar "beklemeyin çekimim var" diyorum, gidiyorum. Döndüğümde biri 9-10 gibi hala kapıdaydı. "Hayranımızdır biraz daha konuşalım" diye eve aldım. Konuştukça anladım ki evden kaçmış. Aldım arabayla evine bıraktım. Kapıyı atletli bir abimiz açtı 'sen misin Burak Kut' diye beni sopayla kovaladı. Arabayla patinaj yapıp kaçıyorum. Psikolojik tedavi safhasına gelen birçok insan vardı. Yemek yerken masaya bir tabak daha koyuyorlarmış 'Burakcım sen de yer misin' falan diyorlarmış kendi kendilerine.

'İKİ KEZ ÖLÜM TEHDİDİ ATLATTIM'

İki kez ölüm tehdidi atlattım. Bunu dileyen araştırsın. Bir tanesi barış konserinin sonunda yaşanılanlar durma noktasına gelmeme neden olmuştur. Bir diğeri de 'Türk bayraklı tişört' giyiyorum diye fanatik bir grubun ölüm listesine alınmam. Şöhretin boyumu nasıl aştığını söylüyorum. Niye vazgeçtin geri çekildin hikayesi bunlarla ilintilidir.'