Bir Zamanlar Çukurova'nın yıldızı Murat Ünalmış: Bu kadar sevgiyi hak edecek ne yaptım?

'Bir Zamanlar Çukurova' dizisiyle dikkatleri üzerine çeken oyuncu Murat Ünalmış, Sabah'tan İlker Gezici'ye röportaj verdi. 'Amerika'dan bile mesaj geliyor' diyen Ünalmış, ''Bu kadar sevgiyi hak edecek ne yaptım?'' sözleriyle dikkat çekti.

İşte Murat Ünalmış'ın o röportajından satır başları...

Yeni sezonda neler olacak?

Çok güzel başlayacak sezon çünkü çok heyecanlı bir yerde kalmıştı. 'Yılmaz', 'Züleyha' ve 'Demir' arasındaki gerginliklerin tavan yaptığı bir yerde bırakmıştık, öyle devam eder.

ADANA BEREKETİ VAR

Dizi hep zirvedeydi. Bu ne hissettiriyor size?

Başarı insanı kamçılar. Çıtayı yükseltmişken daha aşağıda olmayı kabul edemiyorsunuz. 'Bir Zamanlar Çukurova', Türkiye'de en çok reyting alan dizilerden biri. Bunu devam ettirmek için vazifemizi en iyi şekilde yapmamız gerekiyor.

Bu başarıda dizinin Adana'da çekilmesinin etkisi var mı?

Tabii ki. Adana dizileri meşhurdur ve çoğunlukla başarılı olmuştur. Buna 'Adana'nın bereketi' diyelim. Bir de toprak işlerinin rengi ayrıdır.

Adana'da dizi çekiyor, Kapadokya'da yaşıyorsunuz. Çanakkale'de çiftliğiniz var...

Mümkün olduğunca oralarda vakit geçiriyorum. İstanbul'a iş için gidip geliyorum. Mutlu olduğum yer memleketim gibidir. Orayı güzelleştirmek için elimden geleni yaparım.

Kapadokya'da Dream Spot (Rüya Noktası) adlı bir mekan açtınız...

Kapadokya çocukluğumdan beri hayatımda olan, Kayserili olmam sebebiyle çok yakın bağlarımın olduğu bir yer. Kapadokya'da bir şeyler yapmak 8-10 yıldır hayalimdi. Kapadokya'ya her gittiğimde kendimi rüyada gibi hissediyorum.

Bir röportajınızda yalnızlıktan beslendiğinizi söylemiştiniz...

Evet. İnsan yalnızken düşünür, okur, kendini doldurur. Çok kalabalık yaşantınız varsa kendinizden mahrum kalırsınız. Oyunculuk anlamında beni çok besliyor yalnızlık. Derinlere dalmak, okumak, kendimle baş başa kalmak ve düşünmek için.

Hayranlarınız sizi ulaşılmaz bir oyuncu gibi görmüyorlar...

Beni oyuncu olarak değil de kendi içlerinden biri olarak görüyorlar. Açıkçası bu benim çok hoşuma gidiyor.

Şöhret olmaktan rahatsız mısınız?

Mesleğimin cilvesi ama bundan keyif almak zorunda değilim. Kendini başkalarından ayrıcalıklı görme hissiyatı yapıma ters. Sıradan biri olmak beni daha mutlu eder. Kariyerimin başında insana haz veren, boyunu 3 santim daha uzatan o duyguları yaşadım, atlattım. Mevkinin değersiz olduğunu, esas değerli olanın insanın özü olduğunu anlayınca yaşam şeklim değişti.

Dünyanın her yerinden hayranlarınız var.

Evet, ABD'den bile yazıyorlar. 'Onların sevgisini kazanacak ne yaptım acaba?' diye soruyorum kendime. Şöhreti yakalamak artık o kadar kolay ki. Sosyal medya var ama yabancıların bu kadar ilgi göstermesinin sebebi ne mesela? 'Farklı kültürden olmamıza rağmen yüzünüze baktığımızda o duygunuzu seviyoruz' diyorlar. Bu duygunun karşıya geçmesi güzel. Çünkü aşkı oynaman için aşkın ne olduğunu bilmen gerekir.

AŞK İNSANA HER ŞEYİ YAPTIRACAK BİR DUYGU

Aşkı nasıl tanımlıyorsunuz?

Yıllar içinde aşkı tarif etme şeklim değişti. Dizideki 'Demir' aşk acısı çekip gözyaşı döküyorsa, bu benim 20li yaşlarımda yaşadığım deneyimlerden ortaya çıkıyor. Aşk, hakikati tatmak için insana bu dünyada verilmiş bir deneme sürümü. İnsana her şeyi yaptıracak bir şey. Ben onun bir beşerde kalacağına inanmıyorum. Saygıyla, sevgiyle perçinleşip baki olacağına inanıyorum.

KURUÇEŞME'DEKİ MEKANLARDA TAKILMAMI TAVSİYE ETTİLER

'Aşığı oynamak için sırılsıklam aşık olmak gerek' dediniz. Yaşadınız mı?

Yaşadım tabii, belki bundan sonra da yaşayacağım. Şu an geldiğim noktada neyin önemli olduğunu biliyorum. Başkalarının istediği gibi mi, yoksa özüne inip kendi istediğin gibi yaşamak mı? İkincisini tercih ettim. İstediğim hayatı yaşıyorum. Olduğum gibiyim. Bu da karşılığını buluyor. Daha önceki menajerlerim arkadaş çevremi değiştirmemi, Kuruçeşme'deki mekanlarda takılmamı tavsiye ediyorlardı. Oyunculuk, insan olmamı sağladığı için değerli bir meslek. Şöhretin şov kısmından arındırılmış haliyle ruhumun derinliklerine dalabiliyorum. Bu Allah'ın lütfu.