Bir Zamanlar Çukurova dizisinde canlandırdığı Fekeli karakteri ile beğeni toplayan Kerem Alışık, TRT 1'de yayınlanacak olan 'Seneye Bu Zamanlar', zor günlerden geçenleri, hayalleri olanları ağırlayacak ve onlara hedeflerine ulaşabilmeleri için umut aşılayacak. Yeni program heyecanı yaşayan Kerem Alışık, Hürriyet'e özel açıklamalarda bulundu.
İşte Kerem Alışık'ın röportajından satır başları...
'Seneye Bu Zamanlar' programı, bugün ilk bölümüyle TRT 1'de olacak. Projeye nasıl dahil oldunuz?
- Yaklaşık bir yıldan beri içinde olduğum bir proje. Son zamanlarda sunuculukla ilgili birçok teklif geliyordu ama ben yalnız başına sunucu değilim. Benim bir hikaye anlatmam, insanlara dokunmam, insanların bana dokunması, hayatın içinden olması gerekiyordu bir projeye "evet" diyebilmem için. 'Seneye Bu Zamanlar' projesi bu isteklerime yanıt verebilecek bir proje gibi göründü bana. Bu yüzden "evet" dedim.
Programda hayalleri, umutları olan umudunu yitirmiş insanlarla karşı karşıyasınız. Bu hikayelere dokunmak, dahil olmak size neler hissettiriyor?
- Seyircimiz de izlediğinde görecek elbette... Öyle vakalar geliyor ki kimi hayattan tümüyle umudunu kesmiş. Kimi artık yaşama ümidi hiç kalmamış, kimi de bunların tam tersi; dünyayı gezmek istiyor, piyano çalmak istiyor, yarışmada birinci olmak istiyor. İnsana dair her şey var bu programda. Ben bu insanlarla birebir karşı karşıya geldiğimde onların bu hayallerine, bu umutsuzluklarına ya da umutlarına yoldaşlık etmek durumunda kaldım. İster istemez bunu yapıyorsunuz, olayların içinde buluyorsunuz kendinizi. Kalabalık ve müthiş bir ekip var bu işte. Staff Film, yapımcımız Eyüp Üstün, editörler, kameramanlar, yönetmenler, benim kendi ekip arkadaşlarım, set emekçileri, seyirciler var, bu benim tek başıma yaptığım bir iş değil elbette. Ben orada işin görünen yüzüyüm. Tek bir çekim için buluştuğumuzda oradaki o telaşı, yorgunluğu, koşuşturmayı görmek bile bazen beni heyecanlandırıyor ve bana "'İşte hayat bu" dedirtiyor. Başka şehirlerden gelen, şifa bulmaya çalışan, umutla ayağa kalkacaklarına inananların dahil olduğu bir program çekiyoruz. Bu beni heyecanlandırıyor.
Program, gerçek kişilerin kendileri için koydukları hedefleri bir yıl içinde gerçekleştirmelerini konu ediniyor. Katılımcılar, stüdyoda bulunan bir kapıdan geliyor ve "seneye bu zamanlar" kendi hayatına dair gerçekleştirmek istediği hedefini anlatıyor. Katılımcı aynı programda, ikinci kapıdan tekrar stüdyoya geldiğinde aradan bir yıl geçmiş oluyor. İkinci kapı açıldığında katılımcının hedefine ulaşıp ulaşamadığını görmek mümkün olacak...
Siz seneye bu zamanlar nerede ve nasıl olmak isteriniz?
- Babamla annemin hikayesini anlatan bir film çekmek istiyorum biliyorsunuz. Bu film için kolları sıvamış, belki de sete çıkmış olmayı istiyorum. Sağlığımın yerinde olmasını istiyorum, mutlu olmak istiyorum. Belki de bir denizde, teknede sonsuzluk içinde kendimle baş başa kalmak istiyorum. Sevdiklerimin sağlıklı, mutlu ve huzurlu olduklarını görmek istiyorum.
Seneye bu zamanlar, pandeminin bittiği, hepimizin artık eski özgürlüklerine döndüğü, korkusuzca birbirimize sarılıp, birbirimize dokunabildiğimiz zamanlar olmasını istiyorum. Ve belki de sanat hayatımın en güzel işlerinden birini yapmak istiyorum.