Batınilik nedir, kimlerdir? Uyanış Büyük Selçuklu dizisindeki Batıniler tarihte var mı?

Batınilik Uyanış Büyük Selçuklu dizisiyle gündeme geldi. Türkler tarafından benimsenmesinde katkısı olduğu düşünülen Batini anlayışı tarihte ve günümüzde derin etkileri olan bir düşünce sistemidir. Peki Batınilik nedir, kimlerdir? Uyanış Büyük Selçuklu dizisindeki Batıniler tarihte var mı?

Batıniler, Uyanış Büyük Selçuklu yeni bölümde yaptıkları ihbarıyla Sencer’in içlerine sızdığını öğrenen Andreas elini çabuk tutup adamlarıyla birlikte Sencer’i kalesinde köşeye sıkıştırmayı başarmış ve bu durum ile birlikte konu sosyal medyada gündem olmuştu. Batınilik anlaşışın ne olduğu ve tarihteki yeri sık sık araştırılan konular arasında olmakla birlikte konuya ilişkin merak edilenleri bu haberimiz üzerinde derledik.

BATINİLER KİMDİR? BATINİ KİMLERE DENİR?

Batıniler, İlk Profesyonel Suikastçiler’dir. Tarihte bilinen isimleri Haşhaşiler olan bu toplum Hasan SABBAH önderliğinde ve onun yolu, doğrusu üzerine Hasan SABBAH ile bu doğrultuda ilerlemişlerdir. Günümüzde hala etkileri ve varlıkları devam eden batıniler, gizemi Çözülememiş bir toplum olarak kalıcılıklarını sürdürüyorlar. Liderleri Hasan Sabbah genç, entelektüel ve dini farklılıkları neticesinde diğer toplumlar tarafından dışlanmıştır.1090 yılında Alamut kalesini ele geçirip merkez üssü ilan etmiştir. Tek amacı Selçuklu imparatorluğunu devirmek olan Hasan Sabbah, Sünni mezhebe tabi olan herkese savaş açmıştır.

Hasan Sabbah Şia mezhebinin İsmailiye koluna mensup olduğu için Kuran’ı her mezhep farklı yorumladığından kendi inancı ona en doğru gelmiş ve Sünni kesimin saptığı düşüncesi ile kendi davasına inanmayan herkese savaş açmıştır. Dönemin büyük gücü Selçuklu en takıntılı olduğu düşmanı arasındadır. En elzem sebebi dini inancıdır. Düzenli bir ordusu ve serveti olmayan Hasan Sabbah, bir grup insanla yola çıkmış, onları istihbarat, ve profesyonel bir fedai olacak şekilde yetiştirmiştir.

Baskın bir karaktere sahip Hasan Sabbah propaganda konusunda oldukça iyiydi. Düşmanın hattının içine kadar sızıp, güven ortamı oluşturduktan sonra öldüren sayıca az oldukları için stratejik planlar yapıp, aceleci davranmayan fedailerin seçtiği kurbanın ölüm emri verildi ise o kurban tek hançer darbesi ile ölecekti. Batıniler Selçuklu sarayına öyle bir sızmıştı ki saray ahalisi birbirinden şüpheye düşer olmuştu. Her türlü kılığa ve şartlara göre şekil değiştirebilen ve asla anlaşılmayan batıniler tarihin akışında Selçuklu devletine, çok bela olmuş ve yıkılmasına sebebiyet vermişlerdir.

Hasan Sabbah Alamut kalesinde 74 yaşında öldükten sonra bile batıniler bitmemiş daha da güçlenerek Selahattin Eyyubinin’ de yoluna çıkarak kendilerini göstermişlerdir. Selahattin in İsmailiye mezhebine inanmayı yasaklaması ve tabi olanları öldürmesi batınilerin hassas noktası olan Din algılarına bir darbe olmuş ve daha da korkutucu olmuşlardır. Daha sonra Selahattin’in kalesine sızan batıniler en yakın koruması olmuş ve Selahattin bunu fark ettiğinde batınilerden gözü gerilmiş, ölümüne kadar geçen süre içinde ismailye inancına mensup kimseye dokunmamıştır. Birçok Haçlı Komutanıda kılıçtan geçiren, tarihteki en gözü kara toplum batıniler, birçok devletin, Komutanın mücadele verdiği toplum olmuşlardır. Batınilerin kaleleri 200 yıla yakın bir süre ele geçirilememiştir. sonları Moğollar olmuş, kaleleri tek, tek ele geçirilip boşaltılmıştır. Bu olayda batınilerin sonunu getirmeye yetmemiştir. Günümüzde hala varlıkları bilinmektedir. Eskisi gibi aktif olmasalar da bugün İsmailiye mezhebinin alt kolu olan Nizayilik’te var oldukları bilinmektedir. Bu zaman içindeki liderleri bizzat batıni soyundan gelen 4. Ağa Han’dır.

BATINİLİK NEDİR?

Bâtınîlik ya da Bâtın’îyye. İslamda Kur’an ayetlerinin görünür anlamlarının dışında, daha derinde gerçek anlamları bulunduğu inancı, ayetleri buna göre yorumlayan akıma Bâtınîlik, bu düşünceyi benimseyen kişiye de Bâtınî denir. Şiîlikte bu anlamları ancak Tanrı ile ilişki kurabilen masum imâmların bilebileceğine inanılır.

Bâtınîlik kelimesi Arapça Bâtın’dan üretilmiştir. Bâtın; gizli olan, bir şeyin gerçeği, iç yüzü anlamına gelir. Aynı zamanda İslami anlayışta Allah’ın 99 adından biridir.

Terim, İranlı Gazali gibi Sünni otoriteler tarafından bu görüşleri benimseyen kişilere yönelik suçlayıcı bir anlam yüklenerek de kullanılmıştır. Tarihte en iyi bilinen örnekleri İsmaililerdir. Al kirmani ve İmâmet (İsmâilî-Pamir Alevîliği i’tikadı) kurucusu olan Muin’ed-Dîn Nâsır-ı Hüsrev gibi Fatımi-İsmâilî yazarların bunun aksini savunmalarına rağmen, Gazali ve diğer bir kısım Sünni otoritelere göre bu gruplar dini metinlerin, ibadet ve kuralların Zahiri (dış) anlamlarını reddetmektedirler. Selefi otorite başı İbni Teymiyye bazı Şiî grupları, İslam’ın mistik yönü olan Tasavvufi (Sûfi) akımlar ile İbn-i Rüşd, İbn-i Sina ve Farabi gibi filozofları Batıniyye şeklinde olarak vasıflandırmıştır.

Bâtınîlik sadece bir akım ya da grup değildir. Tarihte ve günümüzde derin etkileri olan bir düşünce sistemidir. Örneğin Kur’anda geçen salat, secde, rüku veya abdest gibi kavramlar Sünni gelenekte şekil, kapsam, miktar gibi ayrıntılı emirler gibi algılanır ve ele alınırken Alevi’lerin cem törenlerinde aynı kavramlar sembolik olarak, şekle ve miktara bağlı olmadan, manevi anlamlarıyla temsil edilirler.