Ayasofya'nın altı üstü tarih

Ayasofya'nın günümüze ulaşan tünelleri, mahzenleri ve yer altı mezar yapıları eserin geçmişine ışık tutuyor. Prof. Dr. Fırat Diker, “Hipoje olarak bilinen mezar yapısı, Ayasofya civarındaki en eski mimari eser” dedi.

AA

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ne bağlı en büyük yer altı yapılarından olan tüneller, mahzenler, 3 odalı yer altı mezarı ile dehlizler görüntülendi. Prof. Dr. Hasan Fırat Diker ve ekibi, iki yıl önce 'dünyanın 8. harikası' olarak nitelendirilen yapının altında ve etrafında toplam uzunluğu 1 kilometreyi bulan tünel ve menfezleri 3 boyutlu görüntüledi.

Prof. Diker, M.S. 4. yüzyıl olarak tarihlendirilen yerin 4 metre altındaki 3 odalı tarihi yer altı mezar yapısının, kestane ağacının dibinden inilen, yerin 2 metre altındaki mahzenlerin, tünellerin ve dehlizlerin eşsiz bir yapı olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Diker, Ayasofya'nın altındaki tünellerin Kız Kulesi ve Adalar gibi yerlere uzandığı iddialarının bir şehir efsanesi olduğunu dile getirdi.

Ayasofya'nın kuzeybatı cephesi önündeki bahçenin 2 metre altında mahzen yapılarının bulunduğunu anlatan Diker, kestane ağacının köklerinin, yapının tonozunu delerek aşağıya indiğini belirtti.

'EN ESKİ MİMARİ ESER'

Prof. Diker, Ayasofya'nın yer üstünde olduğu gibi altında da bir tarihi barındırdığını anlatarak, şunları söyledi: "Hipoje olarak bilinen mezar yapısı, Ayasofya civarında bulunmuş en eski mimari eser. Yeniden işlevlendirilmesi için iki ucundan birer menfez bağlanarak diğer yer altı yapılarıyla ilişkilendirildi. Geçen yıl, 4 ton moloz ve çamur tahliye edildi. Bu çalışmalar, Ayasofya'nın diğer yer altı yapılarını da kapsayacak şekilde yapılmalı."