Bakırköy 20. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, müşteki Hakan Meriçliler ve tarafların avukatları katıldı.Duruşmada söz verilen müşteki Hakan Meriçliler, bu olayın filminin bitiminden 3 ay sonra ortaya çıktığını, bu durumun tasarlanmış bir eylem olduğunu, ailesine ve evliliğine büyük tahribatlar verdiğini, kendisinin olay tarihi dönemde hiçbir şekilde televizyona çıkarak cevap vermediğini ifade ederek, "Sanatçılar kendilerine yakışan cevaplar verirler. Türk adaletine inandım ve bu şekilde karar verilmesini talep ederim." dedi.
Meriçliler'in avukatı Okay Saday, Ali Erkazan'ın ifadelerinin eleştiri sınırlarının ötesinde, müvekkilinin şeref ve onuruna ağır saldırı niteliğinde olduğunu ifade ederek, "Sanığın kullandığı ifadeler müvekkilimin meslek hayatını ve ailesini etkileyecek ifadelerdir. Sanık birden çok televizyon programında benzer ifadeler kullanmıştır. Bu durum kastının yoğunluğunu ortaya koymaktadır. Herhangi bir indirim uygulanmaksızın sanığın cezalandırılmasını talep ederiz." diye konuştu.
Sanık Ali Erkazan'ın avukatı Onur Kıraç, müvekkilinin sözlerini, müştekinin kız arkadaşına karşı gösterdiği davranışları eleştirme maksadıyla söylediğini, yargılamanın başından itibaren yaptıkları savunmaların ve tanıkların bu durumu ortaya koyduğunu belirterek, müvekkilinin beraatine karar verilmesini istedi.
Mahkeme, sanık Ali Erkazan'ın üzerine atılı "hakaret" suçunu işlediği sabit olduğundan 185 gün adli para cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Sanık Erkazan'ın müştekiye karşı söylemlerini gerçekleştirdiği yer ile birden fazla alanda dile getirmesini dikkate alan mahkeme, sanığın cezasını 268 gün adli para cezasına çıkardı.
Mahkeme, sanığın haksız fiil nedeniyle suçu işlediğine kanaat getirerek cezasını önce 178 güne, duruşmalardaki iyi halini de göz önüne alarak 148 güne indirdi.
Sanık Ali Erkazan'ın 148 gün adli para cezasını mahkeme, günlüğü 20 liradan 2 bin 960 liraya çevirdi.
Duruşma çıkışında basın mensuplarına konuşan Hakan Meriçliler, "Sanık ceza aldı. Şunu anladık ki, televizyonlara çıkıp hakaret edip iftira atmak cezasız kalmıyor. O anlamda da yüce Türk adaletine ve hukukuna çok teşekkür ediyorum. Evet 3 yıl beklendi, ağır gibi görünebilir, hiç önemli değil, sonuçta adalet yerini buldu." diye konuştu.