Pazar günü çok heyecanlı bir gündü. İçimdeki bayram havası yüzümdeki mutluluk tarif edilemezdi. Bir sürü tekne denize açıldı. İstikamet Yenikapı’ydı. Ben DMC’nin organize ettiği tekneyle Yenikapı’ya gittim. Uzun zamandır görmediğim sanatçı dostlarımı gördüm. Dedim tam bir bayram havası vardı. Samsun Demir, Sibel Can, Murat Boz, Gülşen, Gülben Ergen, Ziynet Sali, Reyhan Karaca, Ayla Çelik, Betül Demir, Metin Arolat, Metin Özülkü, Eda Özülkü, Işın Karaca, Nihat Odabaşı, Nükhet Duru, Murat Yıldırım, Kubat, Funda Arar, Febyo Taşel, Simge Sağın, Özge Doğru, Yusuf Güney, Cem Belevi daha saymadığım bir sürü sanatçıyla aynı teknede tek bir yürekle aynı duygularla yolculuk ettik. Yenikapı’ya şarkılar eşliğinde yanaştık. Sonra belediye otobüslerine bindik. Sıcağın altında gece yarısına kadar oradaydık ama kimse halinden şikâyetçi değildi. Sıcağa aldırmadan sevinçle mutlulukla bayraklarımızı sallıyorduk. Her şey bu kadar güzelken olumsuz şeylerde olmadı değil. Metin Arolat’ın fenalaştığını öğrendik. Ayla Çelik ve Reyhan Karaca ile ilk yardım çadırlarına gittik.Metin Arolat’a doktorlar hemen müdahale etmişler. Biraz sakin bir yerde dinlenmesi gerektiğini öğrenince botla bir süreliğine tekneye geçmeye çalıştık. Aksilik ya tam geçerken İdo hareket ederek yanımızdan geçti. Yaptığı büyük dalgalar direk üzerimize geldi. Alabora olmaktan son anda kurtulduk. Ama sırılsıklam olmaktan kurtulamadık. Olsun bugünü yaşamak için sırılsıklamda oluruz dalgalarla da boğuşuruz. Metin Arolat bir süre dinlendikten sonra yeniden miting alanına geçtik. Gecenin sonunda hep birlikte tekneye döndükten sonra paylaştığımız ekmek arası köfteyi sanırım hiç unutmayacağız.
Hande Yener’in kafes tutkusu
Naberr dedem?