Galatarasay’ın kaptanı Sabri Sarıoğlu’nun pilot olan eşi Yağmur Sarıoğlu, AKŞAM Life’a konuştu. Ölüme meydan okuyan adrenalin tutkusu ve renkli yaşantısıyla ilgi odağı olan Sarıoğlu’yla pilotluk macerasından cemiyet dünyasına özel hayatından modaya kadar her şeyi konuştuk.
- Pilot olmaya nasıl karar verdiniz?
Kendi hayal dünyasının ütopik evreninde yaratıcılığın tavan yaptığı çocukluk dönemimin hayaliydi. Bugün Instagram üzerinden pilotluğun çocukluk hayali olduğunu ifade eden o kadar çok insanla karşılaşıyorum ki bu söylediğimi kanıtlar nitelikte adeta.
- Eşiniz Sabri Bey’e pilot olmak istediğinizi paylaştığınızda nasıl bir tepkiyle karşılaştınız?
Ben eşimle evlenmeden önce de bir üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışıyordum. Evlendikten ve çocuk sahibi olduktan sonra da iş hayatında hep var olacağımı ifade etmiştim. Çünkü bulunduğum konuma tırnaklarımla kazıyarak geldim. Ve bu emeğimin karşılığını iş hayatında var olarak almak istedim. Kendisi de bu fikrimi oldukça olumlu karşıladı.
- Eşiniz uçuşunuzda eşlik etti mi size hiç?
Maalesef yaklaşık 5 yıldır süregelen bu uçuş serüvenime henüz dahil olamadı. Genellikle yurtdışına uçuyorum. Gerek uçuş süresinin uzunluğu gerek de uçuş saatinin gece olması nedeniyle pek denk geldiğimiz söylenemez.
SARP’A KARDEŞ İSTİYORUZ
- Eşiniz Sabri Bey kampa giriyor, siz uçuşa gidiyorsunuz. Oğlunuz Sarp nasıl etkileniyor bu durumdan?
- Oğlunuzun da pilot olmasını ister misiniz?
Ben seçenekleri sunarım, seçimi kendisi yapar. Her anne-babanın olduğu gibi, çocuğumun mantık çerçevesi içerisindeki her kararına destek olurum. İnsanların canına, malına, namusuna, haklarına saygılı olmayı öğrenip topluma, ülkemize fayda getireceğine inandığı her işte arkasında dururum.
- Sarp’a kardeş yapmayı düşünüyor musunuz?
Kesinlikle evet. Bir insanın kardeşi olmalı, aranda kan bağının olduğu kardeşine beslediğin duygu bambaşka bana göre. Ben aileye çok değer veren biriyim. Her şeyin hayırlısı…
GÖÇEBE RUHLU BİR İNSANIM
- Adrenalin tutkunuz nereden geliyor?
Yaradılışım itibarıyla soğukkanlı bir insanım. Dolayısıyla adrenalini yüksek olan sporları seviyorum. Küçüklüğümden beri yurtdışı seyahatlerinde adrenalin dolu lunaparklarda ters dönen hız trenlerine binen, ağaçlara tırmanan, aktif ve hemcinslerimden farklı yönde ilgi alanları olan biriydim. Maceraperest ve gezginci ruhum da ağır basıyor. Tarıma dayalı yerleşik düzene geçmeyen, uğraştığı hayvancılıktan dolayı sürekli yaşadığı coğrafyayı değiştiren göçebe ruhlu o eski insanlardanım hâlâ.
- Modayı takip eder misiniz?
Modanın ilgi alanım olduğu pek söylenemez. Defalarca davet edilmeme rağmen hayatımda sadece bir kez defileye gitmişimdir, o da nasıl olduğunu merak ettiğimden. Alışveriş tutkunu da değilim. Markaların yeni sezon modellerini, son trendleri adım adım takip ettiğim söylenemez. Acil bir şeye ihtiyacım olmadıkça sadece mevsim geçişlerinde senede 1-2 kez çıkar mağazaları turlarım.
- Çantaya 5 bin TL verir misiniz?
Dürüst olmak gerekirse içinde bulunduğum ortam ve katıldığım çok özel düğünler için almış olduğum 1-2 adet ortalamanın üstü maliyette diyebileceğimiz çantam var. Ancak az önce de söylediğim gibi aynı çantanın her renginden almak, her yeni sezonda değişen modellere ayak uydurup sürekli alışveriş etmek gibi bir huyum yok. 7 sene önce almış olduğum çantayı hâlâ kullanabilen biriyim.
CEMİYET HAYATIYLA ALAKAM YOK
- Diğer futbolcu eşleriyle ve cemiyet hayatıyla ilişkiniz nasıldır?
Futbolcu eşlerinden pek fazla görüştüğüm kişiler yok. Çok nadir bir veya ikisiyle denk gelirim. Ben çok fazla kadın muhabbetlerine giren biri olamadım hayatım boyunca. Diğer söylediğiniz “cemiyet” denilen toplulukla da uzaktan yakından alakam yoktur. Kendimi ve eşimi o dünyadan biri olarak görmüyorum.
- O zaman en büyük lüksünüz nedir?
Sağlığım. Sağlıklı olduğum sürece her istediğim işin imkânlarımın yettiği doğrultuda üstesinden gelebileceğime inanıyorum.
- Peki pilot olmasaydınız ne olurdunuz?
Bu çok zor bir soru. İnsanın sevdiği işi yapıyor olması önemli. İçinde adrenalin, gezi, insanlara hizmet gibi parametreleri barındıran bir meslek olurdu herhalde.
- Evde 2 kaptan var. Evdeki asıl kaptan kim?
Sabri’nin yanında kaptan sıfatını almak zor iş. Onun 19-20 yıllık emeği var ortada. Dolayısıyla kendimi evde kaptan olarak görmüyorum. Biz her zaman ortak noktada buluşmayı tercih ediyoruz.
EVLİLİK KONUSUNDA MUHAFAZAKÂRIM
Eşimle aramızda büyük bir sadakat var. Tanıştığımızda birimiz 17 diğerimiz 18 yaşındaydık. Birbirimize çok bağlıyız. Eşimin en sevdiğim özelliğinden biri sımsıkı aile bağlarının olması. Doğrusunu söylemek gerekirse ben evlilik konusunda biraz muhafazâkar kafadayım. Benim için aile ve evlilik çok kutsaldır.
FOTOĞRAFIMA BAKIP HIRSLANIYORLAR
Instagram üzerinden o kadar iyi tepkiler alıyorum ki, insanların ortak fikri yıllardır süregelen futbolcu eşi imajını yerle bir etmiş olmam. Genç kızlarımıza bir nevi yol gösterici, onların tabiriyle “idol” olmak kadının da istese yapamayacağı bir meslek olmadığı konusunda önlerinde bir örnek olması bambaşka bir olgu. Bazen ders çalışmak istemediği zamanlarda açıp benim fotoğraflarıma bakarak feyz alıp hırslananlar oluyormuş. Bunların hepsi gururlandırıcı hissiyatlar.