Van depremi hayatımı değiştirdi

Ankara Devlet Konservatuvarı Opera/Şan bölümü mezunu Merve Demirci, ilk solo albümünü çıkardı. 5 yıl süresince Serdar Ortaç’ın vokalistliğini yapan genç yetenek, 3 şarkıdan oluşan ‘3Gen’i müzikseverlerin beğenisine sundu. Şarkıların birçoğunda kendi imzası bulunan genç yetenekle müzik serüveni üzerine samimi bir röportaj yaptık.

- Şarkılarınızı Serdar Ortaç dinledi mi? Yorumları genelikle ne yönde oldu?

Şarkılarımı stüdyoda kısa demolar halinde kaydetmiştim ve belli bir sayıya ulaştığında Serdar Ortaç’a da şarkılarımı dinlettim. Şarkılarımı dinledikten sonra, büyük bir ciddiyetle her birine yorumlar yaptı ve puanlar verdi. Birçok şarkımın çok başarılı olduğunu söyledi. Hatta bazılarına 10 üzerinden 10 verdi (gülüyor).  

SERDAR ORTAÇ BAYILDI 

- Serdar Ortaç ile yollarınız nasıl kesişti? Kaç yıldır birlikte çalışıyorsunuz?

Beş yıl önce müzik öğretmeni olarak Van da görev yapmaktaydım. Gider gitmez 7.2 şiddetinde gerçekleşen büyük Van depremini yaşadım. Çok zor zamanlardı ve apar topar İstanbul’a geldim. Bu esnada yakın dostum Şükran Tokuş (Serdar Ortaç’ın yıllardır makyözü) Serdar Ortaç’ın vokalist arayışında olduğunu söyledi. Bunun üzerine Serdar Ortaç ile tanıştık ve Türkiye’nin en büyük sahnelerinden birinde şarkı söyleme şansı doğmuş oldu. 5 yıl birlikte çalıştık. 

- Şarkılarınızı kendiniz yazıyorsunuz. Parçalarınızda çeşitliliği seviyorsunuz. Bu kadar farklı müziği nasıl bir araya getiriyorsunuz?

Ben belli bir müzikal olgunluğa eriştiğimde gördüm ki, müzik tarzlarında ayrım yapmayan, her zaman iyi müziği tercih eden bir müzisyen olmuşum. Yani, ‘bu tür’ ya da ‘şu tür’ iyidir, şu müzik tarzı kötüdür gibi ayrımlar yapılmasını yanlış buluyorum. Bunun sonucu olarak, her türden müziğin kulağıma hoş gelenini dinlemiş ve sindirmiş oldum ve üretme aşamasında da zaten refleksi bir şekilde bu farklı türleri harmanlamış oldum. 
- Son dönemde özellikle ilk projelerini yapan yorumcular tek şarkıyla başlıyorlar. Sizin projenizde 3 şarkı var. 
Ben de tek şarkıyla çıkış yapmayı düşündüm. Fakat bir şarkıyı seçtiğimde sanki diğerleri arkamdan ağlayacaktı (gülüyor). İlk albümüm için seçtiğim üç şarkının üçü de farklı renk ve devamında da bendeki bu renklilik hali hep devam edecek. Eğer ilk çalışmamda tek bir şarkıyla çıkış yapsaydım, kendimi tek bir tarz ve rengin içine hapsetmiş gibi hissedecek ve hissettirecektim. 

AŞKTAN BESLENİYORUM 

- Farklı bir stiliniz var. Bu projeye özel bir hazırlık mı oldu? 
Özel bir hazırlığımız elbette oldu. Klipte ve fotoğraflarda gördüğünüz her bir kare için saatlerce düşündüm ve kafa yordum. Örgü saçlarım çocukluğumdan beri sık sık beni ziyaret ediyor. Hatta yıllar sonra karşılaştığım arkadaşlarım geçmişimde de beni örgü saçlarımla hatırlıyor. Bu imajı devam ettirmek istedim. Renk konusuna gelince, sürekli rengarenk giyiniyorum diyemem. Ruh halime göre değişir aslında. Ama bu albümdeki şarkıların enerjisi beni renkli giyinmeye itti diyebilirim. 
- Özel hayatınızda da klipteki gibi eğlenceli ve muzip biri misiniz?
Evet, sürekli gülümseyen bir yüz olarak hatırlar arkadaşlarım beni. İstesem de ciddi duran bir kişi olamıyorum, mesela öğretmenlik yaparken bile (gülüyor). Öğrencilerimle de çok eğleniyoruz. 
- Klipteki kız gibi aşk için kendinizi değiştirir misiniz? Aşk hayatınızın neresinde? 
Zamanında değiştirmişliğim vardır (gülüyor). Son dönemlerde ise kendim gibi olmak daha iyi hissettiriyor. Bunun olgunlaşmayla da ilgisi olduğunu düşünüyorum. Ben olgunlaştıkça, aşk da olgunlaşıyor (gülüyor). Aşk hayatımın neresinde? Bu iş aşkla yapılır ve aşktan beslenilir. Dünyevi birçok konu varken, çoğunlukla aşk şarkılara konu olur. Dolayısıyla aşk aslında hayatımın tam da merkezinde…