cglgursoy@hotmail.com
twitter: CaglaGursoyy
Geçtiğimiz hafta sonunu Uludağ gençl ik festivalinde geçirdim. Bu gençlerin karlar altında eğlencenin doruklarına çıktığı festivalleri merak ediyorsanız size orada neler oluyor bahsedeyim.
UYKU YOK
Festivalin her nimetinden faydalanmak istiyorsanız 4-5 saatlik uykuyla idare etmelisiniz. Neden mi? Sabah erkenden otel kahvaltısı başlar 10.30 dedin mi öğle yemeğini beklemek zorundasınızdır. E dağa gelmişiz kaymadan olmaz bir kendini karlara atmak, zirveye çıkmak istersen uzun teleski sıralarına göz yumarak sıraya girersin. Dağ genç dolu bir de hafta sonuna denk geldiyseniz Bursalılar ve günü birlikçilerin kaosuda sizi bekler. Ve saat 17.00 oldu mu Beceren Kafe’de ses yükselir.
AKŞAMÜSTÜ PARTİLERİ
Soğuğa aldanmaksızın yüzlerce genç toplanır ve DJ kabininden startın verilmesiyle çılgın eğlence başlar. Kalabalığa ben inanamadım. Yaş ortalaması epeyce küçük adı üstünde gençlik festivali. Gençler bağıra çağıra müziklere eşlik ediyor ve dans ediyor. Organizasyon çok başarılı havanın kararmasıyla beraber lazer gösterileri ve ışık şovları bizi müzik eşliğinde aydınlatıyor ve eğlence zirveye taşınıyor. Benim katıldığım akşam üstü partisinde DJ’ler Kubilay Caner ve Emrah İş’in harika performanslarını dinledik. En eğlenceli bölüm ise son zamanlarda meşhur olan birkaç saniye herkesin donup kaldığı ‘Mannequin Challenge’dı. Kameralar dört bir cepheden çekime başladı ve o çılgınca dans eden kitle donup kaldı. En kalabalık ‘Mannequin Challenge’lardan birine şahitlik etmiş oldum.
GECELER TAM GAZ
Akşamüstü partisinden yorgun argın çıkılıyor, otelde akşam yemeği yeniyor birkaç saat odamızda dinlenip hız kesmeden geceye hazırlanıyoruz. Ozan Doğulu ve Ece Seçkin festivalin vazgeçilmez ikililerinden... Önünde uzun uzun kuyruklar oluşmuş bir başka mekân ise Uludağ Çilek. Ufak bir mekân maalesef tüm talebi karşılaması mümkün değil ama Çilek işletmesinden İbrahim Çakmak ve Ferhat Kalkan kimseyi kırmadan kalabalığı kontrol altına alıyor. İlerleyen saatlerde ise eğlenceye doymayanlar Redroom’un yolunu tutuyor hatta dev minibüsler kalkıyor, mekâna oluk oluk genç yığılıyor. Bunun nedeni tabii ki kabinde fenomenimiz Kerimcan Durmaz’ın oluşu. Kerimcan’ın çılgın bir fan kitlesi var hatta bir kız grubunun aralarındaki konuşmalarına kulak kabartıyorum. Sadece Kerimcan için gelmişler. Biz yaşlılar ise Uludağ’ın en yenisi Sess’e yol alıyoruz. Yaşlı diyorum çünkü yaş ortalamasının 18 olduğu bir festivalde yaşlı hissetmemek mümkün değil. Kaya Otel’in içerisindeki Drop Lounge’un başına ünlü işletmeci Cemal Yarar geçmiş geceleri de Sess olarak daha sakin ve oturaklı bir eğlence ortamı yaratmışlar. Ben buraya bayıldım.
14 ŞUBAT’TA BUNLARI YAPMAYIN!
14 Şubat Sevgililer Günü’ne 2 günkaldı. Sevgililer panikte ne hediye alsam ne plan yapsam. Bekarlar ise aynı isyanlarda ‘Ne saçma bir gün’. Ben Sevgililer Günü tavsiyeleri vermek yerine size klişeleşmiş 14 Şubat geleneklerinizi kırmanızı önereceğim. Kırmızı gül almayın. Artık sevgiliye yollanan kırmızı güller çok baymadı mı hele ki son dönemlerde çiçekçilik konusunda epeyce yol kat edildi. Ülkemizde eıbirbirinden şık çiçek tasarımları yapılır oldu. 14 Şubat’ta bir değişiklik yapın ve daha tasarım çiçeklere yönelin. Paris yolcuları bir durun. Biraz maddi imkanı olan çiftler seyahat planı olarak hemen Paris’i tercih eder. Anladık Paris romantizm şehri aşk şehri ama Paris’i görmeyenler bile görmüş kadar hakim artık bu şehre. Sevgilinizle hiç keşfedilmeyen lokasyonları keşfedin illa romantizm arıyorsanız çokta uzağa gitmeye gerek yok Kapadokya güzel bir seçim olacaktır. Hediye almayalım klişesi. Bekar, çift farketmez her 14 Şubat’ta muhakkak şu diyalogların içine gireriz. ’Ne gereksiz bir gün sadece maddiyata dayalı bir gelenek!’ Neyse ne! Sevgini göstermek için sana tanınmış bir şans işte değerlendir. Özellikle pek romantik olmayan erkeklerimiz için senede bir gün sevgilisini şımartması için güzel bir bahane. Biz kadınlar (istisnaları ayrı tutaraktan) hediyenin maddiyatından çok düşünülmüş olmasına seviniriz unutmayınız.