Kaç yaşından beri türkü söylüyorsunuz?
Klasik olacak belki ama çocukluğumdan itibaren elime ne alsam mikrofon olarak kullanarak şarkılar söylüyormuşum. Ortaokul ve lise yıllarında deli gibi Sezen Aksu, Nilüfer, Kayahan şarkıları dinler ve onların şarkılarını söylerdim. Tam anlamıyla türkülerle tanışmam 2000 yılından itibaren oldu. Hatta arkadaşlarım ilk türkü okumaya başladığımı görünce çok şaşırmışlardı. Türkülerle tanıştıktan sonra profesyonel eğitim almak için özel müzik okullarında şan, nota, bağlama, repertuvar ve tavır dersleri almaya başladım.
MÜKEMMELLİYETÇİ BİR YAPIM VAR
Aileniz halk müziği sanatçısı olmanız hakkında ne dedi?
Babam kesinlikle müzikle ilgilenmemi, sanatçı olmamı istemiyordu. Hak ettiğim değeri bulamayacağımı, üzüleceğimi düşünüyordu hep... Ben de ilk zamanlar mecburen babamdan gizli gizli müzik dersleri almaya başladım maalesef. Çünkü müzikten başka bir yol tercih edeceğimi hiç sanmıyordum. İlk albümüm çıkmaya yakın, babam bendeki müzik aşkına artık direnemedi ve desteklemeye başladı. Şimdilerde gurur duyuyor.
Kendinizi ekranda görünce ne hissetmiştiniz?
İlk çıktığım televizyon programım Kanal 7’de ‘Paylaştıkça’ programıydı. Nurlar içinde yatsın Kayahan Abi beni anons etmişti. İlk albümümün ve Kayahan abinin en sevdiği eser olan Hazan Nedir türküsünü okumuştum.
Deniz Toprak’ın takıntıları var mı?
Biraz mükemmelliyetçi bir yapım var galiba, bu da işlerime uzun zaman ayırmama neden oluyor. Yapmış olmak için asla bir işe başlamam. Başladığım işi hakkını vererek yerine getirmeliyim. Yoksa geceleri uykularım kaçar.
KONSERDE BENİ İSTEDİLER!
Hiç unutamadığınız bir sahne anınız var mı?
Komik olanından bahsedeyim. Bir gün Ordu’da konserdeyim. Sahneden aşağı indim. Tam türkümü okurken yaşlı bir amca geldi ve bana “Kızım sen hangi köydensin. Seni oğluma istemeye geleceğim” demişti.
Halk müziğinde rekabet var mı?
Başkaları ne düşünür bilemem ama benim rekabetim kendimle. Yaptığım işten daha iyisini yapmaya çalışıyorum. Bizler halk müziği sanatçısı olarak göze değil, gönüle hizmet ederiz. Yaptığınız işte gönüllerde karşılığını bulursa, dünyada yiyecek bir ekmeğiniz olur.
Sahnelerinizde Arapça, Kürtçe, Lazca, Hintçe ve Çince gibi birçok dilde şarkılar söylüyorsunuz.
Etnik müzik seviyorum… Özellikle Asya müziğine büyük bir ilgim var. Farklı kültürleri, müzikleri araştırıyorum, dillerini bilmesem de çok etkileniyorum bazı şarkılardan. Ben zaten 3 farklı dil ve kültür içerisinde büyüdüm, belki de biraz bunun etkisiyle böyleyim.
Farklı bir tarzda şarkı söylemeyi düşünür müsünüz?
Ben her şeyden önce türkü âşığı bir kadınım. Türkü söyleyerek sesimi, duygularımı daha iyi ifade edebildiğimi düşünüyorum. Bunun yanında farklı tarzlarda eserler okumayı da çok seviyorum. Sahne programlarımda ve konserlerimde zaman zaman gönlümüze ezber olmuş bu tarz sevilen şarkılara yer veririm mutlaka. Dinleyicilerimle beraber okuruz. Yani aslında bendeki bu müzik aşkıyla ve harika ekibimle müzik adına yapacak çok projelerim olacak.
DİZİDE OYNAMAK İSTERİM
Resul Dindar ile yaptığınız ‘Sebebi Sensin’ adlı şarkınız çok beğeniliyor. Single fikri nasıl oluştu?
Aslında ben yeni albüm repertuvar aşamasındaydım. Bu Karadeniz şarkısını duyunca çok beğendim. Menajerim de bana “Deniz istersen bu eserde Resul Dindar’la düet yapalım” dedi. Resul, benim Karedeniz müziğinde Kazım Koyuncu’dan sonra duygusunu en beğendiğim vokaller arasında yer alır. Sonrasında Resul’la bir araya geldik, şarkıyı o da çok sevdi, enerjimiz tuttu ve stüdyoya girdik. Finalde de eseri beğenince single olarak çıkardık.
Seslendirdiğiniz türküler dizilerde kullanılıyor. Bir dizide oynamayı düşünür müsünüz?
Evet, birçok diziye ve sinema filmine sesimle eşlik ettim. Çok keyifli çalışmalardı. Bana uygun bir proje gelir ve benim içime tam anlamıyla sinerse kabul edebilirim. Hayırlısı diyelim.