Telefonda perküsyon öğretiyorum

Renkli kişiliğiyle, sahip olduğu birbirinden farklı müzik tarzlarıyla, kendi bandosunu kuran; aynı zamanda Mustafa Ceceli Orkestrası’nda çalan Gencer Savaş ile hayatının müzik dolu anlarına ortak olduk. Birçok ünlü sanatçının sahne ve konser programlarının yanı sıra, özel etkinliklerde de yer alan ‘Gencer Savaş ve Bandosu’ izleyenlere adeta müzik ve görsel şov sunuyor.

Sizi özellikle Mustafa Ceceli konserlerinde yaptığınız davul şovlarla tanıdık. Öncelikle Gencer Savaş’ı daha yakından tanımak isteriz. Kendinizden kısaca bahseder misiniz?

Mustafa Ceceli, en büyük destekçim oldu. Bu kadar iyi bir müzisyenle çalışmak benim için büyük bir şans oldu. 20 yılı aşkın bir süredir profesyonel müzisyenlik yapıyorum. Önde gelen sanatçılara eşlik ettim. Cazdan arabeske kadar birçok değişik tarzda orkestrada yer aldım. Sokak müziğinin öncüsü olan Alatav ve Siyasiyabend gibi gruplarla yıllarca Beyoğlu’nda sokakta çaldım. Bu bana sınırları olmayan bir müzikal düşünce yapısı kazandırdı. 

Mutfak gereçleri, araba parçaları, hatta kovalarla müzik yapıyorsunuz. Oldukça ilginç değil mi?

Evet! Benim yaşantım hep bir şeylere vurup güzel sesler yakalamaya çalışmakla geçiyor. Artık yaşam tarzımız olmuş (gülüyor). Mutfak gereçleriyle çalmaya kendi mutfağımızda başladım sonra İzmir Gourmet Guide adlı yemek kitabının tanıtım filmine kadar uzandı bu ve çok güzel bir reklam çektik. Sonrasında bunu geliştirerek önemli firmaların ürünleriyle gösteriler yapmaya başladım. Hatta yine sahnede kullandığım kovalardan yaptığım Foton Davulu o kadar çok ilgi gördü ki; akıllı telefonlar için uygulamasını bile yaptık. 

DİJİTAL ORTAMDA ALBÜMÜMÜZ VAR 

Gencer Savaş ve Bandosu’nun genel olarak faaliyetlerinden bahseder misiniz?

Kendi icadım olan ışıklı davullarla ve rengarenk kostümlerle eğlenceli bir gösteri yapıyoruz. Yine Mustafa Ceceli’nin sahnesinde ilk gösterimizi yaptık sonraları çok ilgi gördü. Düğünlerden, fuar, AVM ve kurumsal etkinliklere kadar birçok organizasyonda yer almaya başladık. Hatta Sezen Aksu, Sertab Erener, Serkan Çağrı ve Işın Karaca gibi önemli sanatçılarla sahne aldık. Dijital ortamda bir de albüm yayımladık. 

Son dönemde yer aldığınız bir müzikal proje oldu mu? 

Yeni yayımlanan Dj Kutiman’ın Mix The City İstanbul projesinde yer alıyorum. ‘Doğa İçin Çal 6’da yer aldım büyük ilgi gördü. Doğayla ilgili bir projenin 5 milyonun üzerinde izlenmesi umut verici. 

Eğitim veriyor musunuz?

2 dönem Yeditepe Üniversitesi’nde Türk ve Brezilya perküsyonlarıyla ilgili ders verdim. Fakat artık çok vaktim olmuyor ders vermek için. Ancak akıllı telefonlar için bir perküsyon eğitim uygulaması yaptım. Bu da dünyada bir ilktir. 

YABANCILARIN İLGİSİ DAHA FAZLA!

Yurtdışındaki müzisyenlerle iletişiminiz nasıl? 

Açıkçası yabancıların bana ilgisi Türklerden daha fazla ve destek olmaya çalışıyorlar. Her zaman değişik coğrafyaların müziklerini öğrenmeye çalıştım ve yabancı müzisyenlerle bağ kurmamda büyük yarar sağladı. Alman enstrüman firması Meinl Percussion’un resmi sanatçısıyım. Ama zillerim tabii ki İstanbul Agop. Çünkü dünyanın en iyi zillerini onlar üretiyor bu da gurur verici. 

Ülkemizde müzisyen olmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir?

En büyük dezavantajı halen bir meslek olarak görülmüyor. İyi bir müzisyen olup bunu meslek olarak yapmak oldukça zor. Ama burada yetişen iyi bir müzisyen dünyanın her yerinde rahatlıkla çalar. Çünkü bu coğrafyada her tür müziğe aşina olarak yaşıyoruz. En büyük avantajımız bu. 

Genç müzisyenlere ne gibi tavsiyeler vermek istersiniz?

Hiçbir tarz müziği küçük görmesinler hepsini bire bir çalmaya çalışsınlar. Bu onlara her parçadan bir ruh katacaktır. Nota ve metod çalışmak çok faydalıdır. Perküsyoncu arkadaşlar mutlaka melodik bir enstrüman çalsınlar.