Tatilde yapılmaması gerekenler

ÇAĞLA GÜRSOY

cglgursoy@hotmail.com

twitter: CaglaGursoyy 
Instagram: CaglaGursoyy

Biz köşe yazarları, bloggerlar sık sık birçok konuda ‘Yapılması Gerekenler’ rehberi paylaşırız. Son 1 haftamı Zayo Beach’in bayram hazırlıkları için Bodrum’da geçirdim ve Ramazan’ın son günlerine girmişken tatil planlarını yapanlarınız için bir değişiklik yapıp ‘Tatilde Yapılmaması Gerekenler’ rehberi hazırladım.

YOLCULUK ESNASINDA

Bodrum-İstanbul arası uçmak üzere havaalanındayken hem gidişimde hem dönüşümde biraz etrafımı inceledim ve genel olarak yaptığımız bazı hataları gözlemledim.

- Sesim geliyor mu? Ailecek annemi çok eleştiririz ‘Ne kadar bağırarak telefonla konuşuyorsun’ diye. Fark ettim ki biz Türk halkı genel olarak daha yüksek bir tonlamaya sahibiz. Atatürk Havalimanı hem iç hatları hem dış hatları birçok yabancı ülkeden yolcuya hizmet ediyor. İnternasyonelliği zaten bilinir. Bu karma insan profili içerisinde şöyle bir susup etrafınızı dinlediğinizde sadece yüksek volümde kulağa gelen konuşmalar, biz Türklerden geliyor. Ben yurtdışındayken de yüksek sesle bir telefon görüşmesine şahit olduğumda ‘Hah kesin şu kişi Türktür diyorum. Özellikle kalabalık çevrelerdeyken şu ses tonlamamıza bir ayar çekebilsek ne güzel olur yahu! Dönüş yolculuğunda çok yorgun ve bitkin bir şekilde uçakta uyumanın hayalini kurarak koltuğuma oturdum. Arka koltuğumda bir hanım teyze ‘bağıra çağıra ailesel sorunlarını anlatıyor. Uyarmaya kalksam tartışma çıkacak bende kaderime boyun eğdim ve teyzenin sorunlarına kafamda çözümler bulmaya çalışarak İstanbul’a vardım ne yapayım...

- Yürüyen merdiven sorunsalı: Özellikle havaalanlarında çoğunluk telaşlı olur. Milletçe öğrenemediğimiz bir konu yürüyen merdiven kullanamamak. Düşen, kalkan, çantaları devrilen, elindekileri döken daha neler neler… Yukarıda genelde tabelada yazar ‘Hareket halinde değilseniz sağ tarafta durunuz’ diye. Sol taraf boş bırakılır ve acelesi olan hızlı ilerleyen kişilere geçiş hakkı verilir. Bunu neden uygulayamıyoruz anlamış değilim.

- Alan personeli: Şimdi burada lafım hem yolculara hem hizmet sektörü çalışanlarına. Genelleme yapmak doğru olmayabilir ama çoğunlukla havaalanı personeli agresif ve suratsızdır karşılık olarak yolcuda aynı tutumu sergiler. Onlarda da taksicilerde olduğu gibi gün içerisinde yüzlerce farklı insanla muhatap olduklarından bir süre sonra güleryüzlü davranmak külfet haline gelebiliyordur. Bu durumla ilintili olarak Bodrum’dan dönerken havaalanında yaşadığım deneyimimi aktarmak istedim. Milas Havaalanı personeli tamamen değişmiş sanki ve yerine güleryüzlü kadınlar gelmiş. Alana girdiğimde kadın güvenlik görevlileri tüm sempatiklikleriyle karşılayıp, zorlukla kaldırdığım bavuluma bile yardım etti.(Bugüne kadar erkek güvenlik görevlilerinden bavul taşımama yardımcı olanı pek olmamıştı.) Temizlik görevlilerinden yer hosteslerine kadar tüm kadınlar güleryüzleriyle hizmet ettiler. Durum böyle olunca yolcu olarak sizde aynı kibarlık ve sempatiyi gösterirseniz emin olun yolculuğunuz daha keyifli geçecek.

TATİLCİLERE

- Havalı arabam: Daha havalı olmak uğruna şu yere yakın spor arabalarıyla Bodrum gibi bir tatil yöresinde nasıl rahat ediyorlar anlamıyorum. İstisna durumlar dışında onca yolu kat edip şu yere yakın arabalarla o virajlı taşlı çakıllı yollarda eziyetten başka bir şey yaşamıyorsunuz. Etraftan da beklediğiniz ‘vov’ tepkisini pek almıyorsunuz söyleyeyim.

- Popüler mekân merakı: Özellikle Çeşme-Bodrum gibi ünlüler ve sosyetenin tercih ettiği tatil yörelerini tercih ediyorsanız illa sosyal medyada sıkça karşılaştığınız popüler mekanlara gitme merakına girmeyin. Çevremde çok kişide fark ettim ki bu mekânlara rezervasyon sıkıntısıyla giremeyip demoralize olanlarımız sayısı pek bir fazla. Kendi keşfinize çıkın ve eşinizle dostunuzla herkesin bildiği mekânlar dışında tavsiye edebileceğiniz kendi popüler mekânınızı bulun.

- Giyim-kuşam: Çok şükür dünyaca salgın hastalık haline gelen sıfır beden olma telaşı ve anoreksiya gibi ciddi hastalıklara yol açan zayıflama takıntısından yavaş yavaş kurtuluyoruz. Özellikle kadınlar artık kendilerini kıvrımlarıyla sevmeyi öğreniyor. Kilolu olmak ayıp değil ama bunu nasıl sergilediğiniz ince bir çizgi. Özgüven ve saygısızlık arasındaki limiti aşmamaya özen göstermek gerektiğini düşünüyorum. Çok şık plaj kıyafetleri var. Fazlalıklarınızı en şık şekilde kapatmanıza yardımcı olacak. Erkekler içinde ilk dikkat edilmesi gereken konu ter izini belli eden koyu renklerden kaçınmak. Ciddi terleme problemi yaşayanlara koltuk altı botoxunu öneririm. Günümüzde yaz ayları için ciddi kolaylık sağlayan bir uygulama. İkinci olarak kot ve kışlık spor ayakkabılarınızla plaja gelmeyin. Biz nasıl şehir hayatında yerine göre giyinmeye özen gösteriyorsak sizde plajlarda aynı özeni gösterin derim.

- Tatil planlaması: Tatil kavramı kimi için dinlenme kimi için eğlence. Gençlik çoğunlukla eğlenecekleri lokasyonları tercih eder ve sabahlara kadar eğlenip dans eder. Doğru bir planlama yapmayanlarda tatilden yeni bir tatil ihtiyacıyla döner. Bunun için önerim ilk olarak etraftaki mekânların günlük programlarını öğrenin ve size en cazip gelecek olan günleri belirleyin. Tatil uzunluğunuza göre bir veya iki gününüzü doya doya uykunuzu alacak şekilde geçirin. Hem dinlendim hem eğlendim diyerek eve dönün. Herkesin bayramını en içten dileklerimle kutlarım. İyi tatiller!