Superman-Clark Kent hayatlar

ÇAĞLA GÜRSOY

cglgursoy@hotmail.com

twitter: CaglaGursoyy 
Instagram: CaglaGursoyy

Son zamanlarda en çok tartışılan mevzularımızdan biri sosyal medyanın zararları ve faydaları. Benim düşüncem kendimi de dahil ederek söylüyorum. Fazla bir kaptırdık bu sosyal medya işine. Şöyle bir genele bakacak olursak herkes en mutlu herkes en güzel... 

Adeta kendi şov alanımız haline dönüştürdük hesaplarımızı. Aslında daha ilkokuldan tek tip üniforma giyerek bize eşit şartlarda yaşamasak dahi eşit gözükmek öğretiliyor. Annem hep bana yeni bir şeyler alındığında okulda değil dışarıda kullan diye öğütlerdi. Şimdi anlıyorum ne demek istediğini.

GİZLENEN HAYATLAR

Sosyal medyada herkesin en iyiyim yarışının sonucu olarak görüyorum ki gerçek hayatlar gizleniyor ve gösterilmek istenen sahte bir yaşantı sosyal medya sayfalarına taşınıyor. Instagram’da bir moda ikonu, bir mizahşör, bir gezgin, bir bilirkişi olmanız gerçek hayatta hangi şartlarda olursa olsun çalışıp ekmeğinizi kazanmanız gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. Ekmek aslanın ağzında bu devirde… 

Öyle kolay para kazanılmıyor, iş bulmaksa büyük mesele. Bu noktada işte sosyal medyadaki Superman’lerimiz gerçek hayatlarında Clark Kent’e dönüşüyor ve bunu olabildiğince saklıyor. Hangi meslek dalı olursa olsun kendi emeğinle para kazandığın sektör senin sosyal medyadaki o Superman duruşuna gölge düşürmemeli. 

Bu güzelim kız burada mı çalışıyor? Veya bu yakışıklı-zeki çocuk bula bula bu mesleğimi bulmuş? diye düşünen sığ kafalar sizi yargılayacaksa varsın sizi takdir de etmesinler. Bu konuya değinmek istedim. 

Çünkü hayattaki en zor şeylerden biri olmadığın biri gibi gözüküp gerçek hayatından utanacak kadar kendini düşürmek.

KORKTUĞUN İÇİN PAYLAŞMIYORUM 

Özellikle ünlü isimlerin nasibini aldığı bir başka mevzu ise samimi bulunmayan Mehmetçik paylaşımları... Afrin’deki Zeytin Dalı Harekatı esnasında aldığımız şehit haberleri hepimizin canını yakıyor. Ünlü, ünsüz fark etmez elimizden geldiğince maddi- manevi destek olmaya çalışıyoruz. Manevi desteklerin bir şekilde sosyal medyada farkındalık yaratmak ve Mehmetçiğe desteklendiğini hissettirmek diye düşünürken inanın alacağım tepkilerden korktuğum için içimden her geleni paylaşamıyorum. 

Burak Özçivit, Oktay Kaynarca gibi isimler paylaşımlarıyla neredeyse linç edildi ki tek yapmak istedikleri askerimize destek olmaktı. 

Bu tarz hassas ve üzücü olayları beğeni toplamak adına kullanan yok mudur? Tabii ki arada 3-5 kötü niyetli olacak ama genelleme yaparak her Mehmetçik paylaşımı altına ‘Prim yapmaya çalışma!’ yazarak da elimize ne geçiyor?

YUVAMDAKi HÜSRAN

Mahalle arası mevzularımızdan bir başkası birer birer kaldırılan diziler. Bunlardan sonuncusu ve en çok canımızı sıkan başrollerinde Aslı Tandoğan, Pamir Pekin ve Nebahat Çehre’nin oynadığı ‘Yuvamdaki Düşman’. 7’den 77’ye hayran olduğumuz Nebahat Çehre Aşk-ı Memnu’dan sonra yine entrikalı bir senaryoda boy gösterince merak uyandırdı. 

Az dizi takip etmeme rağmen Çehre için dizinin takipçisi oldum. Senaryo da fena değil, sürükleyici gidiyordu ki bir anda gece haberlerine bağlanan final bölümüyle şoke oldum. Tamam bir iş tutmamış olabilir, dizinin kaldırılması kanalın talebi olabilir ama haftalardır bu işi takip eden izleyici de böyle salak yerine konmaz arkadaş. Finalin de bir adabı vardır...

 Saçma sapan da olsa yayımlanan bölümlerde olanları bir sonuca bağlar izleyiciye veda edersin. Valla bu hafta en çok etrafımda konuşulan konulardan biri bu final hüsranı oldu.