Şiva: Müzik bir heves işi değil

Daha önce rol aldığı dizi projeleriyle dikkat çeken Şiva, şimdi de şarkılarıyla gündemde. Geçen ay çıkardığı teklisi “Kabahat” ile müzikal kariyerinde de emin adımlarla yürüyen genç şarkıcı okulu ve konserleri arasında mekik dokuyor.

- Biraz kendinizden bahseder misiniz?

Ankara’da doğup büyüdüm. 6 yaşında itibaren tiyatro eğitimi almaya başladım. Bir yandan da eğitimime devam ettim. Şu an hâlâ Haliç Üniversitesi’nde öğrenim görüyorum. Aslında oyunculukla çıktığım bu yolda bir diziye başlamamla birlikte İstanbul’a taşındık ve içimde her zaman olan müzikle ilgili çalışmalarıma başladım. Kısaca sanatın her alanı bir 

aşk benim için. 

- Nevşehirli bir anne ve İranlı bir babanın kızı olarak dünyaya geldiniz. Nasıl bir aile hayatınız vardı? 

Eğitime bir o kadar önem gösteren anne ve babaya sahip bir çocuktum, her yönden beni çok güzel yönlendiren ve yetiştiren bir ailem var. Ankara’da doğdum, büyüdüm ve çok güzel okullarda eğitim alma şansım oldu. Şiva Farsça kökenli bir isim, anlamı ise “güzel çehre”. Farklı ve kulağa hoş gelen bir isim olduğu için ailem bu ismi bende yaşatmayı tercih etmiş.

HANDE YENER’LE KLİPLERİMİZ AYNI 

- “Kabahat” nasıl hayata geçti? Kimlerle çalıştınız?

“Kabahat” baştan sonra çok inandığım ve inanılmaz bir emek harcanan proje oldu. Şarkının söz ve bestesi Esin Alp’e, düzenlemesi Murat Yaprak’a ait. Ben de severek söyledim. Ben bu şarkıyı bir tanışma olarak görüyorum. Her şeyin başladığı benim için önemli bir şarkı. Devamı için de şimdiden stüdyoya girdik bile.

- Klibini Kapadokya’da çektiniz. Hande Yener de sizden sonra aynı mekanda klip çekti. 

Hande Yener hem çok sevdiğim hem de çok beğendiğim değerli bir sanatçıdır. Kapadokya büyülü bir yer. Herkes klip çekebilir ama bizim kliplerimizde mekan aynı ve açılarda da benzerlikler var. Özellikle yapıldığını düşünmüyorum. Ama Hande Yener ile bakış açımız aynı ise ne mutlu bana. 

- Kabahat daha piyasaya çıkar çıkmaz konserlere başladınız. Sahnede olmak nasıl bir his?

Bu konuda şanslı insanlardanım diyebilirim. Kabahat’ın çıkışıyla aynı hafta turnemiz başladı. Tek şarkı çıkarmış olmama rağmen şu ana kadar 1,5 ay içinde Türkiye’de 20’den fazla performansa çıktım. Sahnede olmak elbette çok güzel bir his, beni çok mutlu ediyor. Bir güzel yanı da farklı şehirler, farklı atmosfer ve güzel insanlarla iç içe olmak. Paha biçilemez.

SIKI BİR REKABET VAR

- Son dönem çıkan işleri takip ediyor musunuz? Yeni nesil bir isim olarak sıkı bir rekabet olduğunu düşünüyor musunuz? 

Tabii ki elimden geldiğince takip ediyorum. Her zaman böyleydim ben, hemen ezberlemeye çalışırdım hoşuma giden şarkıları. Şu anda da işim olduğu için daha çok dikkat etmeye çalışıyorum. Sıkı bir rekabet var evet ama devamlılığı sağlayanlar kalacak. Müzik bir heves işi değil. Çok çalışmak gerekiyor. Çalışkan olup, iyi şarkılar yaptıkça kimsenin önünde duramazsınız.

  - Şiva günlük hayatında nasıldır? Bir gününüz nasıl geçer?

Çok farklı bir hayatım yok aslında, okula gidiyorum genelde. Eğer ders yoksa stüdyodayım, yeni bir şeyler yapmanın peşinde ya da evimde. En çok evimde vakit geçirmeyi seviyorum. Çünkü yoğun ve yorucu günler geçiriyoruz. Geride kalan zamanı evimde değerlendirmeyi tercih ediyorum.

- Sosyal medyayla aranız nasıl? O dünya sizin için ne ifade ediyor?

Sosyal medyayla aram herkesin olduğu kadar aslında. Son dönemlerde doğru kullanıldığı takdirde insanlara ulaşmak için çok güzel bir araç olduğunu görüyorum. Ben de elimden geldiğince bu anlamda aktif olmaya çalışıyorum. Hızlı bir iletişim var orada. Bunu da seviyorum.