Sevda Erginci: Kalıcı olma kaygısı yaşamıyorum

‘Karagül’ dizisiyle yıldızı parlayan, ‘Hayat Bazen Tatlıdır’ ile de adından söz ettiren Sevda Erginci, oyunculukta emin adımlarla ilerliyor. Güzelliği ve oyunculuk performansıyla gelecek vaat eden oyuncular arasında yer alan Sevda Erginci ile hakkında bilinmeyenleri konuştuk.

-‘Karagül’ dizisinden sonra ‘Hayat Bazen Tatlıdır’ projesine başladınız. Çekimler nasıl gidiyor? 

Açıkçası başlangıçta tedirgindim. Dört sezon boyunca aynı karakteri oynadıktan sonra farklı hikaye, farklı karakter olsun istedim. Ve tercihimi bu yönde yaptım. ‘Hayat Bazen Tatlıdır’ın öyküsü de oynadığım karakterin hikayesi çok farklıydı. İlk bölümleri atlattıktan sonra tedirginliğimi bastırdım. Ancak heyecanım hep aynı. Sete gelince; keyifle, neşeyle çalışıyoruz. Enerjimiz yüksek, inancımız tam. Bunun karşılığında seyircinin beğenisi ve reytinglerimiz de harika. 

- Birce Akalay ve Ufuk Özcan gibi isimlerle aynı dizide rol alıyorsunuz. Siz genç oyunculara destek oluyorlar mı? 

Destek oluyorlar tabii. Bazen sahne çekerken oyunla ilgili bir şey eksik oluyor ve onu yakalayabilmek için profesyonel birinin bakış açısına ihtiyaç duyuyorsun. Ve o an bu nokta da onlar bizi yönlendiriyorlar. 

- Dizinizdeki rolünüz gibi kıskanç mısınız özel hayatınızda da?

Hiç kıskanç değilim diyemem ancak kıskançlık krizleri geçiren, baskıcı, kısıtlayıcı biri değilim. Özgür kalmaktan ve özgür bırakmaktan yanayım. 

HİÇ KISKANÇ DEĞİLİM 

- Genç yaşınıza rağmen birçok projeye imza attınız. Kendinizi mesleki anlamda nasıl yeniliyorsunuz?

Öğrenmeye açık ve gözlemci biriyim. Mesleğim açısından bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Aldığım eleştirilerin üzerine de düşünüyorum ve elimden geldiğince düzeltmek için çabalıyorum. Bir de her fırsatımda film izliyorum. 

- Bu sektöre dair planlarınız neler?

Hayatım ve işimle ilgili plan yapmamayı tercih ediyorum. Şu an olduğum yerde keyfim yerinde. Yarın yine nerede iyi hissedersem orada olacağım. 

İLİŞKİM VAR

- Aşk hayatınızda durumlar nasıl?

Çok göz önünde yaşamayı tercih etmediğim mutlu, keyifli bir ilişkim var. Özel hayatımı işimin bir parçasıymış gibi yaşamaktan hoşlanmıyorum. Hatta öylesini de oldukça itici ve samimiyetsiz buluyorum açıkçası... 

-‘30 yaşıma geldiğimde asla…’ cümlesini nasıl tamamlarsınız?

Asla kelimesini kullanmayı pek tercih etmiyorum. Çünkü ne zaman böyle keskin ve net cümleler kursam bir şekilde tersini kabullendirdi bana hayat. 30’umda da o yaşımın getirdiği her şeyi zevkle yaşayacağım.  

- Bu sektör de kalıcı olmak için neler yapmak gerekiyor sizce?

Ben bu işin sadece oyunculuk kısmıyla ilgileniyorum. Daha iyi oyuncu olabilmeyi düşünüyorum. Kalıcı olabilmek için yapmam gerekenleri değil. Yani kalıcı olmak kaygısı içerisinde değilim.